Sen alemi gözünün alabildiği kadar görebilirsin. Halbuki alem nerede, sen neredesin? Neye bıyığını buruyorsun ya?
تو جهان را قدر دیده دیدهای ** کو جهان سبلت چرا مالیدهای
Ariflerin bir sürmesi vardır, onu ara da dereye benzeyen su gözün deniz kesilsin.
عارفان را سرمهای هست آن بجوی ** تا که دریا گردد این چشم چو جوی
Zerrece aklım fikrim varsa bu ne sevdadır, bu ne dağınık söz?
ذرهای از عقل و هوش ار با منست ** این چه سودا و پریشان گفتنست
Aklım, fikrim başımda yoksa benim bunda ne günahım var?
چونک مغز من ز عقل و هش تهیست ** پس گناه من درین تخلیط چیست
Benim günahım yok ama aklimi alan sevgilinin de günahı yok. Bütün akılların aklı onun huzurunda ölüp gitmede.1910
نه گناه اوراست که عقلم ببرد ** عقل جملهی عاقلان پیشش بمرد
Ey akıllara fitne salan, onları hayran eden, akılların senden başka sığınacağı yer yok.
یا مجیر العقل فتان الحجی ** ما سواک للعقول مرتجی
Beni çıldırttığın demden beri aklı hiç arzulamadım. Beni süsleyip bezediğin zamandan beri güzelliğe hiç haset etmedim.
ما اشتهیت العقل مذ جننتنی ** ما حسدت الحسن مذ زینتنی
Senin sevdana düşüp çıldırmam hoş ve iyi değil mi? Tanrı sana hayırlar versin, evet iyi de!
هل جنونی فی هواک مستطاب ** قل بلی والله یجزیک الثواب
O ister Arapça söylesin ister Farsça. Nerede bir kulak nerede bir akıl ki o sözleri anlasın.
گر بتازی گوید او ور پارسی ** گوش و هوشی کو که در فهمش رسی
Onun şarabı, her aklın harcı değil. Onun küpesi her kulağın oyuncağı değil. 1915
بادهی او درخور هر هوش نیست ** حلقهی او سخرهی هر گوش نیست
Bir kere daha delicesine geldim işte. Yürü, yürü ey can, çabuk bir zincir getir.
باز دیگر آمدم دیوانهوار ** رو رو ای جان زود زنجیری بیار
Fakat sevgilimin zülfünden başka iki yüz tane zincir olsa kırarım ha.
غیر آن زنجیر زلف دلبرم ** گر دو صد زنجیر آری بردرم
"İnsana bak, neden yaratıldı", hükmünce çarık ve kürke bakmanın sebebi
حکمت نظر کردن در چارق و پوستین کی فلینظر الانسان مم خلق
Yine Eyaz’ın aşk hikayesine dön. Çünkü o hikaye sırlarla dopdolu bir hazinedir.
بازگردان قصهی عشق ایاز ** که آن یکی گنجیست مالامال راز
Her gün o güzelim odaya çarığını postunu görmeye giderdi.
میرود هر روز در حجرهی برین ** تا ببیند چارقی با پوستین
Çünkü varlık, insanı adamakıllı sarhoş eder, aklını başından alır, utancını gönlünden. 1920
زانک هستی سخت مستی آورد ** عقل از سر شرم از دل میبرد
Önce gelenlerden nice yüz binlerce taifeyi varlık sarhoşluğu, bu geçitte yere yıktı.
صد هزاران قرن پیشین را همین ** مستی هستی بزد ره زین کمین
İblis de neden Adem benden üstün olsun ki deyip Azazil kesildi.
شد عزرائیلی ازین مستی بلیس ** که چرا آدم شود بر من رئیس
Ben hem hocayım hem hoca oğlu. Yüz binlerce hünere kabiliyetim var, her şeyi yapabilirim.
خواجهام من نیز و خواجهزادهام ** صد هنر را قابل و آمادهام
Hüner ve marifette kimseden aşağı değilim ki hizmet etmek üzere düşmanın önünde ayak üstü durayım.
در هنر من از کسی کم نیستم ** تا به خدمت پیش دشمن بیستم
Ben ateşten doğdum, o balçıktan. Ateşe karşı balçığın ne değeri vardır ki? 1925
من ز آتش زادهام او از وحل ** پیش آتش مر وحل را چه محل
Ben alemin en ulusu, zamanın övünülecek kişisiyken o vakit o neredeydi? dedi.
او کجا بود اندر آن دوری که من ** صدر عالم بودم و فخر زمن
"Tanrı,cinleri ateşin dumansız alevinden yarattı" dendiği gibi yine ulu Tanrı İblis hakkında "Şüphe yok ki o, cin tayfasındandı, rabbinin buyruğundan çıktı" buyurmuştur.
خلق الجان من مارج من نار و قوله تعالی فی حق ابلیس انه کان من الجن ففسق
Şeytanın can ateşi alevlenmede. O bir ateştir ki aslı gibi. “Çocuk babasının sırrıdır” denmiştir.
شعله میزد آتش جان سفیه ** که آتشی بود الولد سر ابیه
Hayır yanlış söyledim. O ateş Tanrı kahrıdır. Bu hususta bir sebep göstermeye ne hacet?
نه غلط گفتم که بد قهر خدا ** علتی را پیش آوردن چرا
Sebepsiz ve sebeplerle hiçbir münasebeti olmayan bir iş, ezelden beri daima olagelmektedir
کار بیعلت مبرا از علل ** مستمر و مستقرست از ازل
Onun sebepsiz ve illetsiz pak sanatına, ne sonradan yaratılan bir şeyin sebebi sığar, ne de sonradan yaratılan bir şey.1930