Gel demekte, ya ben ol, ya benim huyumla huylan da sana tecelli edeyim, yüzümü gör.
که بیا من باش یا همخوی من ** تا ببینی در تجلی روی من
Görmediysen neden böyle çıldırdın... Topraktan neden dirilmeyi istiyorsun?580
ور ندیدی چون چنین شیدا شدی ** خاک بودی طالب احیا شدی
Mekânsızlık mekânından sana ot vermeseydi can gözün, o tarafa dikilir kalır mıydı hiç?
گر ز بیسویت ندادست او علف ** چشم جانت چون بماندست آن طرف
Kedi, delikten rızıklanır da onun için delik başında bekler durur.
گربه بر سوراخ زان شد معتکف ** که از آن سوراخ او شد معتلف
Başka bir kedi de damlarda gezinir.Çünkü kuş avlar, onunla rızıklanır.
گربهی دیگر همیگردد به بام ** کز شکار مرغ یابید او طعام
Birisi çulhacılığı kıble edinmiştir, öbürü kaftan parası için padişaha bekçilik yapar.
آن یکی را قبله شد جولاهگی ** وآن یکی حارس برای جامگی
Bir başkası da işsiz güçsüzdür, yüzünü mekânsızlık yurduna tutmuştur. Çünkü onun can gıdasını da oradan sen vermedesin.585
وان یکی بیکار و رو در لامکان ** که از آن سو دادیش تو قوت جان
İradesini Allah’ya verenin işi iştir. O, Allah işi için her işten kesilmiştir.
کار او دارد که حق را شد مرید ** بهر کار او ز هر کاری برید
Başkaları şu birkaç gün içinde ta göç gecesine kadar çocuklar gibi oyuna dalıp giderler.
دیگران چون کودکان این روز چند ** تا شب ترحال بازی میکنند
Uyuyan biri sıçrayıp uyandı mı vesveseler dadısı ona işveler yapar.
خوابناکی کو ز یقظت میجهد ** دایهی وسواس عشوهش میدهد
Hadi der canım yavrum uyu. Kimsenin seni uyandırmasına razı değiliz biz.
رو بخسپ ای جان که نگذاریم ما ** که کسی از خواب بجهاند ترا
Senin, kendi kendini uykudan çekip koparman lâzım... su sesini duyan susuz gibi hani.590
هم تو خود را بر کنی از بیخ خواب ** همچو تشنه که شنود او بانک آب
Ben, susuzların kulağına gelen bir su sesiyim. Yağmur gibi göklerden yağarım ben.
بانگ آبم من به گوش تشنگان ** همچو باران میرسم از آسمان
Âşık, sıçra, şu ıstıraptan kurtul. Hem susuzluk, hem su sesini duymak, hem de uyku... Bu nasıl olur?
بر جه ای عاشق برآور اضطراب ** بانگ آب و تشنه و آنگاه خواب
Bir âşık,sevgilisinin verdiği söze uyup geleceği yere geldi,fakat gece uzadı,o da beklerken uykusu gelip daldı.Sevgilisi,va’idinde durdu, geldi.Fakat onu uyur görünce cebini cevizle doldurup gitti
حکایت آن عاشق کی شب بیامد بر امید وعدهی معشوق بدان وثاقی کی اشارت کرده بود و بعضی از شب منتظر ماند و خوابش بربود معشوق آمد بهر انجاز وعده او را خفته یافت جیبش پر جوز کرد و او را خفته گذاشت و بازگشت
Eski zamanlarda bir âşık vardı, devrinde ahdinde duran bir âşıktı o.
عاشقی بودست در ایام پیش ** پاسبان عهد اندر عهد خویش
Yıllarca zaman ay yüzlü sevgilisine bağlanmış, padişahına âdeta esir olmuştu.
سالها در بند وصل ماه خود ** شاهمات و مات شاهنشاه خود
Arayan nihayet bulur. Kurtuluş, sabırdan doğar.595
عاقبت جوینده یابنده بود ** که فرج از صبر زاینده بود
Sevgilisi bir gün, bu gece gel dedi, senin için ballar börekler yaptım.
گفت روزی یار او که امشب بیا ** که بپختم از پی تو لوبیا
Falan odada gece yarısına kadar bekle de geceleyin sen çağırmadan ben gelirim.
در فلان حجره نشین تا نیمشب ** تا بیایم نیمشب من بی طلب
Adam, kurban kesti, ekmekler dağıttı.Beklediği ay, toz altından çıkmış görünmüştü.
مرد قربان کرد و نانها بخش کرد ** چون پدید آمد مهش از زیر گرد
O hararetli âşık geceleyin, sevgilisinin vaadine ümitlenerek o odaya gelip oturdu.
شب در آن حجره نشست آن گرمدار ** بر امید وعدهی آن یار غار
Gece yarısı geçince va’dinde duran sevgilisi çıka geldi.600
بعد نصف اللیل آمد یار او ** صادق الوعدانه آن دلدار او
Fakat âşığını uyuyor buldu. Yeninden bir parça kesti.
عاشق خود را فتاده خفته دید ** اندکی از آستین او درید
Sen çocuksun, bunlarla oynaya dur diye cebine de birkaç tane ceviz koydu.
گردگانی چندش اندر جیب کرد ** که تو طفلی گیر این میباز نرد
Âşık, geceleyin uykusundan sıçrayıp uyanınca yanı başında yenini, cebindede cevizleri gördü.
چون سحر از خواب عاشق بر جهید ** آستین و گردگانها را بدید