- Ben, aman Şeytan bunu benden kapmasın der durursam peki,böyle bir anda o ihsanlar sahibi Tanrı neden elimi tutmaz. 2935
- تا مبادا کین کشد شیطان ز من ** پس چه دستم گیرد آنجا ذوالمنن
- Onun dilediği oluyorsa artık benim işim kimden düzelir ki?
- آنک او خواهد مراد او شود ** از کی کار من دگر نیکو شود
- Şeytanın Tanrı kapısındaki hali
- مثل شیطان بر در رحمان
- Haşa;Tanrı,neyi dilerse o olur. O,mekan aleminde de hakimdir, mekansızlık aleminde de.
- حاش لله ایش شاء الله کان ** حاکم آمد در مکان و لامکان
- Hiçbir kimse,onun ülkesinde onun emri olmadıkça bir kılı bile kımıldatamaz.
- هیچ کس در ملک او بیامر او ** در نیفزاید سر یک تای مو
- Mülk onundur,ferman onun.Onun kapısında en aşağılık köpek, Şeytandır,
- ملک ملک اوست فرمان آن او ** کمترین سگ بر در آن شیطان او
- Türkmenin, kapısında bir köpeği olsa,o köpek,onun kapısına yüzünü,başını koyup yatsa, 2940
- ترکمان را گر سگی باشد به در ** بر درش بنهاده باشد رو و سر
- Evin çocukları,kuyruğunu bile çekseler aldırmaz, onların ellerinde oyuncak olur.
- کودکان خانه دمش میکشند ** باشد اندر دست طفلان خوارمند
- Fakat yoldan bir yabancı geçse erkek arslan gibi ona saldırır.
- باز اگر بیگانهای معبر کند ** حمله بر وی همچو شیر نر کند
- Çünkü 'Kafirlere şiddetlidir',dosta gül gibidir, düşmana diken gibi.
- که اشداء علی الکفار شد ** با ولی گل با عدو چون خار شد
- Türkmen,ona tutmaç suyu bile verse o, buna razı olur, bekçiliğini yapar.
- ز آب تتماجی که دادش ترکمان ** آنچنان وافی شدست و پاسبان
- Peki, köpek Şeytanı da Tanrı yaratmıştır. Onda yüzlerce düşünce, yüzlerce hile halk etmiştir. 2945
- پس سگ شیطان که حق هستش کند ** اندرو صد فکرت و حیلت تند
- İyinin,kötünün yüzsuyunu gidersin diye yüzsularını ona gıda etmiştir.
- آب روها را غذای او کند ** تا برد او آب روی نیک و بد
- Halkın yüzsuyu, ona verilen tutmaç suyudur. Şeytan bunu yer,bununla doyar.
- این تتماجست آب روی عام ** که سگ شیطان از آن یابد طعام
- Böyle olduğu halde nasıl olur da canı, kudret otağının önünde kurban olmaz?
- بر در خرگاه قدرت جان او ** چون نباشد حکم را قربان بگو
- İyilerden de,kötülerden de sürü sürü nice kişiler var ki ayaklarını yere döşemiş, köpek gibi o kapıya yönelmiştir.
- گله گله از مرید و از مرید ** چون سگ باسط ذراعی بالوصید
- Hepsi de Tanrılık mağarasının eşiğinde köpek gibi yatmışlar, zerre zerre buyruk beklemede,kulak kabartmadalar. 2950
- بر در کهف الوهیت چو سگ ** ذره ذره امرجو بر جسته رگ
- Ey köpek Şeytan, halk bu yola ayak bastı mı onları sına.
- ای سگ دیو امتحان میکن که تا ** چون درین ره مینهند این خلق پا
- Saldır onlara, onları buraya koma. Bu suretle bak bakalım,doğrulukta hangisi er, hangisi dişi?
- حمله میکن منع میکن مینگر ** تا که باشد ماده اندر صدق و نر
- “Tanrıya sığınırım” neden denir? Köpek, kızıp saldırmaya başlayınca değil mi?
- پس اعوذ از بهر چه باشد چو سگ ** گشته باشد از ترفع تیزتگ
- Ey Hıta Türkü "Tanrı'ya sığınırım" demek, köpeğe bağır, yolu aç da,
- این اعوذ آنست کای ترک خطا ** بانگ بر زن بر سگت ره بر گشا
- Otağının kapısına geleyim, senin cömertliğinden bir hacet dileyeyim demektir. 2955
- تا بیایم بر در خرگاه تو ** حاجتی خواهم ز جود و جاه تو
- Türk, köpeğin saldırışından âciz olunca bu "Tanrı'ya sığınırım" demek, bu feryadetmek, yerinde bir iş değildir.
- چونک ترک از سطوت سگ عاجزست ** این اعوذ و این فغان ناجایزست
- Türk de "Tanrı'ya sığınırım" bu köpekten. Bu köpeğin yüzünden yurdumda âciz kaldım.
- ترک هم گوید اعوذ از سگ که من ** هم ز سگ در ماندهام اندر وطن
- Sen, bu kapıya gelmeme yardım etmiyorsun, ben de kapıdan çıkamıyorum derse,
- تو نمییاری برین در آمدن ** من نمیآرم ز در بیرون شدن
- Artık, Türkün de başına toprak, konuğun da. Bir köpek, ikisinin de boynunu bağlıyor demek!
- خاک اکنون بر سر ترک و قنق ** که یکی سگ هر دو را بندد عنق