English    Türkçe    فارسی   

5
1901-1925

  • Ten, hesaplarsan usturlaba benzer, güneşe benzeyen ruhun bir delilidir.
  • Gözü iyi görmeyen müneccimin usturlaba müracaatı zaruridir.
  • Güneşi usturlapla hesaplaması lazımdır ki güneşin nerede bulunduğundan bir koku alsın.
  • Doğruyu usturlapla arayan can, gökyüzünü ve güneşi ne kadar bilebilir?
  • Sen göz usturlabı ile bakıp gördükçe alemi pek dar görürüsün. 1905
  • Sen alemi gözünün alabildiği kadar görebilirsin. Halbuki alem nerede, sen neredesin? Neye bıyığını buruyorsun ya?
  • Ariflerin bir sürmesi vardır, onu ara da dereye benzeyen su gözün deniz kesilsin.
  • Zerrece aklım fikrim varsa bu ne sevdadır, bu ne dağınık söz?
  • Aklım, fikrim başımda yoksa benim bunda ne günahım var?
  • Benim günahım yok ama aklimi alan sevgilinin de günahı yok. Bütün akılların aklı onun huzurunda ölüp gitmede. 1910
  • Ey akıllara fitne salan, onları hayran eden, akılların senden başka sığınacağı yer yok.
  • Beni çıldırttığın demden beri aklı hiç arzulamadım. Beni süsleyip bezediğin zamandan beri güzelliğe hiç haset etmedim.
  • Senin sevdana düşüp çıldırmam hoş ve iyi değil mi? Tanrı sana hayırlar versin, evet iyi de!
  • O ister Arapça söylesin ister Farsça. Nerede bir kulak nerede bir akıl ki o sözleri anlasın.
  • Onun şarabı, her aklın harcı değil. Onun küpesi her kulağın oyuncağı değil. 1915
  • Bir kere daha delicesine geldim işte. Yürü, yürü ey can, çabuk bir zincir getir.
  • Fakat sevgilimin zülfünden başka iki yüz tane zincir olsa kırarım ha.
  • "İnsana bak, neden yaratıldı", hükmünce çarık ve kürke bakmanın sebebi
  • Yine Eyaz’ın aşk hikayesine dön. Çünkü o hikaye sırlarla dopdolu bir hazinedir.
  • Her gün o güzelim odaya çarığını postunu görmeye giderdi.
  • Çünkü varlık, insanı adamakıllı sarhoş eder, aklını başından alır, utancını gönlünden. 1920
  • Önce gelenlerden nice yüz binlerce taifeyi varlık sarhoşluğu, bu geçitte yere yıktı.
  • İblis de neden Adem benden üstün olsun ki deyip Azazil kesildi.
  • Ben hem hocayım hem hoca oğlu. Yüz binlerce hünere kabiliyetim var, her şeyi yapabilirim.
  • Hüner ve marifette kimseden aşağı değilim ki hizmet etmek üzere düşmanın önünde ayak üstü durayım.
  • Ben ateşten doğdum, o balçıktan. Ateşe karşı balçığın ne değeri vardır ki? 1925