Eğer şu ruhların haşredilmesini istiyorsanız ey ulu kişilerim, bu sözü kesin!3900
یا کرامی اذبحوا هذا البقر ** ان اردتم حشر ارواح النظر
Ben cemaattandım… Öldüm, yetişip gelişen bir varlık, nebat oldum. Nebatken öldüm, hayvan suretinde zuhur ettim.
از جمادی مردم و نامی شدم ** وز نما مردم به حیوان برزدم
Hayvanlıktan da geçtim, hayvanken de öldüm de insan oldum. Artık ölüp de yok olmaktan ne korkayım?
مردم از حیوانی و آدم شدم ** پس چه ترسم کی ز مردن کم شدم
Bir hamle daha edeyim, insanken öleyim de melekler âlemine geçip kol kanat açayım.
حملهی دیگر بمیرم از بشر ** تا بر آرم از ملایک پر و سر
Melek olduktan sonra da ırmağı atlamak, melek sıfatını da terk etmek gerek, “Her, şey fanidir, helâk olur… ancak onun hakikati bakidir.”
وز ملک هم بایدم جستن ز جو ** کل شیء هالک الا وجهه
Bir kere daha melekken kurban olur da o vehme gelmeyen yok mu? İşte o olurum.3905
بار دیگر از ملک قربان شوم ** آنچ اندر وهم ناید آن شوم
Yok olurum, suretlerin hepsini terk ederim de erganun gibi “ Biz, mutlaka geri dönenleriz, ona ulaşanlarız” derim…
پس عدم گردم عدم چون ارغنون ** گویدم که انا الیه راجعون
Ümmet, bunda ittifak etmiştir. Karanlıklarda gizli olan Âbıhayat yok mu? Ölümdür o.
مرگ دان آنک اتفاق امتست ** کاب حیوانی نهان در ظلمتست
Nilüfer gibi ırmağın bu tarafında bit… Susama hastalığına uğrayan adam gibi haris ol, ölümü ara!
همچو نیلوفر برو زین طرف جو ** همچو مستسقی حریص و مرگجو
Susama hastalığına uğrayanın ölümü sudur da yine su arar, su içer durur. Allah, doğrusunu daha iyi bilir.
مرگ او آبست و او جویای آب ** میخورد والله اعلم بالصواب
Ey ayıp ve ar hırkasını giyinen donmuş, üşümüş âşık sen can korkusuyla candan kaçıyorsun.3910
ای فسرده عاشق ننگین نمد ** کو ز بیم جان ز جانان میرمد
Ey karılara bile ayıp ve ar olan kişi, hele bak… onun aşk kılıcının önünde yüz binlerce can, elceğizlerini çırparak ölüme müştak!
سوی تیغ عشقش ای ننگ زنان ** صد هزاران جان نگر دستکزنان
Irmağı gördün ya… Testideki suyu ırmağa döküver. Su, hiç ırmaktan kaçar, çekinir mi?
جوی دیدی کوزه اندر جوی ریز ** آب را از جوی کی باشد گریز
Testideki su, ırmağa döküldü mü ırmakta mahvolur, ırmak kesilir.
آب کوزه چون در آب جو شود ** محو گردد در وی و جو او شود
Vasfı yok olur da zatı kalır… Artık bundan böyle ne kaybolur, ne kötüleşir, pislenir!
وصف او فانی شد و ذاتش بقا ** زین سپس نه کم شود نه بدلقا
Ben de ondan kaçtığım için pişmanım, özrümü bildirmek üzere kendimi onun fidanına astım!”3915
خویش را بر نخل او آویختم ** عذر آن را که ازو بگریختم
Canından el yıkayan o âşığın mâşukuna ulaşması
رسیدن آن عاشق به معشوق خویش چون دست از جان خود بشست
Top gibi başının, yüzünün üstüne kapanıp secdeler ederek gözleri yaşlı bir halde Sad-ı Cihan’ın huzuruna gitti.
همچو گویی سجده کن بر رو و سر ** جانب آن صدر شد با چشم تر
Herkes, acaba onu yakacak mı, asacak mı diye başını havaya dikmiş bekliyordu.
جمله خلقان منتظر سر در هوا ** کش بسوزد یا برآویزد ورا
Sadr-ı Cihan, işte o vakit zaman, talihsiz kişilere ne gösterirse bu bir avuç ahmağa onu gösterdi.
این زمان این احمق یک لخت را ** آن نماید که زمان بدبخت را
İşten anlamayan ahmak, pervane gibi alevi nur sandı, ahmakçasına aleve atıldı, canından oldu.
همچو پروانه شرر را نور دید ** احمقانه در فتاد از جان برید
Fakat aşk mumu, o muma benzemez ki. Aşk, aydınlıklar içindeki aydınlıklar aydınlığıdır.3920
لیک شمع عشق چون آن شمع نیست ** روشن اندر روشن اندر روشنیست
O ateşli mumların aksine bir şeydir. Ateş gibi görünür ama baştanbaşa nurdur, güzellikten, hoşluktan ibarettir.
