English    Türkçe    فارسی   

5
88-112

  • Hatırında virane vardı ondan dolayı da rüyada onu gördü.
  • Kendisini tenha bir viranede görünce aptes bozmaya zaten ihtiyacı vardı, hemen işini beceriverdi.
  • Uyanınca bir de baktı ki yatak pislik içinde. Derdinden deliye döndü. 90
  • Bu çeşit rezillik toprakla bile örtülemez diye içinden yüzlerce defa coştu, köpürdü.
  • Uykum uyanıklığımdan beter. Burada yiyor orada pisliyorum dedi.
  • Kafir, mezarın dibinde nasıl bağırırsa o da öylece keşke geberseydim demeye koyuldu.
  • Bu gece bir geçse de kapının açılmasını duysam diye beklemeye başladı.
  • Ok yayadan fırlar gibi kimsecikler görmeden kaçmayı kurmaktaydı. 95
  • Hikaye uzundur kısa kesiyorum. Nihayet kapı açıldı, o da dertten gamdan kurtuldu.
  • Mustafa aleyhisselam’ın, oda kapısını açması ve konuğun, onu görüp utanmaması, dilediği gibi dışarı çıkması için kendisini gizlemesi
  • Mustafa sabahleyin gelip kapıyı açtı. Sabah o yolunu sapıtmış kişiye yol gösterdi.
  • Mustafa , o belalara uğrayan utanmasın diye gizlendi.
  • Kapıyı açanı görmesinde serbestçe dışarı çıksın diyordu.
  • Ya bir şeyin ardında gizlendi, yahut da Allah eteği Mustafa’yı ondan gizledi. 100
  • Allah boyası, bazen örter, neliksiz niteliksiz Allah perdesini, bakanın önüne örüverir.
  • Bu suretle düşmanını kendi yanındayken bile göstermez. Allah kudreti, bundan da artık, bundan da üstün.
  • Mustafa onun geceki halini görüyordu. Fakat Allah fermanı,
  • Ona hatasını bildirmeden bir yol açmasına, o kötülükle bir kuyuya düşmesine mani olmaktaydı.
  • Allah hikmeti ve gökten inen emir, onun kendisini o halde görmesini istemekteydi. 105
  • Nice düşmanlıklar vardır ki dostluğa çıkar. Nice yıkılmalar vardır ki yapılmaya döner.
  • Bir herzevekil, o pis yatağı, inadına Peygamberin yanına getirdi.
  • Ve gör hele, konuğun bu işi işlemiş dedi. Alemlere rahmet olan Mustafa, bir güldü.
  • Getir o ibriği dedi, hepsini kendi elimle yıkayayım dedi.
  • Herkes “Allah hakki için yapma, canımız da sana kurban olsun, tenimiz de. 110
  • Sen bırak bu pisliği biz yıkayalım. Bu iş, el işidir, gönül işi değil.
  • Ey hakkında “Le amruka-ömrün için” diye Allah’nın and içtiği zat, Allah sana ömür dedi. Seni halife yaptı, kürsüye oturttu.