Bahçıvan, kendi kendine “Bunlara karşı söyleyeceğim nice sözler, bunları ilzam için getireceğim yüzlerce deliller var. Fakat bunlar, bir topluluk. Topluluksa kuvvettir,
گفت با اینها مرا صد حجت است ** لیک جمعاند و جماعت قوت است
Tek başıma bu üç kişinin hakkından gelemem, Önce onları birbirinden ayırmak lâzım.2170
بر نیایم یک تنه با سه نفر ** پس ببرمشان نخست از همدگر
Her birisini, öbüründen ayırayım. Ondan sonra birer, birer saçlarını, sakallarını yolarım” dedi.
هر یکی را من به سویی افکنم ** چون که تنها شد سبیلش بر کنم
Hile edip arkadaşlarıyla arasını açmak üzere önce sofiyi yola vurdu.
حیله کرد و کرد صوفی را به راه ** تا کند یارانش را با او تباه
Sofi gidince öbür iki arkadaşıyla yalnız kaldı.
گفت صوفی را برو سوی وثاق ** یک گلیم آور برای این رفاق
Sofiye “Eve git, bu arkadaşlar için bir kilim getir” dedi. Fakîhe “Sen fakîhsin, bu da ünlü bir şerif.
رفت صوفی گفت خلوت با دو یار ** تو فقیهی وین شریف نامدار
Biz, senin fetvanla ekmek yemekte, senin bilgi kanadında uçmaktayız.2175
ما به فتوی تو نانی میخوریم ** ما به پر دانش تو میپریم
Bu da bizim şehzademiz, sultanımız. Seyit ve Mustafa’nın soyundan, sopundan.
وین دگر شه زاده و سلطان ماست ** سید است از خاندان مصطفاست
Bu pisboğaz, bu hasis sofi kim oluyor ki sizin gibi padişahlarla düşüp kalkıyor.
کیست آن صوفی شکم خوار خسیس ** تا بود با چون شما شاهان جلیس
Gelince onu savın gitsin. Siz de tam bir hafta benim bahçemde, çayır çimenliğimde kalın.
چون بیاید مر و را پنبه کنید ** هفتهای بر باغ و راغ من زنید
Hatta bağ da nedir ki? Canim bile sizin. Siz benim sağ gözüm mesabesindesiniz” dedi.
باغ چه بود جان من آن شماست ** ای شما بوده مرا چون چشم راست
Onları vesveselendirip kandırdı. Ah, arkadaştan ayrılmamak gerek.2180
وسوسه کرد و مر ایشان را فریفت ** آه کز یاران نمیباید شکیفت
Sofi gelince onu savdılar. Bu sefer bahçıvan, koca bir sopayla ardından seğirtti.
چون به ره کردند صوفی را و رفت ** خصم شد اندر پیش با چوب زفت
Dedi ki: “Ey köpek sofi, demek sen cüret edip benim bağıma giriyorsun ha!
گفت ای سگ صوفیی باشد که تیز ** اندر آیی باغ ما تو از ستیز
Sana bu hususta Cüneyt mi yol gösterdi, Bayezid mi? Bu sana hangi şeyhin, hangi pirinden kaldı?
این جنیدت ره نمود و بایزید ** از کدامین شیخ و پیرت این رسید
Sofiyi yalnız bulunca bir iyice dövdü, âdeta yarı canlı bir hale koydu, başını yardı.
کوفت صوفی را چو تنها یافتش ** نیم کشتش کرد و سر بشکافتش
Sofi “benim nöbetim geçti. Fakat arkadaşlar, bir iyice sıranızı gözetin.2185
گفت صوفی آن من بگذشت لیک ** ای رفیقان پاس خود دارید نیک
Beni ağyar bildiniz. Fakat bilin ki bu kaltabandan daha ağyar değilim.
مر مرا اغیار دانستید هان ** نیستم اغیارتر زین قلتبان
Benim yediğimi siz de yiyeceksiniz. Bu çeşit şerbet, her aşağılık kişiye lâyıktır.
