English    Türkçe    فارسی   

4
1489-1538

  • Allah rahmetinin yüceliği ve kerem denizinin dalgalanması yüzünden her çorak yere yağmur yağdırıp ıslatmada!
  • Cevap vermemek de cevaptır sözü, ahmağa verilecek cevap susmaktır sözünü tenkit eder. Her ikisi de bu hikâyeyle anlatılmaktadır.
  • Bir padişahın aklı ölmüş, şehveti diri bir kölesi vardı. 1490
  • Padişahın ince hizmetlerini bırakır, kötü düşüncelere dalar, fakat yaptığını iyi sanırdı!
  • Padişah nafakasını azaltın... Söylenir dırlanırsa adını kullar arasından silin dedi.
  • Kölenin aklı azdı, hırsı çok... Nafakasını az görünce kızdı, serkeşleşti.
  • Aklı olsaydı kendi kendinin etrafında döner dolaşır, düşünür taşınır da suçunu görür, kendisini affettirirdi.
  • Eşekliği yüzünden bir ayağı bağlanmış eşek serkeşliğe kalkıştı mı iki ayağı da boynuna bağlanır! 1495
  • Eşek, bana bir bağ kâfidir derse aldırış etme! Çünkü bu iki bağ, o bayağı hayvanın hareketi yüzünden bağlanmıştır!
  • Mustafa aleyhisselâm “Ulu Allah melekleri yarattı, onlara akıl verdi. Hayvanları yarattı, onlara hem akıl verdi hem şehvet. Kimin aklı, şehvetinden üstün olursa meleklerden daha yücedir. Kimin şehveti aklından üstünse hayvanlardan aşağıdır” dedi; bu hadisin tefsiri
  • Hadiste gelmiştir: Ulu Allah, halkı üç çeşit yarattı.
  • Bir bölüğü, tamamı ile akıldan, bilgiden ve cömertlikten ibaret... Bunlar meleklerdir, secdeden başka bir iş bilmezler!
  • Yaradılışlarında hırs ve heva yoktur... Mutlak nurdur onlar, Allah aşkıyla dirilmişlerdir.
  • Bir bölüğü ise bilgisizdir... Hayvan gibi ot otlamakla semirirler. 1500
  • Onlar, ahırdan, ottan başka bir şey görmezler... Kötülükten de gafildirler, yücelikten, iyilikten de!
  • Üçüncü bölükse âdemoğullarıdır, insanlardır. Bunları yarı yaradılışları bakımından melektirler, yarı yaradılışları bakımından eşek!
  • Eşek olan yarıları, aşağılığa meyleder, öbür yarıları da akla meyleder!
  • İlk iki bölük savaştan, çekişten anlamaz, istirahat ve huzur içindedir. Fakat bu bölük, yani insan ikisine de aykırıdır ve azap içindedir.
  • Bu insanda sınanma yönünden bölüklere ayrılmıştır... Hepsi insan şeklindedir ama üç kısımdır: 1505
  • Bir kısmı, mutlak varlık olan Allah’a dalmış, kendini kaybetmiş olanlardır... Bunlar İsa gibi meleklere katılmışlardır.
  • Surette insandır bunlar, fakat hakikatte Cebrail... Kızgınlıktan heva ve hevesten, dedikodudan kurtulmuşlardır.
  • Riyazattan da kurtulmuşlardır, zahitlikten ve savaştan da... Sanki onlar, insanoğlundan doğmamışlardır!
  • İkinci kısmı eşeklere katılmış olanlardır. Bunlar kızgınlığın ta kendisi olmuşlar, tepeden tırnağa kadar şehvet kesilmişlerdir.
  • Bunlardaki Cebrail’lik meleklik sıfatı gitmiştir... Çünkü o ev dardı, o sıfat da büyük, sığamadı, geçip gitti! 1510
  • Canı olmayan adam ölür... Canında bu sıfat bulunmayan kişi de eşek olur.
  • Çünkü bu sıfatta olmayan can bayağıdır, aşağıdır... Bu sözü sofi söylemiştir, doğrudur!
