English    Türkçe    فارسی   

6
2026-2050

  • Halkın aynada gördüğünü, pir, pişmemiş kerpiçte görür.
  • Kaba sakallının evinde görmediği, köseye bir bir görünür.
  • Denize git, sen balık oğlusun. Neden çerçöp gibi sakalına düştün böyle?
  • Çerçöp değilsin sen, bu senden uzaktır. Sana inciler bile haset eder. Denizde, dalgalar arasında olman daha doğrudur.
  • Deniz birdir. Eşi, ortağı yoktur. İncisi balığı da dalgasından başka bir şey değildir. 2030
  • Ona eş, ortak olsun... Buna imkân yoktur. Böyle şey, o denizden, o denizin pak dalgasından uzaktır.
  • Denizde ikilik ve ıstırap yoktur. Fakat şaşıya ne söyleyeyim? Hiç, hiç!
  • Ey şemen, şaşılara arkadaşız madem, müşrikçe konuşmak gerek.
  • O birlik, vasıf ve hal bakımındandır. Fakat söz meydanına ancak ikilik gelebilir.
  • Ya şaşı gibi bu ikiliği iç, yahut ağzını yum, güzelce sus! 2035
  • Yahut da nöbetle gâh sus, gâh söyle. Hâsılı şaşıca davul döv vesselâm.
  • Bir mahrem gördün mü can sırrını söyle. Gül gördün mü bülbüller gibi nâra at.
  • Hileyle, geçici şeylerle dolu bir tulum görürsen dudağını kapat, kendini küp haline sok.
  • O, suyun düşmanıdır, onun önünde oynama. Yoksa bilgisizlik taşını atar, küpü kırar.
  • 2040
  • Cahilin eziyetlerine sabretmek, ehil olanlara cilâdır. Nerede bir gönül varsa sabırla cilâlanır.
  • Nemrut’un ateşi, İbrahim’e bir ayna temizliği verdi, aynayı cilalâr gibi onu da arıttı, cilâladı.
  • Nuh kavminin cefası ile Nuh’un sabrı, Nuh’a ruh cilâsı oldu.
  • Allah,sırrını kutlasın Şeyh Hasan-ı Harkani’ye ait hikâye
  • Bir derviş, Ebül-Huseyn-i Harkan’ın şöhretini duyup Talkan şehrinden yola çıkmıştı.
  • Dağlar aştı, uzun ovalar geçti. Şeyh’i görmek için özü doğru olarak, Allahya yalvarıp yakararak bunca yol aldı. 2045
  • Yolda gördüğü cefalar, çektiği eziyetler, anlatılmaya değer ama ben kısa kesiyorum.
  • O genç, yolu bitirip maksadına ulaştı. O padişahın evini sordu.
  • Öğrenip kapısına geldi, yüzlerce saygıyla kapı halkasını vurdu. Şeyhin karısı, kapıdan başını çıkardı.
  • Ey kerem sahibi, ne istiyorsun? dedi. Derviş, ziyaret için geldim deyince.
  • Kadın kahkahayla gülüp dedi ki: Sakalına bak yahu. Hele şu yolculuğa, şu uğradığın derde bak. 2050