English    Türkçe    فارسی   

6
3531-3555

  • Ekim günü, ektiğini gizleme günüdür; tohumu toprağa saçma günüdür.
  • Devşirme vaktiyse ektiğinin zuhur ettiği gündür. O gün mükâfat günü, ettiğini bulma günüdür.
  • Muhtesibin, rüyada Kethüdaya, adamın borçlarını ödeme yolunu göstermesi, definesinin yerini bildirip mirasçılarına da “ Şöyle bir adam gelecek, ne alırsa çoğumsamayın, geri almayın. Hattâ kabul etmez, yahut bir kısmını almak istemezse bile siz o defineden bir şey almayın. Dilediğini, dilediği kadar alsın. Çünkü ben o defineden benim ve akrabamın bir habbe dahi almayacağına dair Tanrıya nezirlerde bulundum.” dediğini haber vermesi
  • Şimdi benden, o yeni konuğa edeceğin ihsanları duy. Onun gelip çatacağını görüp duruyordun.
  • Onun borcundan haberim vardı. Onun için iki üç mücevher hazırlamıştım.
  • Onların değeri, borcuna yeter de artar bile. Konuğum, dertlenmesin diye bu işe girişmiştim. 3535
  • Onun dokuz bin altın borcu var. Ona de ki: Borcunu bunların bir kısmıyla öde.
  • Bir hayli para artar, onları harca, beni de duadan unutma.
  • Onu kendi elimle vermeyi isterdim. Filân deftere de bunu yazmışımdır.
  • Fakat ecel mühlet vermedi ki ona Aden incilerini gizlice vereyim.
  • O lâal ve yakutları, bir şeye sardım. Onlar, o garibin borcu için sakladığım şeylerdir, üstünde de onun adı yazılıdır. 3540
  • Filân kemerin altına gömdüm. O dostun gamını, önceden yedim ben.
  • Onların değerini Padişahlardan başka kimsecikler bilmez.Satarken dikkat et, aldatmasınlar seni.
  • Aldanmadan korkuyorsan bir şeyi alırken Peygamberin öğrettiği gibi üç günlüğüne muhayyer olarak al.
  • Onların kesada düşeceğinden, değerlerinin düşkün olacağından korkma. Onun revacı hiç geçmez.
  • Mirasçılarıma da selâm söyle benden. Bu vasiyeti de kıldan kıla onlara anlat. 3545
  • O altınların çokluğuna kapılmasınlar.Hepsini o konuğun önüne yığsınlar.
  • Bu kadarını istemem derse al, dilediğine ver desinler.
  • Ben verdiğimden bir habbe bile geri almam. Memeden çıkan süt, bir daha gerisin geriye memeye girmez.
  • Verdiğini geri alan, Peygamberin sözüne göre köpek gibi kusmuğunu yemiş olur.
  • Bana lâzım değil diye kapısını örter, o altını kabul etmezse altınları götürüp onun kapısına döksünler. 3550
  • Kim oraya uğrarsa o altınları alsın, götürsün. İhlâs sahibi kimseler hediye ettikleri şeyi geri almazlar.
  • Ben o parayı o mücevherleri iki yıl önce onun için koydum, ululuk ıssı Tanrı’ya böyle nezirde bulundum.
  • Mirasçılarım ondan bir şey almak isterler. Bunu caiz görürlerse aldıklarının yirmi misli ziyana girerler.
  • Gönlümü incitmeden çekinmezlerse onlara yüzlerce mihnet kapısı açıktır.
  • Tanrı’dan tatlı dillerle dilerim ve umarım ki hakkı, müstahak olana ulaştırır. 3555