English    Türkçe    فارسی   

5
1594-1618

  • Mikail, din rabbinin tapısına, eli yeni boş olarak gitti.
  • Dedi ki: Ey sırları bilen tek padişah, toprak ağlayıp inledi, yolumu bağladı benim. 1595
  • Senin yanında gözyaşının bir değeri vardır. İşitmezlikten gelemedim.
  • Ahın feryadın sence yüce bir değeri var. O hukuku terk etmek elimden gelmedi.
  • Sence yaşlı gözün pek değeri var. Artık ben, nasıl inat edebilirdim?
  • Kul, günde beş kere namaza gel, feryad et diye davet edilir.
  • Müezzinin “Haydi felaha” demesi yok mu? O felah, bu ağlayış bu sızlanıştır. 1600
  • Sen kimi dertle hasta etmek istersen onun gönlüne ağlayış yolunu kapatırsın.
  • Bu suretle de defeden olmaz, bela gelip çatar. Çünkü sızlanma şefaatçısı bulunmaz.
  • Birisini beladan kurtarmak istersen gönlüne sızlanmayı getirirsin.
  • Kuran’da şiddetli azaba uğrayan ümmetler hakkında dedin ki:
  • O anda ağlayıp sızlanmadılar ki bela onlardan dönüp savuşsun. 1605
  • Gönülleri katı olduğundan suçları kendilerine ibadet görünüyordu.
  • İnatçı kendisini suçlu bilmedikçe nasıl olur da gözleri yaşarır ağlar?
  • Ağlayıp sızlamanın, gökyüzünden gelen belayı defettiğine Yunus aleyhisselam'ın hikayesi deleldir. Ulu Tanrı,dilediği gibi iş görür, şu halde sızlanma ve onu ululama, insana fayda verir. Filozoflarsa Tanrı, tabiata ve sebebe göre işi görür, dilediği gibi değil. Onun için de sızlanış, tabiatı değiştiremez derler.
  • Yunus peygamberin kavmine bela gelip çattı. Gökten ateş dolu bir bulut ayrıldı.
  • Yıldırımlar saçıyor, taşları yakıyordu. Gök gürlemekte, benizleri sarartmaktaydı.
  • Onların hepsi damlardaydı. Vakit geceydi. Gökyüzünden gelen bu bela, gece vakti gelip çatmıştı. 1610
  • Hepsi damlardan aşağı indi. Başlarını açıp ovanın yolunu tuttular.
  • Analar evlatlarını kendilerinden ayırdılar. Hepsi feryat figana, çığrışıp ağlaşmaya koyuldu.
  • O kavim, akşam namazından seher vaktine kadar başlarına toprak serptiler.
  • Hepsi avaz,avaz ağlaşıp yalvardılar. O inatçı kavme Tanrı acıdı.
  • Ümitsizlikten, sabırsız ah ve feryattan sonra yavaş,yavaş bulut dağılmaya başladı. 1615
  • Yunus peygamberin hikayesi uzun ve etraflıdır. Halbuki toprağı anlatma ve feyiz verme zamanı.
  • Hasılı ağlayıp sızlanmanın Tanrı yanında değeri vardır. Ağlayıp sızlanmadaki değer nerede var?
  • Ey ümit hemen kalk, belini sıkıca bağla. Kalk ey ağlayan daima gül.