English    Türkçe    فارسی   

5
1784-1808

  • Riyazatı huy edinmişse uyandığı zaman yanına o gelir.
  • Dün, hamlık etmiş, kötülükte, azgınlıkta bulunmuşsa sol yanından verilen defteri, yas mektubuna döner. 1785
  • Dün, temiz, kötülükten çekingen ve dindar olarak yaşamışsa uyanınca değerli inciyi elde eder.
  • Bizim uykumuz ve uyanmamız, ölümle mahşere iki tanıktır.
  • Küçük haşir büyük hasrı gösterir; küçük ölüm, büyük ölümü aydınlatır.
  • Fakat bu defter, hayalidir, gizlidir. Büyük haşirde o defter meydana çıkar.
  • Bu hayal, burada gizlidir, eseri görünür. Fakat bu hayal, orada suretlere bürünür. 1790
  • Mühendise bak yere tohum eker gibi gönlüne bir ev yapma hayali kor.
  • O hayal, dışarıda zahir olur, adeta yerden tohum biter gibi.
  • Gönülde yurt tutan her hayal, mahşer gününde bir surete bürünecektir.
  • Mühendisin gönlünde kurduğu hayali, tohum bitirme kabiliyetindeki bir yere ekilmiş, orada bitmiş mahsul tut.
  • Bu iki mahşeri hulâsa etmeden maksadım bir kısastır, inananların bundan hisse almasıdır. 1795
  • Kıyamet gününün güneşi doğdu mu çirkin, güzel herkes yerden derhal kalkar.
  • Herkes kaza ve kader divanına koşar, geçer para da potaya girer, kalp para da.
  • Geçer para neşelenerek, nazlana,nazlana kalp para, yanıp eriyerek.
  • Anbean sınamalar gelmede, bedende gönül sırları görünmede.
  • Kandil nasıl suyla yağla görünür, aydınlanıp meydana çıkarsa, yahut toprak, nasıl mahsul verir, sırlarını meydana korsa öyle. 1800
  • Baharın eli, soğanı, safranı, haşhaşı çıkarır, kışın sırrını nasıl meydana korsa öyle.
  • Biri “Biz Tanrıdan çekinenleriz” diye yemyeşil, öbürü menekşe gibi başı aşağıda. Tehlikeye uğrama korkusu, gönle yerleşmiş, bu yüzden kaynaklat kaynama da, on tane dere olmada.
  • Tehlikeye uğrama korkusu, gönle yerleşmiş, bu yüzden kaynaklat kaynama da, on tane dere olmada.
  • Gözler, defterler sol yandan gelmesin diye açılmış, bekleyip durmada.
  • Amel defterinin sağdan verilmesi kolay iş değil. Bunun için gözler sağı solu gözlemede. 1805
  • Derken bir kulun eline kapkara, suçlarla kötülüklerle dolu bir defter verilir.
  • İçinde ne bir hayır var, ne bir iyi işte bulunma. Ancak doğru özlülerin gönlünü incitme var.
  • Baştan ayağa kadar kötülükle, suçla, yol ehline çaldığı ıslıklarla, onlarla ettiği alaylarla dopdolu.