Fakat bunları anlamak, işi uzatıp duran aklın harcı değildir. Kulluk et de bunlar sana keşfolsun!
کشف این نه از عقل کارافزا شود ** بندگی کن تا ترا پیداشود
Felsefeye sarılan kişinin aklı, akılla anlaşılabilen şeylere bağlanmış kalmıştır. Fakat temiz ve pak kişi, aklın aklının (Akl-ı Küll’ün) tek binicisi oldu.
عقل دفترها کند یکسر سیاه ** عقل عقل آفاق دارد پر ز ماه
O, karadan da kurtulmuştur, aktan da. Onun ayının nuru, gönle de yayılmıştır, sana da.
از سیاهی و سپیدی فارغست ** نور ماهش بر دل و جان بازغست
Cüz’i akıl bu karayla akı, yine kadirden, bir yıldız gibi parlayıp âlemi aydınlatan Kadir gecesinden elde etmiştir.
این سیاه و این سپید ار قدر یافت ** زان شب قدرست کاختروار تافت
Keseyle dağarcığın değeri altındadır. İçinde altın olmayan keseyle dağarcığın ne kıymeti var?
قیمت همیان و کیسه از زرست ** بی ز زر همیان و کیسه ابترست
Nitekim tenin değeri de canla, fakat canın değeri de cananın ışığıyladır.2535
همچنانک قدر تن از جان بود ** قدر جان از پرتو جانان بود
Can, ışıksız diri olsaydı hiç kâfirlere “Ölü” denir miydi?
گر بدی جان زنده بی پرتو کنون ** هیچ گفتی کافران را میتون
Kendine gel, söyle, söyle ki söyleme kabiliyeti bizden sonraki zamanlarda aksın diye ırmak yolunu kazmakta.
هین بگو که ناطقه جو میکند ** تا به قرنی بعد ما آبی رسد
Her devirde söz söyleyen bulunur; bulunur ama geçmişlerin sözleri daha faydalıdır.
گرچه هر قرنی سخنآری بود ** لیک گفت سالفان یاری بود
Ey şükreden kişi, Tevrat, İncil ve Zebur, Kur’an’ın doğruluğuna şahadet etmedi mi?
نه که هم توریت و انجیل و زبور ** شد گواه صدق قرآن ای شکور
Zahmetsiz ve sayıya gelmez bir rızık ara da Cebrail sana cennetten elma getirsin.2540
روزی بیرنج جو و بیحساب ** کز بهشتت آورد جبریل سیب
Hatta bahçıvanın lâflarıyla başın ağrımadan ekmek zahmetine düşmeden cennetin sahibinden rızıklanasın.
بلک رزقی از خداوند بهشت ** بیصداع باغبان بی رنج کشت
Çünkü ekmekteki fayda ve lezzet, Allah ihsanıdır. Dilerse sana o faydalı kabuğu, yani ekmeği vasıta etmeksizin de verir.
زانک نفع نان در آن نان داد اوست ** بدهدت آن نفع بی توسیط پوست
Ekmeğin sureti, ekmekteki faydaya, zevk ve lezzete bir sofradır. Fakat sofrasız ekmek yemek, velinin harcıdır.
ذوق پنهان نقش نان چون سفرهایست ** نان بی سفره ولی را بهرهایست
Can rızkını senin Davud’un olan şeyhin himmeti olmadıkça nasıl olur da çalışıp çabalamayla elde edebilirsin?
رزق جانی کی بری با سعی و جست ** جز به عدل شیخ کو داود تست
Nefis şeyhle adım attığını, ona uyduğunu görürse zorla sana râm olur.2545
نفس چون با شیخ بیند کام تو ** از بن دندان شود او رام تو
Öküz sahibi de Davud’un sözünü anlayınca râm oldu.
صاحب آن گاو رام آنگاه شد ** کز دم داود او آگاه شد
Şeyh sana dost oldu mu avda aklın, köpek nefse galip olur.
عقل گاهی غالب آید در شکار ** برسگ نفست که باشد شیخ یار
Nefis, yüzlerce hile, Hud’a sahibi bir ejderhadır. Fakat şeyhin yüzü, o ejderhanın gözüne karşı tutulan bir zümrüttür.
نفس اژدرهاست با صد زور و فن ** روی شیخ او را زمرد دیده کن
Öküz sahibini zebun etmek istersen onu eşekler gibi bizle, o tarafa sür be hoyrat adam!
گر تو صاحب گاو را خواهی زبون ** چون خران سیخش کن آن سو ای حرون
Nefis, Allah velisine, yaklaşırsa dili yüz arşın kısalır.2550
چون به نزدیک ولی الله شود ** آن زبان صد گزش کوته شود
Onun yüz dili vardır, her dilinde yüz lûgat, hilesi, riyası anlatılamaz ki!
صد زبان و هر زبانش صد لغت ** زرق و دستانش نیاید در صفت
Öküz nefsi dâva eden fasih sözler söyledi, yüz binlerce doğru olmayan delil getirdi.
مدعی گاو نفس آمد فصیح ** صد هزاران حجت آرد ناصحیح
Bütün şehri kandırdı, yalnız padişahı kandıramadı, o her şeyi bilen padişahın yolunu vuramadı!
