Bir derecede ki aşağılık yukarılık bütün halk, yıldızların seslerini duyarlardı.
آنچنان که خلق آواز نجوم ** میشنیدند از خصوص و از عموم
Cins olma çekişi, yıldızları ta yeryüzüne kadar çekmiş, onun yanına getirmişti.2990
جذب جنسیت کشیده تا زمین ** اختران را پیش او کرده مبین
Her yıldız, kendi adını, halini, nasıl rasat edileceğini ona açar, söylerdi.
هر یکی نام خود و احوال خود ** باز گفته پیش او شرح رصد
Cinsiyet nedir? Bir çeşit bakış. Bununla bir cinsten olanlar, birbirlerine yol bulur, birbirlerine kavuşurlar.
چیست جنسیت یکی نوع نظر ** که بدان یابند ره در همدگر
Tanrı, birisine verdiği bakışı sana da verse sen de onun cinsinden olursun.
آن نظر که کرد حق در وی نهان ** چون نهد در تو تو گردی جنس آن
Bedeni her yana çeken nedir? bakıştır. Haberdar olan, nasıl olur da bihaberi bildiği tarafa çeker?
هر طرف چه میکشد تن را نظر ** بیخبر را کی کشاند با خبر
Erkekte kadın huyu oldu mu puşt olur, namussuzluk eder.2995
چونک اندر مرد خوی زن نهد ** او مخنث گردد و گان میدهد
Kadına erkek huyu verdi mi kadın, kadın arar, sevici olur.
چون نهد در زن خدا خوی نری ** طالب زن گردد آن زن سعتری
Tanrı, sana Cebrail sıfatlarını verirse kuş gibi uçar, havalarda yol ararsın.
چون نهد در تو صفات جبرئیل ** همچو فرخی بر هواجویی سبیل
Gözün, havayı gözler durur. Yeryüzüne yabancı kesilir, gökyüzüne âşık olursun.
منتظر بنهاده دیده در هوا ** از زمین بیگانه عاشق بر سما
Fakat sana eşek huyu verirse yüzlerce kanadın olsa uçar, ahıra konarsın!
چون نهد در تو صفتهای خری ** صد پرت گر هست بر آخر پری
Aşağılık fare, suret bakımından aşağı olmadı. Pisliğinden çaylağa zebun oldu.3000
از پی صورت نیامد موش خوار ** از خبیثی شد زبون موشخوار
Yemek peşinde koşan hain olan, karanlığa tapan, peynir, fıstık ve pekmezle sarhoş olur.
طعمهجوی و خاین و ظلمتپرست ** از پنیر و فستق و دوشاب مست
Eşsiz doğan kuşunda bile fare huyu olursa farelere ar olur, hayvanlar ondan utanırlar.
باز اشهب را چو باشد خوی موش ** ننگ موشان باشد و عار وحوش
Oğul Harut’la Marut’a Tanrı insan huyunu verdi, melek huyları değişti.
خوی آن هاروت و ماروت ای پسر ** چون بگشت و دادشان خوی بشر
“Biz Tanrıya ibadet için saflar kurmuşuz” makamından aşağıya düştüler, Bâbil kuyusuna baş aşağı asıldılar.
در فتادند از لنحن الصافون ** در چه بابل ببسته سرنگون
Levhi mahfuz, gözlerinden uzaklaştı, levhleri büyü yapan ve büyülenen kişilerin bedenleri oldu.3005
لوح محفوظ از نظرشان دور شد ** لوح ایشان ساحر و مسحور شد
Kanatları aynı, başları aynı, bedenleri aynı fakat birisi arz üstünde Musa, öbürü aşağılık yerlerde hor hakir Firavun.
پر همان و سر همان هیکل همان ** موسیی بر عرش و فرعونی مهان
Huy peşinde yürü, iyi huyluyla düş kalk. Gül bağına bak, nasıl gülün huyunu almış.
در پی خو باش و با خوشخو نشین ** خوپذیری روغن گل را ببین
Mezar toprağı bile insanla şereflenir; gönül ona elini kor, yüzünü sürer.
خاک گور از مرد هم یابد شرف ** تا نهد بر گور او دل روی و کف
Toprak bile temiz bir bedenle komşu olduğundan şereflenir, devlet bulursa,
خاک از همسایگی جسم پاک ** چون مشرف آمد و اقبالناک
Artık sen “Önce komşu gerek sonra ev” de. Gönlün varsa yürü, bir gönül sahibi dost ara.3010
پس تو هم الجار ثم الدار گو ** گر دلی داری برو دلدار جو
Onun toprağı bile can huyunu almış, aziz kişilerin gözlerine sürme olmuştur.
خاک او همسیرت جان میشود ** سرمهی چشم عزیزان میشود
Nice toprak gibi mezarlarda yatanlar var ki faydaları, feyizleri bakımından yüzlerce diriden yeğ.
ای بسا در گور خفته خاکوار ** به ز صد احیا به نفع و انتشار
Gölgesini gizlemiş ama toprağı, gölge vermekte. Yüz binlerce diri, onun gölgesinde gölgelenmekte.
سایه برده او و خاکش سایهمند ** صد هزاران زنده در سایهی ویند
Bir adamın Tebriz muhtesibinden aylığı vardı. O aylığa güvenerek borç etmişti. Muhtesibin ölümünden haberi yoktu. Hâsılı onun borcunu kimse vermedi, yine o ölmüş olan muhtesip verdi. Nitekim demişlerdir: Ölüp rahatlaşan ölü değildir, Ölü, yaşadığı halde ölen kişidir
داستان آن مرد کی وظیفه داشت از محتسب تبریز و وامها کرده بود بر امید آن وظیفه و او را خبر نه از وفات او حاصل از هیچ زندهای وام او گزارده نشد الا از محتسب متوفی گزارده شد چنانک گفتهاند لیس من مات فاستراح بمیت انما المیت میت الاحیاء