English    Türkçe    فارسی   

6
3732-3756

  • Bir meclise zevk kadehinden içilen suretlerin eseri insanın kendisinden geçmesi sarhoş olmasıdır.
  • Kadınla erkeğin ve ikisinin buluşma suretleri buluşma anında kendilerinden geçmelerini meydana getirir.
  • Bir nimet olan ekmek ve tuz suretinin eseri suretsiz olan kuvvettir.
  • Savaşta kılıç ve kalkan sureti suretsizlikle yani düşmana üstün olmayla sona erer. 3735
  • Medrese medreseye gidip gelme medresenin türlü, türlü suretleri insan bilgi sahibi olunca dürülür gider.
  • Bu suretler suretsizliğin kuluyken nasıl oluyor da o nimet sahibine yok diyorlar?
  • Bu suretler suretsizlikten vücut bulmuştur. Peki kendilerine bu varlığı verene şu aykırı gidiş onu şu inkar ediş nedir ki?
  • Ha.. suretin inkarı da ondan olur ondan zuhur eder. Bu iş de onun bir aksidir zaten.
  • Her yurdun duvar tavan ve sair suretlerini mimarın düşüncesinin gölgesi bil. 3740
  • Düşünce zamanında taş, tahta ve kerpiç meydanda değildir ama bu, böyledir.
  • Dilediği gibi iş yapan suretsizliktir. Suret, onun elinde bir alete benzer.
  • Bazı, bazı o suretsiz varlık, yokluk gizliliğinden kerem eder, suretlere yüz gösterir.
  • Her suret ondan yardım görür. Bu suretle onun yüceliğinden güzelliğinden kudretinden var olur.
  • Derken yine suretsiz varlık, yüzünü gizler. Suretler ihtiyaçlarından renk ve koku aleminde dilenciliğe başlarlar. 3745
  • Bu suret başka bir suretten yücelik dilerse bu, yol azıtmanın, sapıklığın ta kendisidir.
  • A cevhersiz şu halde neden ihtiyacını başka bir ihtiyaç sahibine arz edersin.
  • Mademki suretler kuldur, Tanrı’ya suret deme. Onu suret sanma, onu bir şeye benzetmeye kalkışma.
  • Yalvar yakar kendini yok etmeye savaş. Çünkü düşünceden suretlerden başka bir şey meydana gelmez.
  • Başka bir suretle gelişmiyor, semirmiyorsan sende, sen yokken doğan suret elbette daha iyidir. 3750
  • Bir şehre gider, o şehrin suretine ulaşırsın. A yolcu, seni oraya çeken suretsizliktir.
  • Mana bakımından, hatta mekansızlık alemine kadar da gidersin. Çünkü zevk ve hoşluk, mekan ve zaman aleminden gayrı bir alemdir.
  • Bir sevgilinin suretine gidersin, onunla eş olmaya, arkadaşlık etmeye can atarsın.
  • Maksattan gafilsin ama mana bakımından suretsizliğe gittin yine.
  • Şu halde hakikatte herkesin taptığı Hak’tır. Çünkü yollara gidenler zevk için giderler suretsizliğe doğru yürürler. 3755
  • Ama bazıları yüzlerini kuyruğa tutmuşlardır. Baş, asıldır ama başı kaybetmişlerdir onlar.