Her gönle secde için izin yok, her ücretlinin ücreti rahmet değil.
هر دلی را سجده هم دستور نیست ** مزد رحمت قسم هر مزدور نیست
Kendine gel de “ Tövbe eder, Allah’a sığınırım” diye cürümde bulunma, günah etme.
هین بپشت آن مکن جرم و گناه ** که کنم توبه در آیم در پناه
Tövbeye de bir parlaklık gerek. Tövbeye de bir şimşek bir bulut şart.
میبباید تاب و آبی توبه را ** شرط شد برق و سحابی توبه را
Meyvenin olması için hararet ve su lâzımdır. Bunun için de bulut ve şimşek icap eder.
آتش و آبی بباید میوه را ** واجب آید ابر و برق این شیوه را
Gönül şimşeğiyle iki göz bulutu olmadıkça tehdit ve hışım ateşi nasıl yatışır?1655
تا نباشد برق دل و ابر دو چشم ** کی نشیند آتش تهدید و خشم
Vuslat zevkinin yeşilliği nasıl yetişir, kaynaklardan arı, duru su nasıl coşar?
کی بروید سبزهی ذوق وصال ** کی بجوشد چشمهها ز آب زلال
Gül bahçesi; yeşilliğe nasıl sır söyler, menekşe nasıl olur da yaseminle ahdedebilir?
کی گلستان راز گوید با چمن ** کی بنفشه عهد بندد با سمن
Çınar, dua için nasıl el açar, ağaç havada nasıl baş sallar?
کی چناری کف گشاید در دعا ** کی درختی سر فشاند در هوا
Çiçek bahar mevsiminde ( renklerle, kokularla dolu olan) eteğini nasıl serper?
کی شکوفه آستین پر نثار ** بر فشاندن گیرد ایام بهار
Lâlenin yüzü nasıl kan gibi kızarır? Gül, kesesinden nasıl altın saçar?1660
کی فروزد لاله را رخ همچو خون ** کی گل از کیسه بر آرد زر برون
Nasıl olur da bülbül gülü koklar; üveyik kuşu, bir istekli gibi “Kû-kû- nerede, nerede” diye öter?
کی بیاید بلبل و گل بو کند ** کی چو طالب فاخته کوکو کند
Nasıl olur da leylek “lek, lek – senin sesin” sesini canla, başla çıkarır. Ey yardımı dilenen Allah, senin de ne demek? Zaten her şey senin mülkünden ibaret.
کی بگوید لکلک آن لک لک به جان ** لک چه باشد ملک تست ای مستعان
Nasıl olur da toprak, içteki sırları gösterir? Nasıl olur da bahçe gökyüzü gibi aydınlanır?
کی نماید خاک اسرار ضمیر ** کی شود بیآسمان بستان منیر
Bu güzel ve ağır elbiseleri nereden getirdiler? Hepsini de kerem sahibi Allahtan. Hepsini de merhamet sahibi Allahtan!
از کجا آوردهاند آن حلهها ** من کریم من رحیم کلها
O letafetler, bir güzellik nişanesidir, o nişane de ibadet edici bir erin ayak izi.1665
آن لطافتها نشان شاهدی است ** آن نشان پای مرد عابدی است
Padişahtan nişane gören sevinir. Görmeyene gelince, uyanıp kendine gelemez.
آن شود شاد از نشان کاو دید شاه ** چون ندید او را نباشد انتباه
Elest deminde Rabbini görüp sarhoş olarak kendinden geçen kişinin ruhu bu gün de Rabbini görür, kendinden geçer.
روح آن کس کاو به هنگام أ لست ** دید رب خویش و شد بیخویش و مست