English    Türkçe    فارسی   

6
1471-1495

  • Yokluk , en yüksek derece olduğundan yoksullar, oraya vardılar, ödülü aldılar.
  • Hele bedenini, malını yok etmiş derviş, hepsinden ileridir. Fakat iş beden yokluğundadır, dilencilikte değil.
  • Dilenci, malı bitmiş kişidir; kanaat sahibi ise, bedenine kıyan kişi.
  • Artık dertten şikâyet etme. Çünkü dert , insanı yokluğa sürüp götüren rahvan bir attır.
  • Ben bu kadarını söyledim, ötesini sen düşün. Fikrin donmuşsa , düşünemiyorsan yürü, zikret. 1475
  • Zikir, fikri titretir, harekete getirir. Zikri bu donmuş fikre güneş yap.
  • İşin aslı cezp eder. Fakat kardeş , işten kalıp o cezbeyi bekleme.
  • Çünkü işi bırakmak , nazlanmaya benzer. Canıyla oynayan hiç nazlanabilir mi?
  • Oğul,ne kabul edilmeyi düşün, ne reddedilmeyi. Sen daima emri, nehyi gör, gözet.
  • Derken cezbe kuşu , birden bire çerden çöpten yapılmış yuvasından uçar, görünüverir. Onu gördün mü sabah oldu demektir, mumu o vakit söndür. 1480
  • Gözler , perdeleri delip hakikati görmeye başladı mı bu nur, onun nurudur artık. Bu nura sahip olan , dışa bakar, içi görür.
  • Zerrede ebedî varlık güneşini görür, katrada bütün denizi.
  • Yine sofi hikâyesi,sofiyle kadı
  • Sofi dedi ki: Kafaya yenen bir sille yüzünden körcesine baş vermeye gelmez.
  • Teslim hırkasını giyinmişim, bana sille yemek kolay gelir.
  • Düşmanını pek arık gördü, ben de düşmanca bir yumruk vursam. 1485
  • Kalay gibi eriyip akıverecek. Derken padişah kısas emredecek.
  • Zaten çadır harap, direk kırık, yıkılmaya bahane arıyor.
  • Bu ölü herif için kılıç altına gitmek, kısasa razı olmak yazıktır doğrusu, yazık dedi.
  • Onu dövemediğinden kadıya götürmeyi kurdu.
  • Çünkü kadı, Allahnın terazisidir. Kilesine şeytan hilesi giremez. 1490
  • O, hasetlerin, çekişlerin makasıdır. İki düşmanın savaşını, dedikodusunu keser.
  • Afsunu ,şeytanı şişeye hapseder. Kanunu, fitneleri yatıştırır.
  • Tamahkâr düşman teraziyi görünce serkeşliği bırakır, onun hükmüne uyar.
  • Fakat terazi olmazsa çok bile versen payına razı olmaz.
  • Kadı rahmettir, savaşı defeder, kıyametteki adalet denizinden bir katradır o. 1495