English    Türkçe    فارسی   

5
1304-1328

  • Sen bu ağlayışı o ağlayışa kıyas etme. Bu ağlayıştan o ağlayışa uzun bir yol var.
  • O ağlayış, tam otuz yıl savaştan sonra elde edilir. Akıl, o makama yaramaz. 1305
  • Akılla o makam arasında yüz konak var. Akıl, o durağı bilemez bilir sanma.
  • Onun ağlayışı, ne gamdandır, ne ferahtan. Güzelliğin ta kendisi olan ağlayışı ruh bilir.
  • Onun ağlayışı da o yandandır, gülüşü de. Aklın vehmettiği şeylerden dışarıdır o.
  • Onun gözyaşı, gözüne benzer. Görmeyen göz nasıl olur da gören göze benzer.
  • Onun gördüğünü ellemeye imkan yoktur, ne akıl kıyası ile bilinir, ne duygu yolu ile! 1310
  • Gece, ta uzaktan nuru gördü mü kaçar. Şu halde gece karanlığı, nurun halini nasıl bilir?
  • Sinek, rüzgardan kaçar. Artık nasıl olur da rüzgarların zevkini tadabilir?
  • Önü olmayan geldi mi sonradan olan, abes olur. Şu halde önü olmayan, sonradan olanı nereden bilecek?
  • Önü olmayan sonradan olan şeye aksetti mi onu hayran eder. Onu yok etti mi de kendi rengine boyar.
  • Dilersen yüzlerce benzerini bulabilirsin. Fakat benim için lüzum yok o yoksul: 1315
  • Bu “Elif lâm mim ve Hâ mim” bu harfler tıpkı Musa’nın asasına benzer.
  • Harfler de görünüşte bu harflere benzerler. Fakat bunların vasıflarından değillerdir.
  • Sınama sözünden eline bir sopa alan kişinin sopası, bir iş başarma da hiç Musa’nın sopasına döner mi?
  • Bu nefes, İsa’nın nefesidir, öyle her yelden, her üfürükten meydana gelme nefes değil ki ferahtan, yahut gamdan meydana gelsin.
  • Babacığım, bu “Elif lâm mim ve Hâ mim” insanların sahibi Tanrı’dan gelmiştir. 1320
  • Her elif lâm buna nereden benzeyecek? Canın varsa bunlara o gözle bakma.
  • Gerçi harflerden meydana gelmiştir, hatta halkın harflerden meydana gelen sözlerine de benzer.
  • Muhammet de etten deriden meydana gelmiştir, bu hususta her beden, onun cinsindendir.
  • Eti vardır, derisi vardır, kemiği vardır. Fakat hiç bu bedenlere benzer mi?
  • O terkip de öyle mucizeler meydana geldi ki bütün terkipler mat oldular. 1325
  • Kuran’daki “Hâ mim” terkibi de böyledir. Pek yücedir o,öbür terkiplerse pek aşağıda.
  • Çünkü bu terkipten hayat meydana gelir, aciz halinde sür üfürülmüş gibi her şey dirilir.
  • “Hâ mim” Tanrı lütfu ile Musa’nın asası gibi ejderha olur, denizler yarar.