English    Türkçe    فارسی   

2
3566-3615

  • Tatmayan adama göre bu, dâvadan ibarettir. Fakat makamı yüce kişilere göre dâva değil, manadır.
  • Bu söz, kargaya göre lâftan, kuru iddiadan ibarettir. Nitekim sineğe göre dolu tencere ile boş tencere birdir.
  • İçinde lokma gevher olduktan sonra çekinme muktedir olduğun kadar ye!
  • Şeyhin biri bir gün, halkın kötü zannını gidermek için leğene kustu, leğen inciyle doldu.
  • Bu suretle o basiret sahibi pir, halkın az akıllılığına acıyıp ancak akılla anlaşılır inciyi gözle görülür inci haline getirdi. 3570
  • Fakat midende temiz de pis murdar bir hale geliyorsa boğazını kilitle, anahtarı da sakla.
  • Lokma, kimde ululuk nuru haline gelirse ne dilerse yesin... Ona helâl!
  • Doğruluğuna kendisi tanık olan iddia
  • Eğer benim canıma âşina isen bilirsin ki şu manalı sözüm boş dâva değildir.
  • Gece yarısında bile senin yanındayım; kendine gel... Geceleyin korkma; ben senin adamınım, hısmınım dersem,
  • Bu iki iddia da, eğer hısımlarının sesini tanırsan sence doğrudur. 3575
  • Yanında olmak da, hısmın bulunmak da iddiadır ama iyi anlayan kişiye göre ikisi de mânadan ibarettir ve doğrudur.
  • Sesinin yakından gelişi de şehadet eder ki bu nefes, bir sevgilinin yanından gelmekte.
  • Hısımların seslerindeki tat da o hısmın doğruluğuna şahittir.
  • Fakat Allah ilhamına mazhar olmayan ve bilgisizliğinden yabancı sesiyle akraba sesini birbirinden ayırt edemeyen ahmağa göre,
  • Bu adamın sözü dâvadan ibarettir. Bu ahmağın bilgisizliği, inkârına sebep olur. 3580
  • Fakat gönlünde Allah nurları olan akıllı, anlayışlı kişiye göre bu ses, mananın ta kendisidir ve doğrudur.
  • Bu, şuna benzer: Arapça bilen birisi, Arapça “Ben Arapça bilirim” dese,
  • Onun Arapça bilirim demesi dâvadır ama Arapça söyleyişi de manadır, dâvasının ispatıdır.
  • Yahut bir kâtip, kâğıdın üstüne “Ben kâtibim, yazı okuyabilirim, yüce bir kişiyim” diye yazsa,
  • Bu yazı filvaki dâvadır ama yazılan şeyde dâvanın doğruluğuna şahittir. 3585
  • Yahut da bir sofi “Dün akşam rüyada birisini gördün ya… Hani omuzun da seccade vardı.
  • İşte o benim. Rüyada sana nazardaki feyizleri anlatmıştım.
  • Onları kulağına küpe et. O sözü aklına rehber yap, sözlere uy” dese,
  • Bu söz, sana rüyayı hatırlatır. Yeni bir mucize, eski bir altındır.
  • Bu söz, dâva gibi görünür ama rüyayı görenin ruhu” Evet” der. Tasdik eder. 3590
  • Hikmet, müminin kaybolmuş malı olduğundan kimden duysa inanır, kabul eder.
  • Fakat kendisini hikmetin yanında bulursa nasıl şüphe edebilir. Nasıl yanılabilir?
  • Susuz birisine “ Acele et, çabuk, kadehteki suyu al iç” desen,
  • Susuz, “Bu bir dâvadan ibaret. Yürü ey davacı benden uzaklaş”
  • Yahut “Kadehtekinin su, o içilen güzel, berrak su olduğuna dair bana bir delil göster!” der mi? 3595
  • Ana, süt emer çocuğuna “Gel yavrum, süt em, ben senin ananım” dese,
  • Çocuk “Ana, sütünü emersem karnım doyacak mı bir delil göster!” der mi?
  • Her ümmetin gönlünde Hak’tan bir tat vardır. Peygamberlerin yüzü ve sesi de mucizedir.
  • Peygamber, dışardan seslendi mi ümmetin canı, içerden secde eder.
  • Çünkü can kulağı, âlemde hiç kimseden o sese benzer bir ses duymamıştır. 3600
  • O misilsiz ruh, o misli olmayan sesten neşelenir, Allah’a yaklaşır.
  • Yahya aleyhisselâm’ın, anasının karnındayken İsa aleyhisselâm’a secde etmesi
  • Yahya’nın anası, Meryem’e hamlini vazetmeden az önce gizlice dedi ki:
  • “Karnında bir padişah var. Ülülazm ve her şeyi bilen bir peygamberdir. Ben bunu yakinen gördüm.
  • Sana rastlayınca karnımda ki çocuğum hemen secdeye vardı.
  • Karnımdaki çocuk, karnındaki çocuğa secde etti. Secdesinden bedenime titreme düştü” 3605
  • Meryem de “Ben de karnımdaki çocuğun secde ettiğini hissettim” dedi.
  • Buna karşı şüphe
  • Ahmaklar derler ki: “Bırak şu masalı. Yalan, yanlış.
  • Meryem, doğuracağı zaman yabancıdan da uzaktı, akrabadan da.
  • O güzel hatun şehirden dışarı çıktı. Doğurmadıkça şehre girmedi.
  • Doğurunca yavrusunu kucağına alıp, bağrına basıp soyunun, sopunun yanına geldi. 3610
  • Yahya’nın anası, onu nerede gördü de bu hikâyeyi anlattı, bu sözü söyledi?”
  • Bu şüpheye verilen cevap
  • Bunu ilhama mazhar olan, afakta, gayp âleminde bulunan şeyleri yanındaymış gibi bilen kişi anlar.
  • Yahya’nın anası, uzakta olmakla beraber Meryem’in yanında bulunabilir.
  • Vücut, göz göz olunca gözler kapalı olduğu halde de sevgilinin yüzü görülebilir.
  • Mamafih baş gözüyle de göremediğini, can gözüyle de göremediğini farz et, ne çıkar? Ey düşkün, sen kısadan hisse almaya bak! 3615