گر نخواهد بی بدن جان تو زیست ** فی السماء رزقکم روزی کیست
Dünyanın yağlı, ballı nimetlerini yemek tehlikelidir. Tanrı yemeğine mani olur. Nitekim Peygamber, "Açlık,Tanrı yemeğidir. Onunla,yani açlıkla sözü doğruların bedenlerini diriltir" demiştir. Yine "Ben rabbime misafir olurum, o beni doyurur, suvarır" buyurmuştur. Tanrı da "Ferahlanarak rızıklanırlar" demiştir.
در بیان وخامت چرب و شیرین دنیا و مانع شدن او از طعام الله چنانک فرمود الجوع طعام الله یحیی به ابدان الصدیقین ای فی الجوع طعام الله و قوله ابیت عند ربی یطعمنی و یسقینی و قوله یرزقون فرحین
Bu kaba Rızk kırıntılarından kurtulursan yüce ve latif rızklara nail olursun.
وا رهی زین روزی ریزهی کثیف ** در فتی در لوت و در قوت شریف
O manevi rızktan binlerce okka yemek yesen yine pak ve tüy gibi hafif olarak gidersin.
گر هزاران رطل لوتش میخوری ** میروی پاک و سبک همچون پری
O yemek, sen de ne yel yapar, ne kulunç, ne de mide ağrısı verir. 1745
که نه حبس باد و قولنجت کند ** چارمیخ معده آهنجت کند
Az yersen karga gibi aç kalırsın, çok yersen geğirmeye başlar, imtila olursun.
گر خوری کم گرسنه مانی چو زاغ ** ور خوری پر گیرد آروغت دماغ
Az yersen huyun kötüleşir, kabalaşır, nobranlaşırsın. Çok yersen bedenin imtilaya müstahak olur.
کم خوری خوی بد و خشکی و دق ** پر خوری شد تخمه را تن مستحق
Fakat Tanrı taamından, o lezzetli rızktan denizler kadar ye, yine de gemi gibi yürü yüz.
از طعام الله و قوت خوشگوار ** بر چنان دریا چو کشتی شو سوار
Oruca sarıl, sabret, orucu terk etme, her an Tanrı Rızkını bekle.
باش در روزه شکیبا و مصر ** دم به دم قوت خدا را منتظر
Çünkü o işi gücü güzel Tanrı, bekleyenlere hediyeler verir. 1750
که آن خدای خوبکار بردبار ** هدیهها را میدهد در انتظار
Tok adam ekmek beklemez. Ekmeği yiyeceği ister er gelsin ister geç.
انتظار نان ندارد مرد سیر ** که سبک آید وظیفه یا که دیر
Aç adam daima nerede der durur. Açlıkla bekler, araştırır.
بینوا هر دم همی گوید که کو ** در مجاعت منتظر در جست و جو
Beklemezsen o yetmiş kat devlet ve ikbal nevalesi sana gelmez.
چون نباشی منتظر ناید به تو ** آن نوالهی دولت هفتاد تو
Babacığım yüceler yemeğini ercesine bekle,bekle.
ای پدر الانتظار الانتظار ** از برای خوان بالا مردوار
Her aç nihayet bir yiyecek bulur. Devlet güneşi elbette ona vurur.1755
هر گرسنه عاقبت قوتی بیافت ** آفتاب دولتی بر وی بتافت
Himmet sahibi misafir, az yemek yerse sofra sahibi, ona daha güzel yemek getirir.
ضیف با همت چو ز آشی کم خورد ** صاحب خوان آش بهتر آورد
Yalnız yoksul ve nekes olan sofra sahibi başka, ona söz yok. Kerem sahibi Rızk vericiye kötü zanda bulunma.
جز که صاحب خوان درویشی لیم ** ظن بد کم بر به رزاق کریم
Ey dayanılan, güvenilen er, bir dağ gibi başını kaldır da günesin ilk ışığı sana vursun.
سر برآور همچو کوهی ای سند ** تا نخستین نور خور بر تو زند