English    Türkçe    فارسی   

6
280-304

  • Kadın bu söze öyle kızdı ki onu dövüp damdan aşağıya atmak istedi. 280
  • O kim oluyor diyordu, bir kahpenin Hintli bir oğlu. Nasıl oluyor da bir efendinin kızına tamah ediyor?
  • Fakat bunları içinden söylemekle beraber sabretmek daha doğru deyip kendini tuttu. Kocasına, dinle şu şaşılacak şeyi dedi..
  • Biz, onu güvenilir bir adam sanıyorduk, umarmıydık böyle bir çalıkuşunun hain çıkacağını?
  • Efendinin, karısına “Sabret,köleyi tekdir etme. Ben onu bu tamahtan öyle bir geçiririm ki ne şiş yanar,ne kebap” demesi.
  • Efendi dedi ki: “Sabret. Ona de ki: Kızı ona vermez sana veririz.
  • Bu suretle belki gönlünden o sevdayı çıkarırız. Sen hele bir hoşça bak, ben nasıl onu bu işten vazgeçiririm? 285
  • Sen gönlünü hoş tut,bunu iyice bil ki kızımız, hakikaten de senin eşindir.
  • A güzel müşteri, evvelce bunu bilmiyorduk, mademki bildik, elbette kızımıza daha lâyıksın sen.
  • Ateşimiz, kendi mangalımızda; Leylâ, bizim Leylâ’mız, Mecnunumuz da sen, de
  • İyice bir hayale, bir düşünceye düşsün. İyi düşünce insanı semirtir.
  • Hayvan,otla semirir,insan da yücelikle,şerefle gelişir. 290
  • İnsan kulağından gelişir, duya duya canlanır. Hayvansa boğazından, yemesinden, içmesinden gelişir.
  • Kadın, “Böyle bir arlanılacak sözü, ağzım nasıl varır da söyler?
  • Onun için böyle abes bir sözü nasıl geveleyebilirim? Gebersin o şeytan huylu hain” dedi.
  • Adam, hayır dedi, korkma. Sen böyle söyle de onun hastalığı geçsin, bu lütuf yüzünden iyileşsin.
  • Ondan sonra sevgilim onun derdini gidermeyi bana bırak sen. Yalnız o ince eleyip sık dokuyan bir kere iyileşsin. 295
  • Kadın, o hasta köleye böyle söyleyince öyle ferahladı, öyle kabardı o köle ki âdeta yeryüzüne sığamaz oldu.
  • Semirdi, gelişti, benzine kan geldi, kırmızı güle döndü, binlerce şükürler etti.
  • Bazen de, hanımcığım, diyordu, sakın bu bir düzen olmasın!
  • Efendi, Ferec’i evlendiriyorum diye bir dâvet yaptı, eşini dostunu çağırdı.
  • Gelenler de “Ferec, kutlu olsun” diye onu kandırmaktaydılar. 300
  • Ferec, bu sözleri duyunca artık kızı alacağına iyice inandı. Büsbütün iyileşti, hastalığı kökünden geçti gitti.
  • Ondan sonra gerdek gecesi bir oğlanı kadın kılığına soktular.
  • Elini, bileğini gelinler gibi kınaladılar. Âdeta ona tavuk gösterip horoz verdiler.
  • Başını bağladılar, gelinler gibi elbiseler giydirdiler, gürbüz oğlanı kadın kıyafetine sokup koyverdiler.