English    Türkçe    فارسی   

5
635-659

  • Yahut da gözleri bağlı doğan kuşlarına benzerler. Perde ardında bir av sevdasıyla yanıp tutuşurlar. 635
  • Fakat doğanın külahını kaldırdın da avını gördü mü derhal dağlarda dönüp dolaşmaya başlar.
  • Hastanın isteği yatışmıştır. Hatırı, yalnız iyileşmektedir.
  • Ama ekmek, elma ve karpuz görünce onu yemek ister bu istekle zarar korkusu, savaşa girişir.
  • Sabrederse bunları görüşü, iyiliğine yarar. Çünkü o heyecana düşmek, onun gevşemiş tabiatına iyi gelir.
  • Fakat sabredemezse görmemesi daha iyidir. Okun zırhsız adamdan uzak olması yeğ! 640
  • Tavus kuşunun cevap vermesi
  • Tavus kuşu ağlaması bitince dedi ki: Yürü, sen renge ve kokuya kapılmışsın.
  • Görmüyorsun ki bu kanatlar yüzünden her yandan başıma yüzlerce bela gelip çatmada.
  • Nice merhametsiz avcılar, bu kanatlar yüzünden her yanda benim için tuzak kuruyorlar.
  • Nice okçu kanatlarım için yayını çekmiş bana ok atmada.
  • Gücüm kuvvetim yok, kendimi koruyamıyorum, bu kazadan, bu beladan, bu fitnelerden kurtulmama imkan yok. 645
  • Madem ki iş böyle, dağlarda, ovalarda emin olabilmek için çirkin olmam daha iyi.
  • Ey yiğit, bu kanatlar, benim ululanma silahım kesildi. Ululanmaysa ululananları yüzlerce belaya uğratır.
  • Hünerler, anlayışlı olmak ve dünya malını elde etmek, tavusun kanatları gibi insanın canına düşmandır
  • Nice hüner ve sanatlar vardır ki ham kişiyi helak eder. Çünkü o, taneye koşar, bu yüzden de tuzağı görmez.
  • İhtiyarına sahip olmak, “Sakının” emrine uyan ve kendisine sahip olan adam için iyidir.
  • Kendini koruyamıyor kötülüklerden çekinemiyorsan sakın, o aleti uzaklaştırır, ihtiyarı bırak. 650
  • Benim de cilvelendiğim şey ve ihtiyarım, o kanattır. Onu yoluyorum, çünkü başıma kastetmede.
  • Sabır sahibi, kendi kanadını yok farz eder, bu suretle kanadı da onu kötü düşüncelere sevk etmez.
  • Şu halde ona de ki: Kanadını yolma, onun bir zararı yoktur. Bu çeşit adama ok gelse önüne kalkanını tutar.
  • Fakat bana bu güzel kanat düşmandır. Çünkü sabredemiyor, cilveleniyorum.
  • Eğer çekinme ve korunma bana yol gösterseydi ihtiyar yüzünden debdebem, devletim artardı. 655
  • Ben çocuğa yahut sarhoşa benziyorum, sınanmalara tahammülüm yok. Benim elime kılıç vermek caiz değildir.
  • Eğer aklım olsaydı da beni men etseydi kılıç, elimde bir zafer vasıtası olurdu.
  • Güneş gibi nurlar saçan bir akıl lazım ki doğrudan başka bir suretle kılıç vurmasın.
  • Parlak aklım ve iyi bir huyum yok, şu halde silahımı neden kuyuya atmayayım?