  • O hayvanlardan da fazla can çekişir... Âlemde ince işlere girişir!
  • Onun örüp dokuduğu hile ve şeytanlık, başka bir hayvandan zuhur edemez!
  • Altın sırmalı elbiseler dokur, denizin dibinden inciler çıkarır... 1515
  • Hendese bilgilerinin en ince noktalarını bilir yahut nücum, tıp ve felsefe bilgilerini elde eder!
  • Çünkü onun, ancak bu dünya ile alâkası vardır... Yedinci kat göğe çıkmaya yolu yoktur.
  • Bütün bu bilgiler, ahır yapısına yarar... Ahır da öküzle devenin varlığına destektir!
  • Hayvanların birkaç gün yaşamalarına yarayan bu bilgilerin adını, şu ahmaklar remizler, ince şeyler kodular.
  • Allah yolunun, Allah durağının bilgisini ancak gönül sahibi yahut da gönül sahibinin gönlü bilir! 1520
  • İşte Allah bu terkiple lâtif bir hayvan olan insanı yarattı, onu bilgilere eş etti.
  • O bölüğe “hayvanlar gibi” dedi... Çünkü uyanıklığın uykuyla ne münasebeti var?
  • Hayvani ruhta ancak uyku bulunur... Bu çeşit insanlarda aksine duygular vardır.
  • Fakat uyanıklık gelmedi de hayvani uyku kalmadı mı duygusunun aksi ve aykırı olduğunu levhten okur anlar!
  • Uykuya dalan kişinin uyandığı zaman, rüyada gördüklerinin aksini görmesi gibi! 1525
  • Hülâsa o aşağılık kişi, aşağılık âlemdendir... Onu bırak, “Ben batanları sevmem, de!”
  • Kalplerinde hastalık olanlara gelince: Kur’an, onların gönüllerindeki pisliği arttırır ve "Allah, Kur’an’daki misallerle çoğunu azdırır, çoğunu da doğru yola götürür" ayetlerinin tefsiri
  • Çünkü hayvani ruha sahip olan kişinin, huylarını değiştirmeye, nefsiyle savaşa girişmeye, aşağılıktan kurtulmaya istidadı vardı ama o istidadı fevt etti!
  • Hâlbuki hayvanda istidat yoktur... Hayvanlıktaki özrü apaçıktır!
  • İnsandan yol gösteren bu istidat gitti mi ne yerse yesin eşek beynidir!
  • Aklı arttıran bir ilâç olan belâdür yese afyon kesilir... Kalp illeti ve akılsızlığı artar! 1530
  • İnsanların bir bölüğüyse savaştadır. Yarı hayvan, doğru yolu bulma bakımından yarı insandır!
  • Gece gündüz savaşta, çekiştedir bunlar... Sonu yani insanlığı, önüyle yani hayvanlığıyla savaşır durur.
  • Aklın nefisle savaşı Mecnun’un devesiyle savaşına benzer. Mecnun’un sevdası Leylâ’dır, devenin sevdası yavrusuna. Nitekim Mecnun da “Devemin sevdası ardındakinedir, benim sevdam önümdekine. İkimiz de sevdalıyız ama sevdalarımız aykırı!" demiştir.
  • Bu, Mecnun’la devesine benzer... O, ileriye gitmeye savaşır, bu geriye gitmeye!
  • Mecnun’un sevdası, önde bulunan Leylâ’ya kavuşmak, devenin sevdası ardına dönüp yavrusuna ulaşmak!
  • Mecnun, bir an bile kendisinden geçti mi deve, hemencecik geri döner, geriye giderdi. 1535
  • Mecnun, tamamı ile aşkla, sevda ile dolu olduğundan kendisinden geçmemesine imkân yoktu.
  • Kendisini gözetleyen akıldı... Fakat aklını, Leylâ’nın sevdası kapmıştı!
  • Deveye gelince o, çevikti, fırsat gözleyip durmaktaydı... Yularını gevşek hissetti mi,