Gözlülerse altın madenine âşık olurlar. Aşkları, her gün biraz daha artar.
عشق بینایان بود بر کان زر ** لاجرم هر روز باشد بیشتر
Çünkü altın madenine altınlıkta ortak yoktur. Merhaba ey şüphesiz, hilesiz altın madeni!980
زانک کان را در زری نبود شریک ** مرحبا ای کان زر لاشک فیک
Kim kalp bir akçayı altın madenine ortak ederse asıl altın, mekânsızlık madenine gitti mi,
هر که قلبی را کند انباز کان ** وا رود زر تا بکان لامکان
Âşık da ıstırabından ölür, mâşuk da. İkisi de âdeta suyu çekilmiş girdaptaki balığa döner.
عاشق و معشوق مرده ز اضطراب ** مانده ماهی رفته زان گرداب آب
Allah’ya ait olan aşk, yücelik güneşidir. Halk da gölge gibi onun nurunun emrindedir.
عشق ربانیست خورشید کمال ** امر نور اوست خلقان چون ظلال
Mustafa, bu vakayı duyunca hoş bir surette ferahladı, neşelendi Ebubekir’de bu hali görünce söz söylemeye iştahlandı.
مصطفی زین قصه چون خوش برشکفت ** رغبت افزون گشت او را هم بگفت
Mustafa gibi bir dinleyici duyunca her kılı, ayrı bir dil oldu.985
مستمع چون یافت همچون مصطفی ** هر سر مویش زبانی شد جدا
Mustafa dedi ki: Peki, ne çaresi var şimdi? Ebubekir ben ona müşteriyim dedi...
مصطفی گفتش که اکنون چاره چیست ** گفت این بنده مر او را مشتریست
Efendisi ne isterse zarara ziyana bakmadan alacağım.
هر بها که گوید او را میخرم ** در زیان و حیف ظاهر ننگرم
Çünkü o yeryüzünde Allah esiri olmuş, Allah düşmanlarının hışmına uğramış.
کو اسیر الله فی الارض آمدست ** سخرهی خشم عدو الله شدست
Mustafa aleyhisselâm’ın , Sıddıyk’a -Allah razı olsun -Bilâl’e müşteri olunca mutlaka inatlarından pahalıya satacaklardır,beni de bu fazilette kendine ortak et, vekilim ol, yarı parasını benden al demesi
وصیت کردن مصطفی علیهالسلام صدیق را رضی الله عنه کی چون بلال را مشتری میشوی هر آینه ایشان از ستیز بر خواهند در بها فزود و بهای او را خواهند فزودن مرا درین فضیلت شریک خود کن وکیل من باش و نیم بها از من بستان
Mustafa dedi ki: Ey devlet arayan, bu hususta ben de sana ortağım.
مصطفی گفتش کای اقبالجو ** اندرین من میشوم انباز تو
Vekilim ol, müşteri olup onu al, yarı parasını ben de sana ortağım.990
تو وکیلم باش نیمی بهر من ** مشتری شو قبض کن از من ثمن
Ebubekir ,baş üstüne deyip derhal amansız kâfirin evine gitti.
گفت صد خدمت کنم رفت آن زمان ** سوی خانهی آن جهود بیامان
Kendi kendine çocukların elindeki inciyi almak kolaydır diyordu.
گفت با خود کز کف طفلان گهر ** پس توان آسان خریدن ای پدر
Yol yanıltan Şeytan, dünya malına karşılık bu ahmak çocukların aklını, imanını satın alır ya.
عقل و ایمان را ازین طفلان گول ** میخرد با ملک دنیا دیو غول
Leşe o kadar ziynet verir ki karşılık olarak onlardan iki yüz tane gül bahçesi satın alır.
آنچنان زینت دهد مردار را ** که خرد زیشان دو صد گلزار را
Büyü yapar da o kadar ay ışığı gösterir ki aşağılık adamlardan yüzlerce keseyi kapar.995
آنچنان مهتاب پیماید به سحر ** کز خسان صد کیسه برباید به سحر
Peygamberler, onlara alışveriş etmeyi öğrettiler, onların önünde din mumunu yaktılar.
انبیاشان تاجری آموختند ** پیش ایشان شمع دین افروختند
Fakat şeytan ve yol yanıltan büyücü, hileyle, büyüyle peygamberleri onlara çirkin gösterdi.
دیو و غول ساحر از سحر و نبرد ** انبیا را در نظرشان زشت کرد
Düşman büyü yaparak karı ile kocayı birbirine çirkin gösterir, nihayet aralarına ayrılık düşer.
زشت گرداند به جادویی عدو ** تا طلاق افتد میان جفت و شو
Onların gözlerini büyüyle kapattılar da böyle değerli bir inciyi aşağılık kişiye sattılar.
دیدههاشان را به سحر میدوختند ** تا چنین جوهر به خس بفروختند
1000.Bu inci, iki âlemden de üstündür. Gel de hemen şu eşek gibi bir şeyden anlamayan çocuktan satın al.1000
این گهر از هر دو عالم برترست ** هین بخر زین طفل جاهل کو خرست