English    Türkçe    فارسی   

5
2799-2823

  • Yoksul, ihtiyacını söylemese de o bilir, ne kadar ihtiyacı varsa verirdi.
  • O beli bükülmüş yoksulun gönlünde ne varsa ne fazla, ne noksan, o kadar verirdi ona. 2800
  • Ona, ne bildin ki bu kadar istiyor, bunu nerden anladın? derlerdi.
  • Derdi ki: Gönül evi bomboş, cennet gibi nasıl ki orada da (cennette) fakr ve ihtiyâç yoktur âdeta.
  • Orada yalnız Tanrı sevgisi var. Onun vuslatı hayalinden başka hiç kimsecikler yok.
  • Ben evi, iyi kötü, her şeyden sildim, süpürdüm. Evim, tek Tanrının sevgisiyle dolu.
  • Orada Tanrıdan başka ne görürsem benim malan değildir, benden bit şey isteyen yoksulun malıdır. 2805
  • Suda bir hurma fidanı, yahut hurmanın kırılıp eğilmiş, yeni aya dönmüş dalı görününce o akis, dışarıdaki fidanın, dışarıdaki dalın aksidir.
  • Suda bir suret görürsen o, dışarıda bulunan şeyin aksidir yiğidim.
  • Fakat suyun pislikten arınması için beden ırmağını temizlemek, arıtmak şarttır.
  • Bu suretle onda bir bulanıklık ve çerçöp kalmamalı ki yüzün, içine aksetsin, görünsün.
  • A adamcağız, bedeninde toprakla karışmış sudan başka ne var? Söyle. A gönül düşmanı, suyu, topraktan arıt. 2810
  • Halbuki sen, her an yemekle, içmekle o dereye daha fazla toprak dökmede, o suyu daha fazla bulandırmadasın.
  • Şeyhin, herkesin içinden geçeni bilmesinin sebebi
  • O suyun içinde hiçbir şeycikler bulunmadığında " yüzler, ona akseder, orada görünür.
  • Halbuki senin için temizlenmemiş. Evin, Şeytanla, adam olmayanlarla, canavarlarla dolu.
  • A eşek, inadından eşeklikte kalakaldın. Nerden Mesih'e ait ruhlardan bir koku alacaksın?
  • Orada bir hayal başgösterse hangi pusudan çıktığını nerden bileceksin? 2815
  • İçteki hayallerin süpürülmesi için beden, riyazatla hayale döner.
  • Eşeğin hile yüzünden tilkiye alet olması
  • Eşek bir hayli çalıştı, tilkiden korundu. Fakat köpek gibi acıkmıştı, açlı kendisine eş olmuştu.
  • Hırsı üstün geldi, sabrı zayıfladı. Ekmek sevdası, nice boğazlan yırtmıştır.
  • Kendisine hakikatler keşfedilen Peygamber, onun için "Az kaldı yoksulluk, küfür olayazdi" dedi.
  • O eşek, açlığa tutsak olmuştu. Hileyse bile dedi, tut ki öldüm. 2820
  • Bari bu açlık azabından kurtulurum ya. Yaşayış buysa ölüm bence daha iyi.
  • Önce tövbe etmiş, and içmişti ama nihayet eşekliğinden tövbesini de bozdu, andını da.
  • Hırs, insanı kör, ahmak eder, bilgisiz bir hale sokar, ölümü kolaylaştırır.