- Ondan sonra namuslu Halifenin gevşekliğini ve farenin bir çıtırtısından aletinin söndüğünü görünce dayanamayıp güldüğünü bildirdi.
- باز این سستی این ناموسکوش ** کو فرو مرد از یکی خش خشت موش
- Tanrı sırları meydana çıkarır. Mademki sonunda bitecek, kötü tohum ekme.
- رازها را میکند حق آشکار ** چون بخواهد رست تخم بد مکار
- Su, bulut, ateş ve bu güneş, sırlan toprağın altından çıkarır. 3970
- آب و ابر و آتش و این آفتاب ** رازها را می برآرد از تراب
- Yaprakların dökülmesinden sonra gelen bahar, kıyametin varlığına bir delildir.
- این بهار نو ز بعد برگریز ** هست برهان وجود رستخیز
- Bahar, o sırları meydana kor, şu yeryüzü ne yediyse rüsvay olur;
- در بهار آن سرها پیدا شود ** هر چه خوردست این زمین رسوا شود
- Yedikleri, ağzından, dudaklarından biter, çıkar. içindeki neyse meydana gelir.
- بر دمد آن از دهان و از لبش ** تا پدید آید ضمیر و مذهبش
- Her ağacın kökündeki sır ve o ağacın yemişi tamamiyle üstünde görünür.
- سر بیخ هر درختی و خورش ** جملگی پیدا شود آن بر سرش
- Gönlünü inciten her gam, içtiğin şarabın tesiriyledir. 3975
- هر غمی کز وی تو دل آزردهای ** از خمار می بود کان خوردهای
- Fakat nerden bileceksin o mahmurluk, o baş ağrısı, hangi şaraptan meydana geldi?
- لیک کی دانی که آن رنج خمار ** از کدامین می بر آمد آشکار
- Bu baş ağrısının, o tanenin meyvasından olduğunu aklı, fikri olan anlar.
- این خمار اشکوفهی آن دانه است ** آن شناسد کاگه و فرزانه است
- Dalla meyva, tohuma benzemez. Meni, hiç insanın bedenine benzer mi?
- شاخ و اشکوفه نماند دانه را ** نطفه کی ماند تن مردانه را
- Heyula, esere benzemezken tohum, hiç ağaca benzer mi?
- نیست مانندا هیولا با اثر ** دانه کی ماننده آمد با شجر
- Meni, ekmekten meydana gelir, fakat ekmek gibi midir? insan, meniden olur, fakat hiç meni gibi midir? 3980
- نطفه از نانست کی باشد چو نان ** مردم از نطفهست کی باشد چنان
- Cin, ateşten yaratılmıştır, fakat nerden ateşe benzer? Bulut buhardandır, fakat buhar gibi değildir ki.
- جنی از نارست کی ماند به نار ** از بخارست ابر و نبود چون بخار
- İsa, Cebrail'in üfürmesinden vücut buldu. Fakat suret bakımından onun gibi midir, yahut ona benzer mi?
- از دم جبریل عیسی شد پدید ** کی به صورت همچو او بد یا ندید
- Âdem, topraktan yaratılmıstır, toprağa benzemez. Hiçbir üzüm, üzüm çotuğu gibi değildir.
- آدم از خاکست کی ماند به خاک ** هیچ انگوری نمیماند به تاک
- Hırsız, darağacının ayağı gibi midir? İbadet, ebedî cennete benzer mi?
- کی بود دزدی به شکل پایدار ** کی بود طاعت چو خلد پایدار
- Hiçbir asıl esere benzemez. Şu halde zahmetin ve baş ağrısını aslını bilemezsin. 3985
- هیچ اصلی نیست مانند اثر ** پس ندانی اصل رنج و درد سر
- Fakat bu mücazat, mükâfat, bir aslı olmadan vücuda gelmez. Tanrı, hiçbir suçsuz kulunu incitmez.
- لیک بیاصلی نباشدت این جزا ** بیگناهی کی برنجاند خدا
- Asıl neyse, o şeyi çeken odur. Ona benzemez ama ondandır.
- آنچ اصلست و کشندهی آن شی است ** گر نمیماند بوی هم از وی است
- Şu halde bil ki çektiğin zahmet, yaptığın suçun sonucudur. Sana inen bu tokat bir şehvetten ötürüdür.
- پس بدان رنجت نتیجهی زلتیست ** آفت این ضربتت از شهوتیست
- İbret almaz, o suçu bilmezsen bile hiç olmazsa derhal ağlayıp sızlamaya koyul, yarlıganma dile.
- گر ندانی آن گنه را ز اعتبار ** زود زاری کن طلب کن اغتفار
- Secde et, yüzlerce defa Yarabbi de, bu gam, yaptığım suçun karşılığıdır ancak! 3990
- سجده کن صد بار میگوی ای خدا ** نیست این غم غیر درخورد و سزا
- Ey rabbim, sen zulümden, sitemden temizsin. Nasıl olur da suçsuz olarak insana bir dert, bir gam verirsin?
- ای تو سبحان پاک از ظلم و ستم ** کی دهی بیجرم جان را درد و غم
- Ben suçu belli beyan bilmiyorum, fakat bu derde sebep de mutlaka bir suçtur.
- من معین میندانم جرم را ** لیک هم جرمی بباید گرم را