Peygamber, rahipliği nehyetti. Sen, nasıl oldu da böyle bid’ate kapıldın.
از ترهب نهی کردست آن رسول ** بدعتی چون در گرفتی ای فضول
Cuma namazını kılmak, namazı cemaatle eda etmek, halka iyilik yapmalarını, Allah buyruklarını tutmalarını emretmek, kötülükte bulunmaktan çekinmek lâzım.480
جمعه شرطست و جماعت در نماز ** امر معروف و ز منکر احتراز
Kötü huyluların zahmetlerini çekip sabretmek, bulut gibi halka menfaatli olmak gerek.
رنج بدخویان کشیدن زیر صبر ** منفعت دادن به خلقان همچو ابر
“İnsanların hayırlısı halka faydalı olanıdır” babacığım. Taş değilsen taşla toprakla işin ne?
خیر ناس آن ینفع الناس ای پدر ** گر نه سنگی چه حریفی با مدر
Acınmış, Allah rahmetine erişmiş ümmetin arasında ol. Ahmed’in sünnetini bırakma, ona mahkûm et kendini.
در میان امت مرحوم باش ** سنت احمد مهل محکوم باشد
Adam dedi ki: Aklı tam olmayan, akıllı kişinin yanında taşa kerpice benzer.
گفت عقل هر که را نبود رسوخ ** پیش عاقل او چو سنگست و کلوخ
Ekmek isteğine düşen, eşekten farksızdır. Onunla konuşup görüşmek rahipliğin ta kendisidir.485
چون حمارست آنک نانش امنیتست ** صحبت او عین رهبانیتست
Çünkü Haktan başka ne varsa hepsi mahvolur gider. Her gelecek, bir müddet sonra gelir, olacak olur.
زانک غیر حق همه گردد رفات ** کل آت بعد حین فهو آت
Adam olmayan kişinin hükmü de, kıblesine benzer. O ölüyü arayıp durur, var onu da ölü say sen.
حکم او هم حکم قبلهی او بود ** مردهاش خوان چونک مردهجو بود
Böyle adamlarla düşüp kalkan da rahiptir. Çünkü düşüp kalktığı adamlar, taştan, kerpiçten başka bir şey değildir.
هر که با این قوم باشد راهبست ** که کلوخ و سنگ او را صاحبست
Hattâ onlar taştan, kerpiçten de beterdir. Çünkü taş ve kerpiç, kimsenin yolunu vurmaz. Halbuki bu kerpiçlerden insana yüz binlerce zarar gelir.
خود کلوخ و سنگ کس را ره نزد ** زین کلوخان صد هزار آفت رسد
Kuş, iyi ama dedi, asıl savaş, yolda böyle yol vuranlar olunca savaştır.490
گفت مرغش پس جهاد آنگه بود ** کین چنین رهزن میان ره بود
Aslan gibi olan er, halkı korumak, onlara yardım etmek ve düşmanla savaşmak için emin olmayan yola gelir.
از برای حفظ و یاری و نبرد ** بر ره ناآمن آید شیرمرد
Erlik, yolcu düşmanla çatıştığı zaman meydana çıkar.
عرق مردی آنگهی پیدا شود ** که مسافر همره اعدا شود
Peygamber, kılıçla gönderildi, ümmeti de saflar yaran er bir ümmettir.
چون نبی سیف بودست آن رسول ** امت او صفدرانند و فحول
Bizim dinimiz de iş, savaştadır. İsa dininde mağaraya, dağa çekilip ibadette.
مصلحت در دین ما جنگ و شکوه ** مصلحت در دین عیسی غار و کوه
Adam dedi ki: Evet ama insanda güç kuvvet varsa, kötülüklere karşı durabilirse.495
گفت آری گر بود یاری و زور ** تا به قوت بر زند بر شر و شور
Kuvvet olmayınca çekinmek daha doğru. Takatin yetmeyeceği şeyden kaçmak daha yerinde bir iş.
چون نباشد قوتی پرهیز به ** در فرار لا یطاق آسان بجه
Kuş, işe sarılmak için dedi, yüreğin doğru olması gerek. Yoksa insanın dostu eksik olmaz.
گفت صدق دل بباید کار را ** ورنه یاران کم نیاید یار را
Sen dost ol da sayısız dost gör. Fakat dost olmazsan dostsuz, yardımsız kala kalırsın.