English    Türkçe    فارسی   

6
1265-1289

  • Bu değer bilmezlerin dükkânından vazgeç, yücel “Allah satın alır” ihsanının dükkânına gel! 1265
  • Köhneliğinden kimsenin almadığı o kumaşı o kerem sahibi alır.
  • Onun yanında hiçbir kalp red edilmez; çünkü alış verişten kâr beklemez ki.
  • Kocakarının hikâyesi
  • O bunak sokağa bir gelin gibi çıkmak istedi; o azgın karı, kaşlarını yoldu.
  • Yanağını, yüzünü, ağzını güzelleştirip süslenmek için aynanın önüne oturdu.
  • 1270.Yüzüne neşeyle birkaç kere allık sürdü; fakat pörsümüş suratını bir türlü boya tutmadı. 1270
  • Kuran’ın aşır başlarındaki tezhipleri kesti, pis mundar suratına yapıştırdı.
  • Bu suretle yüzünün buruşuklarını örtmek, güzeller halkasına yüzük taşı olmak istiyordu.
  • O tezhipli yerleri yapıştırdıkça yapıştırıyor, fakat çarşafını giydi mi hepsi yere düşüyordu.
  • Yine onları alıp tükürüklüyor, yüzüne yapıştırıyor,
  • Fakat yine çarşafına büründü mü hepsi, yere dökülüyordu. 1275
  • Bir hayli çalıştı, çabaladı. Nihayet şeytana yüzlerce lânet dedi.
  • Bu sözü der demez İblis göründü de dedi ki: A kademsiz kadit olmuş, kurumuş, kokmuş kahpe!
  • Ben bütün ömrümde bunu düşünmediğim gibi senden başka da bu işi yapan kahpe görmedim.
  • Kötülükte acayip bir tohum ektin, âlemde musaf bırakmadın.
  • Sen şeytan ordusunda yüz tane şeytan ordususun. A pis kocakarı, bırak beni! 1280
  • Yüzün elma gibi kızarsın diye kitap bilgisinden nice aşirler çaldın.
  • Satmak ve onlarla kendine şeref ve mevki satın almak için Allah erlerinin nice sözlerini aşırdın.
  • Fakat eğreti renk senin yüzünü kızartmadı. Hurma ağacına bağlanan dal, hurma vazifesini görmedi.
  • Sonunda ölüm çarşafı gelip seni bürüdü mü bütün bu ziynetler, yanağından düştü.
  • O göç zamanının “Hadi... kalk, kalk” sesi geldi mi bütün dedikodular yok olur gider. 1285
  • Sükût âlemi gelir çatar. Bari sen, o gelmeden sus. Vay o kişiye ki ölümle ünsiyeti yoktur!
  • Gönlünü bir iki günceğiz cilâla da o aynayı kendine defter edin.
  • Sahip kıran Yusuf’un sayesinde Züleyha yeni baştan gençleşti.
  • Kocakarı soğuğunun o soğukluğu, temmuz güneşiyle değişiverir.