English    Türkçe    فارسی   

6
1022-1046

  • O küçücük kemikteki yel nasıl bir yeldir ki söz söyleyenin harfini, sesini alıyor?
  • Kemikle yel ancak bir vesileden ibarettir. İki âlemde de Allah’dan başka kimse yoktur.
  • Perdesiz olarak duyan da odur söyleyen de. Çünkü “Kulaklar baştan sayılır.”
  • Kâfir dedi ki: Ey ikramcı adam, eğer acıyorsan para ver, al onu. G 1025
  • önlün yanıyorsa onu benden satın al. Müşkülün parasız hallolmaz.
  • Ebubekir, yüzlerce hizmette bulunur, Allah’ya karşı da beş yüz kere şükür secdesine kapanırım. Güzel bir kulum var, fakat kâfir.
  • Vücudu beyaz ama gönlü kara, gönlü nurlu kulu ver bana.
  • Birisini gönderip kölesini getirtti, hakikatten o köle pek güzeldi.
  • Bir derece ki o kâfir, hayran oldu, taşa benzeyen yüreği âdeta yerinden oynadı. 1030
  • Surete tapanların hali budur. Taş gibi yürekleri, bir suret gördüler mi mum gibi erir.
  • Fakat yine dayandı, inat etti, bu hiçbir şey değil, bundan başka daha para vermelisin dedi.
  • Ebubekir, o kâfirin, hırsı yatışıncaya, gönlü razı oluncaya kadar da para verip Bilâl’i satın aldı.
  • Bu alışverişte Sıddıyk aldandı sanarak kâfir gülmeye koyuldu
  • O taş yürekli kâfir acıklanarak, eğlenerek, alay ederek bir kahkaha attı.
  • Sıddıyk dedi ki: Bu kahkaha neden? Herif cevap vereceği yerde büsbütün gülmeye kahkahasını arttırmaya başladı. 1035
  • Dedi ki: Bu kara köleyi almaya bu kadar düşmesen, bu kadar sevdalanmasan,
  • Ben de ısrar etmezdim , bu verdiğin paranın onda biriyle almış olurdun.
  • Bence o yarım akça bile etmez. Fakat pahasını bağıra çağıra sen arttırdın.
  • Sıddıyk, a ahmak diye cevap verdi, çocuk gibi bir cevize karşılık bir inci verdin.
  • Bence o iki cihana değer. Ben cana bakıyorum sen renge bakıyorsun. 1040
  • O kızıl altın, fakat şu ahmaklar yurdunda oturanların hasedi yüzünden kara görünmede.
  • Cisimlerin şu yedi rengini gören baş gözü, bu perde ardından o ruhu göremez.
  • Eğer satışta biraz daha nekeslik etseydin bütün malımı mülkümü verirdim.
  • Daha ziyade üstüne düşseydin başkalarından bir etek dolusu altın borç alır, onu da verirdim.
  • Fakat bedava buldun da ucuz verdin. Hokkayı açıp da içindeki inciyi görmedin. 1045
  • Cahilliğinden üstü kapalın okkayı verdin, yakında görürsün sen ne zarara girdin!