English    Türkçe    فارسی   

5
1984-2008

  • Orada definesi, hazinesi var dediler. Başkalarını kendi aynanda görme.
  • Padişah onun temizliğini biliyordu. O araştırmayı onlar için yaptırıyordu. 1985
  • O beye, odayı gece yarısı aç da haberi olmasın.
  • Bu suretle düşünceleri meydana çıksın. Ondan sonra ona yapılacak şeyi biz biliriz.
  • O altınları mücevherleri de size bağışladım. Yalnız neler çıktığını bana haber verin, o kadar dedi.
  • Dedi ama eşi olmayan Eyaz için de içi titremekteydi.
  • Bunları ben mi söylüyorum? Bu sözleri duysa ne hale gelir? Diyordu. 1990
  • Sonra da diyordu ki: Dini hakki için onun temkini bundan da artıktır.
  • Benim sitemime kızmaz, benim sözümden alınmaz, maksadımı sırrımı anlar.
  • Bir belaya uğrayan, o dertten perişan olmaz, bir çok tevillerde bulunur.
  • Eyaz’da sabırlıdır, tevillerde bulunur. O işin sonuna bakar.
  • Yusuf gibi, bu zindandakilerin rüyalarını tabir eder, tabiri onca aşikardır. 1995
  • Rüyasını yoramayan başkasının Rüyasını nasıl yorabilir?
  • Ben onu sınasam, Sınama yüzünden ona yüzlerce kılıç vursam yine o merhametli sevgilinin sevgisi eksilmez.
  • Bilir ki o kılıcı kendime vuruyorum. Çünkü ben oyum hakikatte o da ben.
  • Niyaz, nazın zahiren zıddıdır, fakat hakikatte aşıkla maşuk, görünüşte zıt olmakla beraber birdir. Nitekim aynanın sureti yoktur, suretsizlik de suretin zıddıdır. Fakat aynayla suret arasında hakikatte birlik vardır. Bunu anlatmak uzun sürer. Aklı olana bir işaret yeter.
  • Ayrılık derdinden Mecnun, ansızın hastalandı.
  • İştiyak aleviyle kanı kaynadı, nihayet boğaz illetine tutuldu. 2000
  • Tedavi için hekim geldi. Gördü ki damarını yarmak ve kan almaktan başka çare yok.
  • Kanı defetmek için hacamat lazım dedi. Çağırdılar hünerli bir hacamatçı geldi.
  • Kolunu bağladı, sis olan yeri deşeceği sırada o huyu, aşktan ibaret olan aşık, bir nara attı.
  • Dedi ki: Paranı al git, hacamat etme. Ölürsem öleyim, bu köhnemiş beden bırak ölsün!
  • Hacamatçı dedi ki: Bundan ne korkuyorsun sen kükremiş aslandan bile korkmazsın. 2005
  • Geceleyin aslan, kurt, ayı, yaban sığırı gibi hayvanlarla bütün yırtıcı hayvanat, saf,saf çevrene toplanırlar.
  • Onlar sende aşk ve vecitten başka hiçbir şey görmezler. Senden insan kokusu almazlar.
  • Kurt, ayı ve aslan bile aşk nedir, biliyor. Artık aşktan kör olan kişi köpekten de aşağıdır.