Hepsi, Tanrı’nın icadı ise de o ağrıları Zeyd’e nispet et!
آن وجعها را بدو منسوب دار ** گر چه هست آن جمله صنع کردگار
Ekin ekmek, nefes almak, tuzak kurmak, çiftleşmek de böyledir. Onların sesleri hep Hakk’a mutîdir (eken, nefes alan, tuzak kuran, çiftleşen kuldur; bitiren, yaşatan, tuzağa düşüren, doğurtan yahut bunların aksini meydana getiren Hak’tır).
همچنین کشت و دم و دام و جماع ** آن موالید است حق را مستطاع
Velîlerde Tanrı’dan öyle bir kudret vardır ki atılmış oku yoldan geri çevirirler.
اولیا را هست قدرت از اله ** تیر جسته باز آرندش ز راه
Tanrı velisi, pişman olursa sebeplere eserlerin kapılarını kapar (fiilleri neticesiz bırakır). Fakat bunu, Tanrı eliyle yapar.1670
بسته درهای موالید از سبب ** چون پشیمان شد ولی ز آن دست رب
Tanrı kudretiyle; söylenmiş bir sözü söylenmemiş hale getirir. Bir halde ki ne şiş yanar ne kebap!
گفته ناگفته کند از فتح باب ** تا از آن نه سیخ سوزد نه کباب
Bütün kalplerdeki nükteleri işitir, gönüllerden o sözü yok eder.
از همه دلها که آن نکته شنید ** آن سخن را کرد محو و ناپدید
Ey ulu kişi! Sana delil ve huccet gerekse “Min âyetin ey nünsiha” ayetini oku.
گرت برهان باید و حجت مها ** باز خوان من آية أو ننسها
از کبد فارغ بدم با روی تو ** وز زبد صافی بدم در جوی تو
Bu eyvah demeler, bu acınmalar onu görmek, peşin ve elde olan kendi varlığından kesilmek hayaliyledir.
این دریغاها خیال دیدن است ** وز وجود نقد خود ببریدن است
(Bu kuşun ölümüne sebep) Tanrı’nın gayreti (kıskanması) idi. Hakk’ın hükmüne çare bulunmaz. Nerede bir gönül ki Tanrı’nın hükmünden yüz parça olmamış olsun!
غیرت حق بود و با حق چاره نیست ** کو دلی کز حکم حق صد پاره نیست
Gayret (kıskançlık) de her şeyden gayrı olan; vasfı söze ve sese sığmayan Tanrı gayretidir (kendisinden başka her şeyi kıskanır).
غیرت آن باشد که او غیر همه ست ** آن که افزون از بیان و دمدمه ست
Ah keşke gözyaşım deniz olsaydı da o güzel dilberimin yoluna saçaydım!
ای دریغا اشک من دریا بدی ** تا نثار دل بر زیبا بدی