English    Türkçe    فارسی   

6
2575-2599

  • Siz de onu dövün de zorundan içindekini söylesin, gönüllerimiz kabul edinceye kadar nesi var, nesi yoksa açığa vursun. 2575
  • Parlak ve açık doğru söz, gönle rahatlık verir. Gönül, yalan sözle yatışmaz.
  • Yalan, çerçöpe benzer, gönül de ağza. Çöp ağızda gizlenmez.
  • Ağızda çöp oldu mu dil dolanır durur, nihayet onu ağızdan atar.
  • Hele göze bir çöp girerse göz yaşarır, kapanıp açılmaya başlar.
  • Biz, bu çöpü, ağzımıza, gözümüze girmeden ayağımızın altında ezelim” dedi. 2580
  • Delkak padişahım yavaş ol dedi. Yavaşlık ve yarlıgama yüzünü pek yırtma.
  • Beni azaba sokmak için neden bu kadar acele ediyorsun? Senin elindeyim, kuş değilim ki, uçayım.
  • Tanrı için verilen cezada acele etmek doğru değildir.
  • Fakat kendi kızgınlığından, kendi gelip geçici heva ve hevesinden verilen cezada acele edilir. Adam, kendini bir an önce razı etmeye bakar.
  • Kaza ve kadere razı olursa kızgınlığı yatışır. Öç almadan geçer, o zevkten mahrum kalır. Bundan korkar işte. 2585
  • Yalancı şehvet, yemeye atılır, onun lezzetini, zevkini kaybedivereceğinden korkar ki bu zaten derttir.
  • İştah varsa acele etmemek, yenen şeyin iyice sinmesi için ağır ağır yemek daha doğrudur.
  • Sen, benim belâmı defetmek, gördüğün gediği tıkamak istiyorsun.
  • O gedikten bir felâket gelmesin diyorsun ama kaza ve kaderin o gedikten başka daha nice gedikleri, nice delikleri var.
  • Belâyı def etmenin çaresi, sitem etmek değildir. buna çare ihsandır, aftır keremdir. 2590
  • Peygamber “sadaka belâyı defeder” dedi. Ey yiğit hastalığını sadakayla tedavi et.
  • Sadaka, yoksulu yakmak, hilim gözleyen gözü kör etmek değildir.
  • Padişah dedi ki: Hayır, yerinde yapılırsa iyidir. Yerinde bir hayırda bulunursan bu, doğru bir harekettir.
  • Ruh, yerine şah sürmek işi harap etmektir. Şah yerine atı sürmek de bilgisizliktir.
  • Şeriatta ihsan da var ceza da. Padişah, baş köşeye geçer; at ahıra bağlanır. 2595
  • Adalet nedir? Bir şeyi lâyık olduğu yere koymak. Zulüm nedir? Lâyık olmadığı yere koymak.
  • Tanrı’nın yarattığı bir şey abes değildir. Kızgınlık, hilim, öğüt, hile... hepsi doğrudur.
  • Bunların hiç biri mutlak olarak hayır değildir. aynı zamanda mutlak olarak şer de değildir.
  • Her birinin yerinde faydası vardır, yerinde de zararı. Onun için bilgi vaciptir, faydalıdır.