English    Türkçe    فارسی   

2
621-670

  • Üç yıllık kıtlığa benzeyen bu adamdan elaman. Efendimizin ömrü ebedî olsun!
  • Ya bu sığırı zindandan defolup gitsin yahut doyması için vakıftan bir maaş tayin edilsin.
  • Ey hem erkeğin, hem kadının memnuniyetini kazanan, bize imdat eyle imdat!”
  • Tatlı sözlü vekil, Kadı’nın yanına gelip halkın şikâyetlerini bir, bir anlattı.
  • Kadı, o adamı zindandan çağırttı. Kendi adamlarından da işi tahkik etti. 625
  • Zindandakilerin şikâyetlerinde haklı olduklarını anladı.
  • “ Hemen zindandan git; sahipsiz kalası herif, var evine yıkıl!” dedi.
  • Herif dedi ki: “ Benim evim, barkım, senin ihsanından ibaret. Kâfir gibi, zindanın bana cennettir.
  • Eğer beni zindandan sürersen yoksulluktan, ihtiyaçtan öldüm gitti!
  • İblis gibi, Yarabbi, beni kıyamete kadar yaşat. 630
  • Ben bu dünya zindanında rahatım. Beni yaşat da düşmanımın evlâdını tepeleyeyim.
  • Kimin imandan nasibi varsa, kimin yol için bir lokma ekmeği mevcutsa,
  • Ondan, o azığı, o ekmeği gâh hile, gâh hud’a ile alayım da pişmanlıktan feryada başlasın.
  • Onları bazen yoksullukla korkutayım, bazen güzelliğin saçlarıyla, benleriyle gözlerini bağlayayım, dedi.
  • Bu zindanda iman azığı azdır. Bu azığa sahip olanlar da köpeğin korkusundan ıstırap içindedir. 635
  • Namazdan, oruçtan, yüz türlü çaresizlikten meydana gelen zevk azığını da gelip birden alır, götürüverir.
  • Allah Şeytanından Allah’a sığınırım; ah, onun azgınlığından helâk olup gittik!
  • Bir köpek ama binlerce kişiye saldırmada, kime saldırır, kimin kanına girerse o adam da Şeytan kesiliverir.
  • Kim seni haktan, hakikatten soğutursa bil ki Şeytan o adamın içindedir. Derisinin altında gizlenmiştir.
  • Böyle bir adamın içine girip, böyle bir adamın suretine bürünüp seni aldatmazsa hayaline girer de seni o hayalle kötülüğe sevk eder. 640
  • Seni gâh gezip eğlenme, gâh dükkân açıp alışveriş etme, gâh ilim öğrenme, gâh ev bark kurup çoluk çocuk sahibi olma hayallerine düşürür.
  • Kendine gel hemen “ Lâhavle” de. Ama sade dille değil; candan gönülden!
  • Müflis hikâyesinin sonu
  • Kadı “ Müflisliğini ispat et” dedi. Adam, “ İşte bütün zindandakiler tanık” deyince.
  • Kadı “ Onlar, senden şikâyetçi. Senden kaçıp kurtulmak istiyorlar, senin elinden kan ağlıyorlar.
  • Senden kurtulmak istedikleri için yalan yere şahadette bulunabilirler” dedi. 645
  • Mahkemede bulunanların hepsi “Biz onun hem müflisliğine, hem kötülüğüne şahidiz” dediler.
  • Kadı, o adamı kime sorduysa “Efendim, bu müflisten elini yıka, bundan hayır gelmez” dedi.
  • Kadı dedi ki: “ bu müflis fazlasıyla da dolandırıcı bir adam diye şehri alenen dolaştırın.
  • Tellallar, yer, yer bağırıp onun müflisliğini her tarafta ilân etsinler.
  • Kimse ona veresiye bir şey satmasın, kimse ona bir mangır bile borç vermesin. 650
  • Birisi hilesine uğrar da o yüzden davaya kalkışırsa artık onu hapse atmam.
  • Çünkü iflası bence sabit olmuştur. Elinde ne parası var, ne pulu!” dedi.
  • Âdemoğlu da iflası sabit oluncaya kadar bu dünya hapishanesinde kalır.
  • Allah’ımız da İblisinin müflisliğini Kuran’la bize bildirmiş, her tarafa yaymıştır.
  • O hilekâr, müflis ve kötü sözlüdür. Onunla hiçbir suretle ortak olma, oyuna girişme. 655
  • Alışverişe girişirsen kâr edemezsin, çünkü o müflistir, ondan nasıl olur da bir şey elde edebilirsin? diye anlatmıştır.
  • İş bu dereceye gelince odun, satan bir Kürdün devesini getirdiler.
  • Zavallı Kürt, hayli feryat etti, hatta memura para verdi, fakat kâr etmedi.
  • Devesini çağından akşama kadar aldılar. Feryat ve figanına aldırış etmediler.
  • O müthiş kıtlığı deveye bindirdiler. Deve sahibi de devenin ardından gitmekteydi. 660
  • Taraf, taraf, yer, yer gezdirip bütün halka teşhir ettiler.
  • Her hamamın, her çarşının önünde biriken halk ona bakıyordu.
  • Türk, Kürt, Rum, Arap ve sair milletlerden sesi gür olan tellallar da kendi dillerince,
  • “ Bu müflistir, hiçbir şeyi yoktur. Ona hiçbir kimse bir pul bile ödünç vermesin.
  • Zahiren, bâtınen bir habbesi bile yok. Müflisin biri, kalpın biri, kötü adamın biridir; bir hile, hud’a kabıdır. 665
  • Kendinize gelin, aklınızı başınıza alın, onunla arkadaşlık etmeyin. Size satmak için bir öküz bile getirse mutlaka çalmıştır, öküzü hemen tutup bağlayın.
  • Eğer aldanır da bu herifi davaya kalkışırsanız ben bu ölü herifi zindana atmam.
  • Bu herif, tatlı sözlüdür, boğazı da pek boldur. Üstündeki libas yenidir ama içindekiler paramparça.
  • Hile için o elbiseyi giyerse bilin ki kendisinin değildir, halkı aldatmak için giymiştir” diye bağırıyorlardı.
  • Ey temiz kalpli, hakîm olmayan kişinin dilindeki hikmet sözünü de iğreti elbise bil! 670