English    Türkçe    فارسی   

5
3094-3118

  • Demirci, demire hâkimdir, mimar, alete hâkim.
  • Şaşılacak şey, görülmemiş nesne şudur ki bunca ihtiyar, kul gibi onun ihtiyarına secde eder. 3095
  • Cansız şeylere kudretin var, fakat bu kudretin, onlardaki cansızlığı giderdi mi?
  • Onun kudreti de tıpkı bunun gibi kulların ihtiyarlarını gidermez.
  • İstersen onun kudret ve ihtiyarını kemaliyle söyle. Bu, cebir ve sapıklık olmaz.
  • Benim küfrüm onun dileğidir dedin ama bil ki senin de bu küfürde bir dileğin var.
  • 3100, Çünkü sen istemedikçe kâfir olmazsın. Dileksiz küfür, tenakuzdur. Hem kâfirsin, hem de küfrü istemiyorsun, böyle şey olur mu? 3100
  • Âcize emir vermek hem kötü bir şeydir, hem çirkin bir şey. Âcize kızmak, gazap etmekse bundan da beterdir, hele merhamet sahibi Tanrı kızar, gazap ederse!
  • Öküz boyunduruğa gelmezse döverler. Fakat uçmıyan öküz, hiç döğülür mü, horlanır m?
  • Öküz bile hizmetten kaçarsa mazur tutulmuyor peki, öküz sahibi, neden mazur sayılsın?
  • Mademki, hasta değilsin, başını bağlama.İhtiyarın vardır, sakalına, bıyığına gülme.
  • Çalış, Tanrı şarabını iç,bir tazelik bul da o zaman ihtiyarsız bir hale gelir, kendinden geçersin. 3105
  • O zaman bütün ihtiyar, o şarabin olur. Sen de tam bir sarhoş gibi tamamiyle mazur sayılırsın.
  • O zaman ne söylersen sözün, şarabin sözü olur. O zaman ne siler, süpürürsen silip süpürdüğün, şarabın silip süpürmesi olur.
  • Tanrı kadehinden şarap içen sarhoş, hiç adaletten ve doğrudan başka bir şey yapar mı?
  • Firavun, imana gelen büyücülerin ellerini, ayaklarını kestireceği vakit Firavun'a yirmi kere dediler ki: Elimizin ayağımızın kesileceğinden pervamız yok.
  • Bizim elimiz, ayağımız, o tek Tanrı'dır. Zahirî olsa bir gölgeden ibarettir, eksilebilir. 3110
  • "Tanrı, neyi dilediyse o oldu" hadîsinin mânası. Yani dilek, onun dileğidir, onun rızasıdır. Onun rızasını arayın. Başkalarının hışmından, başkalarının reddetmesinden gönlünüz daralmasın. Hadîsteki "Kâne oldu" sözü mazidir ama Tanrı işinde geçmiş, gelecek yoktur. Çünkü "Tanrı yanında ne sabah vardır, ne akşam."
  • Kulun "Tanrı, ne dilediyse o oldu" demesi, o işte tembel ol demek için değildir. gu söz, kalbini sağlam tutup çalışmaya teşviktir.
  • O hizmette daha fazla gayrette bulun, o işe daha fazla alış ve sarıl demektir.
  • Sana, adamım, ne dilersen dile. İşin iş, dilediğin şey, dilediğin gibi olacak deseler.
  • O zaman tembellik etsen de caizdir. Çünkü ne dilersen olup bitecek.
  • Fakat "Tanrı, neyi dilediyse o oldu." Hüküm, mutlak ve ebedî olarak onundur derlerse, 3115
  • Neden o işe yüzlerce adam gibi sarılmaz, kulcasına o işin etrafında dönüp dolaşmazsın?
  • Vezir, neyi dilerse o olur. Alıp tutmada hüküm onun hükmü derlerse.
  • Derhal yüz adammışsın gibi onun etrafında dönüp dolaşır, başına ihsan ve lûtuflar dökmesi için elinden geleni yapmaya mı kalkışırsın;