عیب شد نسبت به مخلوق جهول ** نی به نسبت با خداوند قبول
Küfür bile yaratana nispetle bir hikmettir. Fakat bize nispet edecek olursan bir âfet, bir felâkettir.
کفر هم نسبت به خالق حکمت است ** چون به ما نسبت کنی کفر آفت است
Birisinde yüzlerce faziletle beraber bir de ayıp bulunsa o ayıp nebatatın sapı mesabesindedir.
ور یکی عیبی بود با صد حیات ** بر مثال چوب باشد در نبات
Terazide her ikisini de birlikte tartarlar. Çünkü nebatat ve sap… İkisi de bedenle can gibi bağdaşmıştır.
در ترازو هر دو را یکسان کشند ** ز آن که آن هر دو چو جسم و جان خوشند
Şu halde büyükler, bu sözü boş yere söylemediler: Temiz kişilerin cisimleri de, can gibi saftır.2000
پس بزرگان این نگفتند از گزاف ** جسم پاکان عین جان افتاد صاف
Onların sözleri de nişanı olmayan ve bir kayda gelmeyen can olmuştur, nefisleri de, suretleri de.
گفتشان و نفسشان و نقششان ** جمله جان مطلق آمد بینشان
Onlara düşman olanların canları ise sırf cisimdir. O düşman, tavla oyununda kırılmış zar gibi faydasızdır, ancak bir addan ibarettir.
جان دشمن دارشان جسم است صرف ** چون زیاد از نرد او اسم است صرف
Düşman toprağa girdi, tamamı ile toprak oldu. Bu ise tuzlaya düşüp tamamı ile arındı.
آن به خاک اندر شد و کل خاک شد ** وین نمک اندر شد و کل پاک شد
O tuz, öyle bir tuzdur ki Muhammed, ondan meslâhat kazanmış, o yüzden melih sözü fasih olmuştur.
آن نمک کز وی محمد املح است ** ز آن حدیث با نمک او افصح است
Bu tuz, bu melâhat, ondan miras kalmıştır; vârisleri de seninledir, ara bul!2005
این نمک باقی است از میراث او ** با تواند آن وارثان او بجو
Vârisler senin huzurunda oturuyorlar, fakat nerede senin huzurun? Senin önündedirler, fakat nerede önü sonu düşünen can?
پیش تو شسته ترا خود پیش کو ** پیش هستت جان پیش اندیش کو
Eğer sen, kendinde ön, art olduğunu sanıyorsan cisme bağlısın, candan mahrumsun.
گر تو خود را پیش و پس داری گمان ** بستهی جسمی و محرومی ز جان
Alt, üst, ön, art; cismin vasfıdır. Nurani olan can ise bunlardan münezzeh ve cihetsizdir.
زیر و بالا پیش و پس وصف تن است ** بیجهت آن ذات جان روشن است
Kısa görüşlüler gibi zanna düşmemek için gözünü, o pâ padişahın nuruyla aç!
بر گشا از نور پاک شه نظر ** تا نپنداری تو چون کوته نظر
Sen mademki zahiri önü, sonu düşünmektesin... Ancak ve ancak bu gam ve neşe âlemindesin. Ey hakikatte yok olan! Yok olan nerede ön, nerede son?2010
که همینی در غم و شادی و بس ** ای عدم کو مر عدم را پیش و پس
Yağmurlu gündür, gece çağına kadar yürü! Bu yağmur, bildiğimiz yağmur değil! Tanrı yağmurlarından.
روز باران است میرو تا به شب ** نی از این باران از آن باران رب
Ayşe’nin -Tanrı ondan razı olsun- Mustafa Sallâllahu aleyhi vessellem’e “ Bugün yağmur yağdı. Sen mezarlığa gittiğin halde niçin elbisen ıslak değil? “diye sorması
قصهی سؤال کردن عایشه از مصطفی علیه السلام که امروز باران بارید چون تو سوی گورستان رفتی جامههای تو چون تر نیست