English    Türkçe    فارسی   

6
123-147

  • Kendini görme zamanında cihana sığmaz, fakat ekmek gibi boğazda, mide de kaybolur gider.
  • Fakat yine de bütün bu vasıflar iyidir... İyilik aradı mı insanda kötü şey kalmaz ki.
  • Meni, benliğinde kaldıkça kokuşur, pis olur. Fakat cana ulaştı mı aydınlık âlemini bulur. 125
  • Cansız şey, nebatata yüz tuttu mu, baht ağacından hayat biter.
  • Canlıya yüz tutan nebat, Hızır gibi âbıhayat kaynağından içer.
  • Can da canana yüz tutarsa pılısını pırtısını sonsuz ömür iklimine çeker götürür.
  • Birisinin , vaaz eden bir hocaya “Bir borcun üstüne oturmuş olan kuşun başı mı daha üstün ve yücedir, yoksa kuyruğu mu” diye sorması, vaaz edenin de,soran adamın anlayışına göre cevap vermesi.
  • Bir gün bilgisiz bir adam, vaaz eden birine sordu: Mimberde senden daha yüce söz söyleyen, senden daha güzel vaaz eden bir adam bile yok.
  • Sana bir sorum var; ey akıllı er, bu mecliste sualime cevap ver. 130
  • Bir kale burcunun üstüne bir kuş otursa başı mı daha üstündür, kuyruğu mu?
  • Vaaz eden dedi ki: Yüzü şehre, kuyruğu köyeyse yüzü, bil ki kuyruğundan üstündür.
  • Yok... Eğer kuyruğu şehre, yüzü köyeyse o kuyruğa toprak ol, yüzünden yüz çevir.
  • Kanadı olan kuş, yuvasına kadar uçup gider. İnsanlar, insanların kanadı da himmettir.
  • Bir âşık, hayra, şerre bulanabilir. Sen onun hayrına şerrine bakma, himmetine bak. 135
  • Doğan, isterse beyaz ve eşsiz olsun; fare avladıktan sonra bayağıdır.
  • Fakat baykuşun meyli, padişaha olsa doğan sayılır, külâhına bakma.
  • İnsan, bir hamur teknesi boyuncadır ama gök yüzünden de üstündür, esirden de.
  • Hiç bu gökyüzü “Biz onu ululadık” sözünü duydu mu? Kim duydu bu sözü? Dertlere düşmüş Âdemoğlu.
  • Hiç kimse, güzelliğini, aklını, sözlerini, isteklerini yeryüzüne gösterdi, bildirdi mi? 140
  • Hiç yüzünün güzelliğini, reyindeki isabeti gökyüzüne göstermeye, söylemeye kalkıştı mı?
  • Oğlum, hiçbir gümüş bedenli dilber, hamam duvarlarına çizilmiş resimlere kendisini gösterir, onların karşısında cilvelenir mi?
  • O huri gibi güzel resimler şöyle dursun, kalkar, yarı kör bir kocakarıya karşı cilvelenirsin.
  • O kocakarıda olan ve resimlerde olmayan nedir ki seni o resimlerden tutup çeker?
  • Sen söylemezsin ama ben söyleyeyim: Akıldır, duygudur, anlayıştır, tedbirdir, candır. 145
  • Kocakarıda insanla kaynaşan can var. Halbuki hamamdaki resimlerde ruh yok.
  • Hamam duvarındaki resim, bir harekete gelseydi derhal seni kocakarıdan çekerdi.