English    Türkçe    فارسی   

5
3532-3556

  • Bu daracık duraktan çıkmadıkça nasıl olur da ahlâkı düzelir, gönlü ferahlar?
  • Zahitlere, genişliğe çıkmadan yalnız bulundukları zaman bıçak ve ustura vermeye hiç gelmez.
  • Darlıklarından, muratlarına eremediklerinden, dertlerinden karınlarını deşiverirler.
  • Mustafa aleyhisselâmın, Cebrail aleyhisselâmın geç görünmesi yüzünden daralıp kendisini Hıra dağından atmaya kalkışması ve Cebrail aleyhisselâmın kendini atma... önünde devletler var diye kendisini göstermesi
  • Mustafa'yı ayrılık derdi kapladı, daraldı mı, kendisini dağdan atmaya kalkardı. 3535
  • Cebrail, sakın yapma. Kün emrinde sana nice devletler takdir edilmiştir deyince,
  • Yatışır, kendini atmaktan vazgeçerdi. Sonra yine ayrılık derdi gelip çattı mı,
  • Yine gamdan, dertten bunaldı mı kendisini dağdan aşağı atmak isterdi.
  • Bu sefer Cebrail görünür, ey eşi olmayan Padişah, yapma bunu derdi.
  • Hicap keşfedilip de o inciyi koynunda buluncaya kadar bu haldeydi. 3540
  • Halk, her çeşit mihnetten ötürü kendini öldürüp dururken mihnetlerin aslı olan bu ayrılığı nasıl çeksin?
  • Halk, canını feda edene şaşar. Fakat bizim her birimiz fedayi huyluyuz.
  • Ne mutlu o kişiye ki bedenini, feda edilmeye değer bir dosta feda etmiştir.
  • Herkes, bir fennin, bir sanatın fedaisidir. Ömrünü o yolda sarf eder, ölüp gider.
  • İster doğularda olsun, ister batılarda, herkes, nihayet ölür. O zaman ne âşık kalır, ne maşuk! 3545
  • Hiç olmazsa bu devletli, zaten şu hünere gönüllü, kendisini feda etmiş. Onun öldürülmesinde yüzlerce hayat var.
  • Âşık da onca ebedî, maşuk da, aşk da. İki âlemde de dileğine ermiş, iyi bir ad san kazanmış.
  • Ey ulular, âşıklara acıyın. Onların şanı, helak olduktan sonra bile helak olmaya hazır bulunmaktır.
  • Beyim, onun kabalığını affet. Onun derdine, betbahtlığına bak.
  • Onu affet de Tanrı da seni affetsin, suçlarını yarlıgasın. 3550
  • Sen de gafletle az testiler kırmamışsındır. Sen de affa ümit bağlamışsındır.
  • Affet de ahrette sen de af edilesin. Kader, ceza vermede kılı kırk yarar.
  • Beyin, o şefaatçilere ve komşulara, neden küstahlık edip testiyi kırdı? Bu hususta şefaat kabul etmem. Onun cezasını vermeye yemin ettim diye cevap vermesi
  • Bey dedi ki: O kim oluyor ki bizim testimize taş atıp kırıyor?
  • Benim civarımdan erkek aslan bile yüzlerce çekingenlikle, korka korka geçmede.
  • Neden kulumuzun gönlünü incitti, bizi konuğumuzun yanında utandırdı? 3555
  • Onun kanından daha değerli olan şarabı döktü de kadınlar gibi bizden kaçıp da gizlendi.