English    Türkçe    فارسی   

6
1693-1717

  • Türk, hikâyelere gülmeye başladı. Daracık gözü tamamı ile örtüldü.
  • Terzi, kumaştan bir parça çalıp oyluğunun altına gizledi. Allah’dan başka kimsecikler görmedi.
  • Allah, her şeyi görür ama huyu, örtmektir. Fakat haddini aştın mı açan da odur ha! 1695
  • Türk, onun masallarının lezzetinden giriştiği bahsi tamamen unuttu.
  • Atlas neymiş, bahis neymiş, rehin ne? Türk, o terzi beyinin lâtifesine kapıldı gitti, âdeta sarhoş oldu, kendinden geçti.
  • Allah için olsun, lâtifelerin canıma gıda oldu, gülünecek bir şey daha söyle diye yalvardı.
  • O hain gülünecek bir şey daha söyledi. Türk kahkahasından sırt üstü yere yıkıldı.
  • Gafil Türk, gülüp dururken terzi kumaştan bir parça daha çalıp gömleğinin yakasından koynuna soktu. 1700
  • Hıta’lı Türk, üçüncü defa, Allah aşkına gülünç bir şey daha söyle dedi.
  • Terzi, ikinci lâtifesinden daha gülünç bir şey söyledi, Türkü tamamı ile avladı.
  • Gözü kapanmış, aklı gitmiş şaşırmış kalmış, bahse giriştiği halde kahkahayla sarhoş olmuştu.
  • Bu sırada Türkün gülmesinden meydanı boş bulup kumaştan bir parça daha çaldı.
  • Hıta’lı Türk, ustadan dördüncü defa olarak yine gülünç bir şey isteyince, 1705
  • Herif rahme geldi, hilesini,düzenini başkalarına yapmaya niyetlenip,
  • Amma da gülünecek şeye harîs ha dedi, zararından, ziyanından haberi bile yok.
  • Türk, ustayı öperek; Allah aşkına bir hikâye daha söyle diye yalvarıyordu.
  • Ey masal, hikâye olmuş, varlıktan geçmiş adam, masalı ne zamana kadar deneyeceksin?
  • Senden daha ziyade gülünecek masal yok. Yıkık kabrinin başına git de bir güzelce dur. 1710
  • Ey bilgisizlik ve şüphe mezarına düşmüş kişi, feleğin lâtifesini, masalını niceye bir arayacaksın?
  • Ne vaktedek şu cihanın işvesini tadacaksın? Ne aklın düzenin de kaldı, ne canın.
  • Hor ve zalim bir arkadaş olan şu felek, senin gibi yüz binlerce kişinin yüz suyunu döktü.
  • Herkesin terzisi olan felek, yüz yaşındaki ham bebeklerin elbiselerini yırtar, diker!
  • Lâtifesi, bahçelere bir letafet verir ama kış gelince verdiğin şeylerin hepsini yele verir! 1715
  • Halbuki ihtiyar oğlancıklar, ihtiyaçları yüzünden onun kutlu, kutsuz devriyle alay etmek, eğlenmek için önüne oturmuşlardır!
  • Terzinin,kendine gel,sus,yoksa bir gülünecek şey daha söylersem kaftanın dar gelir demesi.
  • Terzi dedi ki: A hadım ağası, vazgeç. Bir lâtife daha söylersem vay haline.