شهر را بفریبد الا شاه را ** ره نتاند زد شه آگاه را
Nefsin sağ elinde tespih ve Kur’an vardır ama yerinde de hançer ve kılıç gizlidir.
نفس را تسبیح و مصحف در یمین ** خنجر و شمشیر اندر آستین
Onun mushafına, onun riyasına kanma… Kendini onunla sırdaş, haldaş yapma!2555
مصحف و سالوس او باور مکن ** خویش با او همسر و همسر مکن
Seni aptes al diye havuzun kenarına getirir de havuza, suyun ta dibine atıverir!
سوی حوضت آورد بهر وضو ** واندر اندازد ترا در قعر او
Akıl, nuranî ve iyi bir hak ve hakikat arayıcısıyken neden zulmanî nefis ona galip oluyor.
عقل نورانی و نیکو طالبست ** نفس ظلمانی برو چون غالبست
Neden mi? Nefis, kendi evinde, kendi yurdunda… Akılsa garip! Köpek bile kapısında korkunç bir aslan kesilir!
زانک او در خانه عقل تو غریب ** بر در خود سگ بود شیر مهیب
Hele sabret, aslanlar ormana gitsinler. Bu kör köpekler, o vakit onlara inanırlar.
باش تا شیران سوی بیشه روند ** وین سگان کور آنجا بگروند
Şehirli, nefsin hilesini, tenin düzenini ne bilsin? O ancak kalbe gelen vahiyle kahredilebilir.2560
مکر نفس و تن نداند عام شهر ** او نگردد جز بوحی القلب قهر
Kim onun cinsiyse ona dost olur. Ancak şeyhin olan Davut müstesna!
هر که جنس اوست یار او شود ** جز مگر داود کان شیخت بود
Çünkü o varlığını tebdil etmiştir. Allah, kimi gönül makamına vasıl ederse o kişide ten cinsiyeti kalmaz.
کو مبدل گشت و جنس تن نماند ** هر که را حق در مقام دل نشاند
Halk, umumiyetle bu cihan içinde illetlidir. İllet, şüphe yok ki illete dosttur.
خلق جمله علتیاند از کمین ** یار علت میشود علت یقین
Her aşağılık kişi Davutluk dâvasına kalkışır. Anlamayan kişiler de ona yapışır.
هر خسی دعوی داودی کند ** هر که بی تمییز کف در وی زند
Ahmak kuş, avcıdan kuş sesi duyar da o tarafa uçar gider.2565
از صیادی بشنود آواز طیر ** مرغ ابله میکند آن سوی سیر
Davut olmadığı halde Davutluk dâvasına kalkışan, kendi malı olan şeyle başkasından naklettiği şeyi ayırt edemez, sapıktır o kişi. Kendine gel de manevi bir adam bile olsa kaç ondan!
نقد را از نقل نشناسد غویست ** هین ازو بگریز اگر چه معنویست
Onun yanında kurtulmuş kişiyle bağlı kişi birdir. Yakına eriştim diye iddia etse de şüphededir.
رسته و بر بسته پیش او یکیست ** گر یقین دعوی کند او در شکیست
Böyle adam, halk yanında zekâdan ibaret bile olsa mademki kendisinde bu anlayış, bu ayırt ediş yok ahmaktır!
این چنین کس گر ذکی مطلقست ** چونش این تمییز نبود احمقست
Kendine gel, ondan ceylân, aslandan nasıl kaçarsa öyle kaç! Ey bilgili yiğit, sakın onun yanına koşma!
هین ازو بگریز چون آهو ز شیر ** سوی او مشتاق ای دانا دلیر
İsa Aleyhisselâm’ın ahmaklardan dağa kaçması
گریختن عیسی علیه السلام فراز کوه از احمقان
Meryem oğlu İsa, sanki bir aslan kanını dökmek istiyormuş da ondan kaçıyormuş gibi bir dağa kaçıyordu.2570
عیسی مریم به کوهی میگریخت ** شیرگویی خون او میخواست ریخت
Birisi, ardından koşup dedi ki: “Hayrola… Peşinde kimse yok, neden böyle kuş gibi kaçıyorsun?”
آن یکی در پی دوید و گفت خیر ** در پیت کس نیست چه گریزی چو طیر
İsa, öyle hızlı koşmaktaydı ki acelesinden cevap bile vermedi.
با شتاب او آنچنان میتاخت جفت ** کز شتاب خود جواب او نگفت
Adam, bir müddet İsa’nı peşinden koştu, ardını bırakmayıp bağırdı:
یک دو میدان در پی عیسی براند ** پس بجد جد عیسی را بخواند
“Allah rızası için bir an olsun dur. Neden kaçıyorsun. Merak ettim.
کز پی مرضات حق یک لحظه بیست ** که مرا اندر گریزت مشکلیست
Ardında ne aslan var, ne düşman… Ne bir şeyden korkmana lüzum var, ne bir şeyden ürkmene sebep! O tarafa doğru neden koşuyor, kimden kaçıyorsun a kerem sahibi?”2575
از کی این سو میگریزی ای کریم ** نه پیت شیر و نه خصم و خوف و بیم