این چه من خوردم شما را خوردنی است ** وین چنین شربت جزای هر دنی است
Bu âlem dağdır, senin sözlerin, yine ses vererek sana gelir” dedi.
این جهان کوه است و گفتوگوی تو ** از صدا هم باز آید سوی تو
Bahçıvan sofiden kurtulunca yine o çeşit bir bahane kurdu.
چون ز صوفی گشت فارغ باغبان ** یک بهانه کرد ز آن پس جنس آن
Şerife “Ey şerif, eve git de kuşluk öğünü için, yufka ekmeği pişirmiştim,2190
کای شریف من برو سوی وثاق ** که ز بهر چاشت پختم من رقاق
Evin kapısını vur.K aymaz’a söyle, o yufka ekmeğiyle kazı getirsin” dedi.
بر در خانه بگو قیماز را ** تا بیارد آن رقاق و قاز را
Şerif gidince, fakîhe dedi ki: “Ey işi yerinde, güneş görmüş her şeyi anlar bilir adam, den fakihsin, bu meydanda.
چون به ره کردش بگفت ای تیز بین ** تو فقیهی ظاهر است این و یقین
O şerif, manasız bir iddiada bulunuyor. Anasının ne iş ettiğini kim bilir ki?
او شریفی میکند دعوی سرد ** مادر او را که داند تا که کرد
Karıya ve karı işine gönül bağlıyor, hem kadınlar nâkıs akıllıdır diyor, hem de onlara itimat edemiyorsunuz.
بر زن و بر فعل زن دل مینهید ** عقل ناقص و آن گهانی اعتماد
Zamanede nice ahmaklar, Ali’ye Peygambere nispet iddia ederler.”2195
خویشتن را بر علی و بر نبی ** بسته است اندر زمانه بس غبی
Zinadan ve zina edicilerden olan herkes, Tanrı mensupları için işte bu zanda bulunur.
هر که باشد از زنا و زانیان ** این برد ظن در حق ربانیان
Dönen ve bu yüzden başı dönmüş olan kişi elbette evi de kendisi gibi döner görür.
هر که بر گردد سرش از چرخها ** همچو خود گردنده بیند خانه را
O edepsiz bahçıvanın söylediği sözler, kendi haliydi. Evlâdı Resulden o işler, uzaktır.
آن چه گفت آن باغبان بو الفضول ** حال او بد، دور از اولاد رسول
O bahçıvan mürtetlerin dölü olmasaydı Peygamber hanedanı hakkında böyle söyler miydi?
گر نبودی او نتیجه مرتدان ** کی چنین گفتی برای خاندان
Afsunlar okudu, fakîh de bunları dinledi. Bunun üzerine o sitemkâr fakîh şerifin ardından gidip,2200
خواند افسونها شنید آن را فقیه ** در پیش رفت آن ستمکار سفیه
“Ey eşek, bu bağa seni kim davet etti? Hırsızlık sana Peygamberden mi miras kaldı?
گفت ای خر اندر این باغت که خواند ** دزدی از پیغمبرت میراث ماند
Aslan yavrusu, aslana benzer, sen söyle bakayım, Peygambere ne yüzden benziyorsun?” dedi.
شیر را بچه همیماند بدو ** تو به پیغمبر به چه مانی بگو
O zalim herif, şerife, Haricî Âl-i Yâsîn’e ne yaparsa onu yaptı.
با شریف آن کرد مرد ملتجی ** که کند با آل یاسین خارجی
Hatta şeytan ve gul, Âl-i Resul’e Yezid ve Şimir gibi nasıl kin tutarlarsa o da öyle kin tuttu, öcünü aldı.
تا چه کین دارند دایم دیو و غول ** چون یزید و شمر با آل رسول
Şerif, o zâlimin zulmünden harap oldu, fakîhe “Ben sudan çıktım.2205
شد شریف از زخم آن ظالم خراب ** با فقیه او گفت ما جستیم از آب