English    Türkçe    فارسی   

5
1759-1783

  • Baksana o oturaklı yüce dağın tepesi de seher güneşini bekleyip durmada.
  • Ne hoştu bu dünya, ölüm olmasaydı: ne hoştu dünya mülk, zevali gelmeseydi diyen ve bu çeşit abes sözler söyleyen gafil kişiye cevap
  • Biri ne hoştu dünya, ortada eteğimizi çeken ölüm olmasaydı demedeydi. 1760
  • Bir başka biri de dedi ki: Ölüm olmasaydı ıstıraplarla dolu olan bu dünya hiçbir şeye yaramazdı.
  • Ovaya yığılmış, dövülmeden öylece bırakılmış bir harmana benzerdi.
  • Halbuki sen asil ölümü dirilik sandın, tohumu çorak yere ektin.
  • Yalancı akıl, her şeyi aksi görür, diriliği de ölüm sanır a ahmak!
  • Ey Tanrı, sen bize her şeyi, o hile yurdunda nasılsa öylece göster. 1765
  • Hiçbir ölü, öldüğüne hayıflanmaz, azığın azlığına hayıflanır.
  • Yoksa ölen, bir kuyudan ovaya, devlete, yaşayışa ve genişliğe çıkar.
  • Bu yas konağından, şu daracık deve yatağından geniş bir ovaya göçer.
  • Orası doğruluk makamıdır, yalan sayvanı değil. Orada hususi bir şarap vardır, adam onunla sarhoş olur ayranla değil.
  • Orası öyle bir doğruluk makamıdır ki orada onunla oturan Tanrıdır. Ateşe tapanların mabedi olan su balçıktan kurtulmuştur. 1770
  • Aydın bir suretle yaşamadıysan, bir iki nefeslik ömrün kaldı bari ercesine öl!
  • Kul,müstahak olmadan nimetler veren Tanrının rahmetinden dilenen şeyler. Tanrı, bir Tanrı ki, insanlar, ümitsizliğe düştükten sonra yağmur yağdırır. Nice uzaklık vardır, yakınlığa sebep olur. Nice kutluluklar vardır, kötülük istediğinden gelip çatar. Bu suretle de Tanrının, kulların kötülüklerini, iyiliklere döndürdüğü bilinir.
  • Hadiste gelmiştir ki kıyamet günü, her bedene “kalk” diye emir gelir.
  • Sur’un üfürülmesi, pak Tanri’nin ey zerreler yerden bas kaldırın diye emretmesidir.
  • Herkesin canı, sabahleyin kalkınca nasıl aklımız başımıza gelirse tıpkı öyle, kendi bedenine girer.
  • Can, kıyamet günü, kendi bedenini tanır, define gibi kendine mahsus olan o yıkık yere girer. 1775
  • Her can, kendi bedenini tanır, o bedene girer. Kuyumcunu canı, nasıl olur da terzinin bedenine girer?
  • Bilgi sahibinin canı, bilgi sahibinin bedenine girer, zulmedenin canı, zulmedenin bedenine.
  • Sabah çağı kuzu anasını, koyun kuzusunu nasıl tanırsa Tanrı bilgisi de bedenleri tanıma hususunda ruhlara böyle bir bilgi vermiştir.
  • Ayak bile karanlıkta ayakkabısını tanırken a güzelim can kendi bedenini nasıl tanımaz?
  • Ey Tanrıya sığınan, sabah küçük mahşerdir. Büyük mahşeri de var ondan kıyas et. 1780
  • Can, nasıl toprağa uçarsa amel defteri de sağa, sola öyle uçar.
  • İyiliğe kötülüğe dair dün ne yaptıysa onların yazılı olduğu nekeslik ve cömertlik defterini, insanın avucuna koyarlar.
  • Seher çağı uykudan uyandı mı o hayır ve şer, ona gelip çatar.