English    Türkçe    فارسی   

2
2313-2362

  • Ey felek, Tanrı’nın merhametinden merhamet öğren. Yılan gibi, karıncaların gönlünü yaralama!
  • Bu yapının üstünde senin çarkını döndüren hakkı için.
  • Kökümüzü söküp çıkarmadan biraz da başka türlü dön, merhamete gel. 2315
  • Emriyle önce dadılığımızı yaptığın, fidanımızı sudan, topraktan bitirdiğin Tanrı hakkı için;
  • Seni sâf yaratan, sen de bu kadar meşaleler meydana getiren padişah hakkı için.
  • O seni o kadar mamur ve baki bir hale soktu ki, Dehrî, nihayet senin evveline evvel yok sandı.
  • Şükür olsun ki senin evvelini bildik. Peygamberler sırrını söyledi.
  • İnsan olan bilir ki o, sonradan yapılmalıdır. Fakat evde ağ kuran örümcek ne bilsin! 2320
  • Sivrisinek ne bilir, bu bağ kimin? Baharın doğar, kışın ölür.
  • Tahta içinde sınık bir halde doğan kurt, tahtanın fidanlık halini bilir mi?
  • Bilse bilse o vakit mahiyeti itibariyle akıl sahibi olur, isterse sureti kurt olsun.
  • Akıl, kendini renk, renk, çeşit, çeşit gösterir, ama peri gibi o suretlerden fersahlarca uzaktır.
  • Hatta peri de nedir ki? Melekten bile üstündür. Fakat sen sinek kanatlısın da onun için aşağılarda uçuyorsun. 2325
  • Gerçi aklın, seni yüceliklere çekmekte; ama taklit kurşun aşağılıklarda yayılmakta.
  • Taklitten doğan bilgi canımızın vebalidir, iğretidir. Bizse o bizim malımızdır diye oturup kalmışız.
  • Bu çeşit akıldansa cahil olmak daha iyi. Deliliğe vurmak daha yeğ!
  • Faydanı nede görüyorsan ondan kaç. Zehir iç, Âbıhayatı dök!
  • Seni öveni söv, kazancını, sermayeni müflise borç ver! 2330
  • Eminliği bırak, korku yerine var. Namusu terk et, apaçık rüsvay ol!
  • Ben uzun uzadıya ilerisini düşünen aklı denedim. Bundan böyle divaneliğe vuracağım!
  • Seyyid’in “Niçin orospuyu aldın?” demesi üzerine Delkak’ın mazereti
  • Seyyid-i Ecel, bir gece Delkak’a “Hemencecik bir orospuyu neden aldın?
  • Bunu bana söylemeliydin. Sana namuslu bir kız alırdık” dedi.
  • Delkak “Dokuz tane namuslu, temiz kadın aldım, hepsi orospu oldu. Derdimden eridim, bittim. 2335
  • Bunun üzerine bu hiçbir işe yaramaz orospuyu aldım. Görelim bakalım, bunun sonu ne olacak?” dedi.
  • Ben, birçok defalar aklı sınadım. Bundan sonra bir tarla arayacak, oraya delilik tohumu saçacağım!
  • Birisinin kendisini deli gösteren bir uluyu hile ile söyletmesi
  • Birisi” Bir akıllı arıyorum, onunla meşverette bulunacağım, bir müşkülüm var, ona söyleyeceğim” dedi.
  • Bu sözü duyan da “Şehrimizde kendisini deliliğe vuran birisi var, ondan başka akıllı yok.
  • İşte bir sopaya binmiş, çocuklarla beraber koşup duruyor. 2340
  • Rey ve tedbir sahibi, ateş parçası gibi bir adamdır. Kadri gök gibi yüce, yıldızlar yağdırıcı bir zattır.
  • Kudreti, parlaklığı, Kerrûbilere can olmuştur. O, kendisini bu divanelikte gizlemiştir.” dedi.
  • Fakat her divaneyi kendine can sayma.. Sâmiri gibi buzağıya secde etme.
  • Bir veli sana gayb’a ait yüz binlerce şeyi, yüz binlerce sırrı apaçık söylese bile,
  • Sen de o anlayış, o bilgi olmadıkça yine fışkıyı ödağacından ayırt edemezsin. 2345
  • Veli, kendisine deliliği perde etti mi, ey kör, sen onu nasıl tanıyabilirsin?
  • Eğer yakîn gözün açıksa bak da her taşın altında bir erin gizli olduğunu gör!
  • Yol gösterici ortada, göz önünde; her Kelîm’in bir kilime bürünmüş olduğu meydandadır.
  • Veliyi meşhur eden yine velidir. Veli, kime dilerse nasip verir.
  • Fakat deliliğe vurdu mu kimse akıl edip de onu anlayamaz. 2350
  • Bir hırsız, körden bir şey çaldı mı kör, onu bulabilir mi hiç?
  • Hırsız, gelip ona çatsa bile kör, hırsız kimdir? Ne anlasın?
  • Köpek, kör yoksulu ısırsa bile kör, kendisini dalayan köpeği nereden bilecek?
  • Köpeğin kör bir dilenciye saldırması
  • Bir köpek, mahallede bir kör bir dilenciye savaş aslanı gibi saldırdı.
  • Ay bile yoksulların izi tozunu gözüne sürme gibi çektiği halde, köpek, kızgınlıkla yoksullara saldırır. 2355
  • Kör, köpeğin sesinden korktu, âciz oldu. Ona tâzim etmeye başladı:
  • “Ey avcılar beyi, ey av aslanı, el senin elin (hüküm senin hükmün), benden el çek” demeye başladı.
  • Hakîmin biri de zaruret yüzünden eşeğin kuyruğunu ağırlamış, o kuyruğa Kerim lâkabını takmıştır.
  • Kör de zora gelince köpeğe “Ey aslan, benim gibi arık birisini avlayıp da ne yapacaksın?
  • Dostların çölde yaban eşeği avlamaktalar, sense mahallede kör avlıyorsun, bu ne kötü şey! 2360
  • Dostların avda yaban eşeği arıyorlar, sen sokakta hile düzüp kör arıyorsun” dedi.
  • Bilgili köpek yaban eşeği avlar, bilgisiz köpekse köre kasteder.