English    Türkçe    فارسی   

6
3811-3835

  • Şartı kim susarsa kurtulur hükmüydü. Kesesi, kasesi, susanlarındı.
  • Nasılsa bir gün ihtiyarın biri, açım, bana zekat ver demişti.
  • İhtiyarı men ettiler. Ama o boyuna söylemekteydi. Halk hayretlere düştü.
  • Sadr-ı Cihan babacığım ne utanmaz ihtiyarsın dedi. İhtiyar sen benden daha ziyade utanmazsın dedi.
  • Bu cihanı yedin yuttun bir de alemle beraber öteki alemi elde etmeye tamah ediyorsun! 3815
  • Bu sözü duyunca güldü, o ihtiyara bir hayli mal verdi. Adamcağız, bütün malları yalnız başına alıp götürdü.
  • O ihtiyardan başka ondan bir şey isteyen hiçbir kimse ne yarım habbe altın elde etti, ne bir zerre kumaş.
  • Fakihlerin günüydü, bir hoca, hırsa geldi, feryadediyordu.
  • Bir hayli ağladı, sızlandı, fakat çare yoktu. Her çeşit söz söyledi, hiçbir faydası olmadı.
  • Ertesi günü ayağını eski çaputlarla sardı, kötürümler arasına karıştı. 3820
  • Ayağının sağına soluna tahtalar bağladı, bu suretle kendisini ayağı kırık bir alil göstermek istedi.
  • Padişah onu gördü tanıdı hiçbir şey vermedi. Ertesi günü yüzünü bir keçe parçasıyla örttü.
  • Fakat padişah yine tanıdı, ağzını açıp bir şey istediği için kusurda bulunmuştu, ona hiçbir şey vermedi.
  • Yüz türlü hileye başvurdu, nihayet aciz kalıp kadınlar gibi çarşafa büründü.
  • Dul kadınların arasına karışıp elini gizledi başını eğdi öylece durdu. 3825
  • Fakat padişah, yine tanıyıp sadaka vermedi. Hocanın mahrumiyetten yüreği yandı.
  • Sonunda bir kefenciye gitti. Dedi ki: beni bir kilime sar yol üstüne koy.
  • Hiç ağzını açma, yalnız Sadr-ı cihan’ın buradan geçmesini bekle.
  • Belki görünce ölü sanır da kefen parası almak üzere bir şey verir.
  • Ne verirse yarısını sana veririm. Kefenci para gözler bir yoksuldu dediğini kabul etti. 3830
  • Onu bir kilime sarıp yol üstüne koydu. Padişahın yolu oraya düştü.
  • Kilimin üstüne bir miktar altın attı. Hoca, hemen aceleyle kilimden elini çıkarıp altınları aldı.
  • Kefencinin almasına, verilen altınları gizlemesine meydan bile bırakmadı o aceleci adam.
  • Ölü, kilimden elini uzatıp paraları aldıktan sonra başını kilimden çıkardı.
  • Padişaha dedi ki: ey bana kerem kapılarını kapayan bak nasıl aldım gördün ya. 3835