English    Türkçe    فارسی   

6
4777-4801

  • Ben göğe çıkman için sana merdiven kurdum. Sen benimle savaşmak için oka, yaya sarıldın.
  • Padişahta bir gayret derdidir peydahlandı. Padişahın derdinin aksi, ona vurdu.
  • Dargınlığı yüzünden devlet kuşu çırpınmaya başladı. O rahat bucağında oturan şehzadenin perdesini yırttı.
  • O güzelim şehzade, yaptığı kötülüğün eserini derhal içinde duydu. 4780
  • O lütuf ve nimet vazifesi azaldı. Neşe yurdu gamla doldu.
  • O şaraptan meydana gelen sarhoşluğu geçti, kendine geldi. O suç yüzünden başı, sarhoşluktao meydana gelen sersemliğe yurt kesildi.
  • Buğday yedi, cennet elbiselerinden soyundu. Cennet, ona bir çöl oldu.
  • O şerbetin, kendisini hastalandırdığını, o benlik zehirinin kendisine iyiden iyiye tesir ettiğini anladı.
  • Naz gülistanında bir tavusa benzeyen canı, mecaz viranesinde bir baykuşa döndü. 4785
  • Adem gibi cennetten uzaklaştı. Ekin için yeryüzünde öküz gütmeye başladı.
  • Ey usta Hintli, aslanı öküz kuyruğuna esir ettin ha diye ağlamaya koyuldu.
  • Ey soluğu soğuk nefis, feryada erişen padişaha vefasızlıkta bulundun ha.
  • Bir buğday için hırsa düştün, tuzak kurdun. Fakat tuzağa serptiğin her buğday tanesi, sana karşı bir akrep kesildi.
  • Başında benlik havası esti. Fakat şimdi ayağına vurulan elli batmanlık pırangaya bak diyor; 4790
  • Bu çeşit kendine ağlayıp feryadediyor, neden diyordu, padişahıma zıt oldum?
  • Kendine geldi, tövbe etti. Bu tövbeye başka bir şeyi de eş etti.
  • İman vahşetinden meydana gelen derde acı. Çünkü o derdin dermanı yoktur.
  • İnsanın düzgün elbisesi olmamalı. Çünkü sabırdan kurtuldu mu derhal baş köşeye sıçrar.
  • İnsanın eli, tırnağı olmamalı. Eli, tırnağı oldu mu ne din düşünür, ne doğruluk. 4795
  • İnsanın belâlar içinde ölmesi daha iyidir. Nefis, nimeti inkâr eder, sapıktır.
  • Tanrı' nın, halkın canını alırken en fazla kime acırsın diye Azrail'e sorması, Azrail' in de Tanrı' ya cevap vermesi
  • Tanrı, Azrail'e dedi ki: Ey Nakip, bu dertli halktan kime acırsın?
  • Azrail şöyle cevap verdi: Herkese yüreğim yanar. Fakat emri ihmal etmeden korkarım.
  • Hattâ derim ki, keşke Tanrı gençler için beni feda etseydi.
  • Tanrı, kime daha ziyade acırsın? Gönlün daha ziyade kime yanar, hangi kula daha ziyade kavrulur, dedi. 4800
  • Azrail dedi ki: Bir gün bir gemi kuvvetli dalgalar arasında bocalarken emir aldım, gemiyi paramparça ettim.