- Bir haylidir can çekiştin ama hâlâ perde arkasındasın. Çünkü bir türlü ölemedin; halbuki ölüm, asıldı.
- جان بسی کندی و اندر پردهای ** زانک مردن اصل بد ناوردهای
- Ölmedikçe can çekişmen, sona ermez. Merdiven tamamlanmadıkça dama çıkamazsın.
- تا نمیری نیست جان کندن تمام ** بیکمال نردبان نایی به بام
- Yüz ayak merdivenin iki basamağı noksan olsa dama çıkmak isteyen çıkamaz, dama nâmahrem kesilir. 725
- چون ز صد پایه دو پایه کم بود ** بام را کوشنده نامحرم بود
- Yüz kulaç ipin bir kulacı eksik olsa kovaya kuyu suyunun dolmasına imkân yoktur.
- چون رسن یک گز ز صد گز کم بود ** آب اندر دلو از چه کی رود
- Bu gemi, yükünden artık olan son batmanı da yüklemezse batmaz beyim.
- غرق این کشتی نیابی ای امیر ** تا بننهی اندرو من الاخیر
- Son yüklenen yükü asıl bil, ne iş yaparsa o yapar. Vesvese ve azgınlık gemisini o batırır.
- من آخر اصل دان کو طارقست ** کشتی وسواس و غی را غارقست
- Akıl gemisi battı mı insan, bu gök kubbeye güneş kesilir.
- آفتاب گنبد ازرق شود ** کشتی هش چونک مستغرق شود
- Ölmediğin için can çekişmen uzadı. Ey Tıraz mumu, sabahleyin sön, öl. 730
- چون نمردی گشت جان کندن دراز ** مات شو در صبح ای شمع طراز
- Yıldızlarımız gizlenmedikçe can güneşi, bil ki gizlidir.
- تا نگشتند اختران ما نهان ** دانک پنهانست خورشید جهان
- Topuzu kendine vur da benliğini darmadağın et. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
- گرز بر خود زن منی در هم شکن ** زانک پنبهی گوش آمد چشم تن
- Ey alçak, bende, benim hareketlerimde gördüğün benlik, senin benliğinin aksidir. Sen, kendi kendine topuz vurmadasın.
- گرز بر خود میزنی خود ای دنی ** عکس تست اندر فعالم این منی
- Benim suretimde kendi aksini görmüş kendinle boğazlaşmak için coşmuş, köpürmüşsün.
- عکس خود در صورت من دیدهای ** در قتال خویش بر جوشیدهای
- Hani o aslan da kuyuda kendi aksini görmüştü de düşmanı sanıp saldırmıştı ya, onun gibi işte. 735
- همچو آن شیری که در چه شد فرو ** عکس خود را خصم خود پنداشت او
- Yok demek, şüphe yok ki var olanın varlığın zıddıdır. Yok, diyorum, bilmem diyorum, sen de bu zıtla, zıddı olan varı ve varlığı birazcık anla artık.
- نفی ضد هست باشد بیشکی ** تا ز ضد ضد را بدانی اندکی
- Bu zamanda zıddı nefyetmeden başka anlatış çaresi yok.Bu âlemde bir an bile yok ki tuzak olmasın.
- این زمان جز نفی ضد اعلام نیست ** اندرین نشات دمی بیدام نیست
- Ey akıllı fikirli er, sevgiliyi perdesiz görmek istiyorsan ölümü seç, o perdeyi yırt.
- بیحجابت باید آن ای ذو لباب ** مرگ را بگزین و بر دران حجاب
- Fakat, ölür mezara gidersin hani o ölümü değil. Seni değiştiren nura götüren ölümü seç.
- نه چنان مرگی که در گوری روی ** مرگ تبدیلی که در نوری روی
- Erkek, erkeklik çağına girdi, kendini bildi mi çocukluk, ölür gider; Rum diyarına mensup olur. Zencilik kalmaz. 740
- مرد بالغ گشت آن بچگی بمرد ** رومیی شد صبغت زنگی سترد
- Toprak, altın oldu mu topraklığı kalmaz. Gam ferahlık haline geldi mi insana keder verme dikeni yok olur gider.
- خاک زر شد هیات خاکی نماند ** غم فرج شد خار غمناکی نماند
- Mustafa, bunun için ey sırları arayan, diri olan bir ölü görmek istersen dedi...
- مصطفی زین گفت کای اسرارجو ** مرده را خواهی که بینی زنده تو
- Diriler gibi şu toprak üstünde ölü olarak yürüyen, canı göklere yücelmiş,
- میرود چون زندگان بر خاکدان ** مرده و جانش شده بر آسمان
- Yüceleri yurt edinmiş birisini görmek dilersen...
- جانش را این دم به بالا مسکنیست ** گر بمیرد روح او را نقل نیست
- Ölümden önce bu âlemden göçmüş, akılla değil de ancak sen de ölürsen anlayacağın bir hale gelmiş... 745
- زانک پیش از مرگ او کردست نقل ** این بمردن فهم آید نه به عقل
- Canı, halkın canı gibi göçmemiş, bir duraktan bir durağa göçe göçe ta son durağa varmış,
- نقل باشد نه چو نقل جان عام ** همچو نقلی از مقامی تا مقام
- Birisini, yeryüzünde bu sıfatlara bürünmüş gezip duran bir ölüyü görmek istersen...
- هرکه خواهد که ببیند بر زمین ** مردهای را میرود ظاهر چنین