English    Türkçe    فارسی   

6
2683-2707

  • Bu birlik aklın alacağı şey değildir. Bunu anlamak, insanın ölümüne bağlıdır.
  • Eğer bu, akılla anlaşılsaydı, insanın nefsini öldürmesi neden vacip olurdu ki?
  • Akıllar padişahı, bu kadar merhametliyken nasıl olur da zaruretsiz olarak insana “Kendini öldür” der? 2685
  • Farenin, kurbağaya pek çok yalvarması ve arada bir vasıta bulmak için sızlanması
  • Fare dedi ki: Ey merhametli, sevgili dost, ben seni görmedikçe bir an bile karar edemiyorum.
  • Gündüzün nurum, kazancım, ışığım sensin; geceleyin kararım, neşem, uykum sen.
  • Beni sevindir, vakitli vakitsiz kerem eder anarsın lûtfedersin.
  • Ey iyiliğimi isteyen, buluşmak için yirmi dört saatte bir kuşluk çağını tâyin ettin.
  • Fakat ciğerim yanıyor, beş yüz kere susuzum, her susuzluğumda bir öküz açlığı var âdeta. 2690
  • Benim derdimden haberin bile yok. Mevkiinin zekâtını ver de bu yoksula bir bak.
  • Bu bîedep yoksul, buna lâyık değil ama senin umumî lûtfun, bundan çok üstün.
  • Herkese lûtfetmektesin. Lûtfetmen için bir lüzuma hacet yok. Güneş, pisliklere de vurur.
  • Fakat nuruna bir ziyan gelmez. O pislik, onun hararetiyle kurur, odun haline gelir.
  • Bu yüzden de bir külhana girer, nurlanır, hamamın kapısını duvarını kızdırır, parlatır. 2695
  • Pisken bezenir, nurlanır. Çünkü güneş, ona öyle bir afsun okumuştur işte.
  • Güneş yeryüzünün içini de kızdırır da artakalan pislikleri yer.
  • Bu pislikler, bu suretle toprağın cüzü olur, ondan otlar biter. İşte Tanrı da kötülükleri iyiliklere böyle çevirir.
  • Güneş en kötü şey olan pisliğe bunu yaparsa yeşilliklere, güllere, nergislere neler yapmaz?
  • Bir düşün, Tanrı da ibadet güllerine karşılık ne vefada bulunur, ne mükâfatlar verir, ne ihsanlar eder. 2700
  • Kötülüklere böyle elbiseler verirse temizlere neler bağışlar?
  • Tanrı onlara gözlerin görmediği şeyler verir. Dile, lûgata sığmaz lûtuflar eder.
  • Biz kimiz ki bu derece lûtfu hak edelim? Gel sevgili, güzel huyunla benim günümü de aydınlat.
  • Çirkinliğime, kötülüğüme bakma. Dağdaki yılan gibi zehirlerle doluyum ben.
  • Ben çirkinim, huylarım da tamamı ile çirkin. Beni diken olarak dikti, artık ben nasıl gül olabilirim? 2705
  • Dikene güldeki güzelliğin ilk baharını ver. Bu yılana tavus güzelliğini sen ihsan et.
  • Çirkinliğin son derecesine varmışım ben. Fakat senin lûtfun da ihsan etmede son derecededir.