English    Türkçe    فارسی   

6
3404-3428

  • Dünyadakilerin hepsi de mahpustur. Zindandadır. Şu fani dünyada ölümü bekleyip dururlar.
  • Pek nadirdir öyle bir adam ki bedeni zindanda ruhu yedinci kat gökte olsun. 3405
  • Hasılı Yusuf da o adamı kendine yardımcı gördüğünden zindanda beş küsur yıl kaldı.
  • Şeytan, o adamın aklından Yusuf’u çıkardı, gönlünden Yusuf’un sözünü kaybetti.
  • O güzel huyludan böyle bir suç meydana geldiği için adalet sahibi Tanrı, onu yıllarca zindanda bıraktı.
  • Adalet güneşinin ne kusuru oldu ki sen, yarasa gibi karanlıklara düştün?
  • Denizden, buluttan ne kusur meydana geldi ki sen, kumdan seraptan yardım istiyorsun? 3410
  • Halk, aklı ermeyenler, yarasa tabiatındadırlar. Onlar geçici şeylere başvururlar, kendileri gibi her şeyleri gelgeçtir. Fakat ey Yusuf, senin bari gözün açık.
  • Bir yarasa, karanlıklara başvurur, olmayacak şeylere müracaat eder.Fakat padişah doğanın gözüne ne oldu ki dedi.
  • Üstad, bu suç yüzünden bir daha çürümüş sopaya dayanma, çürük tahtaya basma diye onu cezalandırdı.
  • Fakat Yusuf’u da gönlüne o mahpusluktan bir dert gelmesin diye kendisiyle meşgul etti.
  • Tanrı ona öyle bir ünsiyet öyle bir sarhoşluk ver di ki, gözünde ne zindan kaldı ne karanlık. 3415
  • Zindan, rahimden daha aşağılık, daha kötü, daha karanlık, daha kanlı ve daha kokuşuk değil ya.
  • Tanrı, rahimde sana kendi tarafından bir pencere açınca bedenin günden güne gelişti.
  • O zindanda, kıyas kabul etmez bir zevkle bedenin duyguları, adeta dikilmiş bir ağaç gibi güzelce açıldı.
  • O rahimden çıkmak sana pek güç gelirdi. Ananın kasığından arkaya doğru kaçardın.
  • Lezzet dışardan gelmez içten gelir. Bunu böyle bil. Köşkleri kaleleri aramayı ahmaklık say. 3420
  • Birisi Mescit bucağında sarhoş ve neşelidir. Öbürü bağda bahçede suratını asar, muradına erişmez, bir zevk bulamaz.
  • Köşk bir şey değildir. Bedenini yık. Define yıkık yerdedir a benim beyim.
  • Görmüyor musun bunu? Şarap meclisinde sarhoş, yıkılınca zevk alıyor.
  • Ev suretlerle dolu ama yık onu. Yık da defineyi bul sonra yine yap.
  • Tasvir ve hayal nakışlarıyla dolu bir ev. Şu resimler de vuslat definesinin üstüne çekilmiş perdeye benzer. 3425
  • Şu gönülde suretler coşup duruyor ya. Onların hepsi, definenin ışığı, altınların parlayışı.
  • Su, arı durudur, fakat üstünü köpük kaplamış köpük, suya bir şey vurmasına mani oluyor.
  • Değerli can da latiftir, coşkundur. Fakat insanın bedeni onun üstüne çekilmiş bir perdedir.