او به عکس شمعهای آتشیست ** مینماید آتش و جمله خوشیست
Âşık öldüren mescidle ölümünü arayıp hiçbir şeye aldırış etmeyerek orada konuklayan âşık
صفت آن مسجد کی عاشقکش بود و آن عاشق مرگجوی لا ابالی کی درو مهمان شد
Ey izi, tozu güzel, bir hikâye söyleyeyim, dinle:
یک حکایت گوش کن ای نیکپی ** مسجدی بد بر کنار شهر ری
Rey şehrinin kıyısında bir mescit vardı.
هیچ کس در وی نخفتی شب ز بیم ** که نه فرزندش شدی آن شب یتیم
Hiç kimse yoktu ki orada gecelesin, yatsın da korkudan ödü patlayıp ölmesin; oğlu o gece yetim kalmasın.
بس که اندر وی غریب عور رفت ** صبحدم چون اختران در گور رفت
Ona nice aç, çıplak garip gitti… Hepsi de sabah çağı yıldızlar gibi battı, mezara girdi!3925
خویشتن را نیک ازین آگاه کن ** صبح آمد خواب را کوتاه کن
Sen de bunu iyice anla, kendine gel. Sabah geldi çattı, uykuyu bırak artık!
هر کسی گفتی که پریانند تند ** اندرو مهمان کشان با تیغ کند
Herkes, orada kuvvetli periler var, orada konaklayanları kör kılıçla kesip öldürüyorlar derdi.
آن دگر گفتی که سحرست و طلسم ** کین رصد باشد عدو جان و خصم
Bazıları sihir ve tılsım var. Düşmanın canını almak için gözetip durmada diyordu.
آن دگر گفتی که بر نه نقش فاش ** بر درش کای میهمان اینجا مباش
Bazı kimseler, kapısına açıkça “Ey konuk, burada kalma. Canına kastın yoksa geceyi burada geçirme, burada yatıp uyuma. Yoksa ölüm sana pusu kurar” diye yazalım demekteydi.
شب مخسپ اینجا اگر جان بایدت ** ورنه مرگ اینجا کمین بگشایدت
Bir diğeri de derdi ki. “Geceleri kilitleyin de bilmeyen bir adam girip kalmasın!”3930
وان یکی گفتی که شب قفلی نهید ** غافلی کاید شما کم ره دهید
Mescide konuk gelmesi
مهمان آمدن در آن مسجد
Nihayet bir gece vakti mescide bir konuk geldi… Mescidin o aşılacak şöhretini o da duymuştu.
تا یکی مهمان در آمد وقت شب ** کو شنیده بود آن صیت عجب
Bir tecrübe etmek istiyordu. Çünkü hem pek yiğitti, hem de canından bezmişti, hayatına doymuştu.
از برای آزمون میآزمود ** زانک بس مردانه و جان سیر بود
Dedi ki: “Bu başa, bu gövdeye pek o kadar aldırış etmem… tut ki can hazinesi için bir habbe gitmiş.. Ne çıkar?
گفت کم گیرم سر و اشکمبهای ** رفته گیر از گنج جان یک حبهای
Ten sureti gidiversin, ben o suretten ibaret değilim ya. Ben baki oldukça suret eksik olmaz elbet.
صورت تن گو برو من کیستم ** نقش کم ناید چو من باقیستم
Allah lütfuyla “Ben insana ruhumdan ruh üfürdüm” sırrına mazharım… Kamış gibi olan tenden ayrılırsam yalnız Allah nefesi olarak kalırım.3935
چون نفخت بودم از لطف خدا ** نفخ حق باشم ز نای تن جدا
Allah’ın nefesi, bu tene gelmesin de inci de bu dar sedeften kurtulsun artık.
تا نیفتد بانگ نفخش این طرف ** تا رهد آن گوهر از تنگین صدف
Allah “Ey doğru kişiler, ölümü dinleyin” dedi. Ben de doğrucuyum, bu söze canımı veririm!”
چون تمنوا موت گفت ای صادقین ** صادقم جان را برافشانم برین
Mescid halkının o âşık konuğu, geceleyin mescide konaklama niyetinden dolayı kınamaları, burada kalma diye tehdit etmeleri
ملامت کردن اهل مسجد مهمان عاشق را از شب خفتن در آنجا و تهدید کردن مرورا
Halk, “Sakın burada geceleme. Yoksa can alıcı, seni posa gibi eziverir!
قوم گفتندش که هین اینجا مخسپ ** تا نکوبد جانستانت همچو کسپ
Sen garipsin, bunu bilmezsin… Burada kim yattı, uyuduysa mahvoldu.
که غریبی و نمیدانی ز حال ** کاندرین جا هر که خفت آمد زوال
Bu bir tesadüf değil. Bunu biz de nice defalar gördük, akıllı bilgiler kişiler de.3940
اتفاقی نیست این ما بارها ** دیدهایم و جمله اصحاب نهی
Kim bu mescitte konakladıysa gece yarısı müthiş bir zehirle zehirlendi gitti.
هر که آن مسجد شبی مسکن شدش ** نیمشب مرگ هلاهل آمدش
Bir kişiden yüz kişiye kadar nice ölenleri gördük. Birisinden duyup da rivayet etmiyoruz.
از یکی ما تابه صد این دیدهایم ** نه به تقلید از کسی بشنیدهایم