English    Türkçe    فارسی   

4
2674-2723

  • Kâfirler, şeytanlarla aynı cinsindendir. Canları, şeytanların şakirdi olmuştur.
  • Şeytanlardan yüzbinlerce kötü huylar öğrenmişler, akıl ve gönül gözünü kapamışlardır. 2675
  • Onların kötü huylarından en ehemmiyetsizi hasettir, hani iblis'in boynunu vuran haset!
  • O köpekler, bunlara ululuk ve haset öğretmişlerdir, onlar, halkın ebedî bir mülke, bir devlete nail olmasını istemezler.
  • Kimde sağdan, soldan bir yücelik görürlerse hasetten âdeta kulunçları kabarır, dertlenirler.
  • Çünkü harmanı yanmış talihsiz, kimsenin mumunun yanmasını istemez.
  • Kendine gel de sen de bir yücelik elde et başkalarının yüceliğinden dertlenme! 2680
  • Allah’tan bu hasedin defini dile de Allah, seni cesetten kurtarsın!
  • Sana içten bir meşguliyet versin de ondan baş alamayasın!
  • Allah bir yudumcuk şaraba öyle bir hassa vermiştir ki adamı sarhoş eder, iki âlemden de kurtarır!
  • Bir avuç yeşil ota, esrara öyle bir hassa vermiştir ki bir zaman olsun insanı kendisinden alır!
  • Allah uykuya öyle bir hal vermiştir ki düşünceyi iki âlemden de keser! 2685
  • Mecnun' u, bir deri aşkından öyle bir hale getirmiştir ki dostu düşmandan fark etmez olmuştur.
  • Senin anlayışına havale edilecek bunun gibi yüzbinlerce şarabı vardır onun!
  • Nefsin, kötülük şarapları var ki o kötü kişiyi bunlarla yoldan çıkarır!
  • Aklın, kutluluk şarapları var ki insan onların neşesiyle zevalsiz bir konak bulur.
  • Sarhoşlukla gök kubbe çadırını o yandan söker, yola düşer! 2690
  • Kendine gel ey gönül de mağrur olma. İsa, Allah sarhoşudur, eşek, arpa sarhoşu!
  • Şu küplerden o çeşit şaraplar ara ki sarhoşluğunun sonu gelmesin!
  • Çünkü her sevgili, dolu bir küpe benzer, o tortuludur, bu inci gibi saf!
  • Ey şarabı anlayan, tanıyan er, ihtiyatla tat da karışıksız, katıksız arı duru bir şarap bulasın!
  • Her iki şarap da sarhoşluk verir ama bunun sarhoşluğu, adamı ta Allah' ya kadar çeker götürür! 2695
  • Bunu iç de düşünceden, vesveselerden, hile ve düzenlerden kurtul; akıl bağı olmaksızın deve gibi coş, raksa giriş!
  • Peygamberler, ruh ve melek âmindendirler, o yüzden gökteki meleği çekerler.
  • Yel, ateş cinsindendir, onun dostudur, her ikisi de yücelir, yücelere çıkar!
  • Boş testinin ağzını kapadın da havuza yahut ırmağa attın mı?
  • Kıyamete kadar batmaz, çünkü içerisi boştur; o boşlukta hava vardır; 2700
  • Yelin meyli, yüceleredir, içinde bulunduğu kabı da yücelere kaldırır.
  • Peygamberlerin cinsinden olan canlar da çekişe çekişe onların yanına giderler.
  • Çünkü bu kısımdan olan kişinin aklı üstündür, şüphe yok ki akıl da yaradılış bakımından melekle aynı cinstendir.
  • Nefis havası da düşmana üstündür, fakat nefis, aşağılık cinstendir, aşağılık âlemine gider!
  • Kıpti, kötü Firavun' un cinsindendi. İsrail oğulları kabilelerine mensup olanlar da Allah kelimi Musa'nın cinsinden. 2705
  • Haman, tam Firavun'un cinsindendi. Firavun, o yüzden onu seçmiş, başköşeye geçirmiş, kendisine vezir etmişti.
  • Hâsılı sonunda da Haman, onu başköşeden ta cehennemin dibine kadar çekti. Çünkü o iki pis adam cehennem cinsindendi.
  • İkisi de cehennem gibi yakıcıydı.. ikisi de nurun, zıddı idi.. ikisi de cehennem gibi gönül nurundan çekinen ve nefret eden kişiydi!
  • Çünkü cehennem, ey mümin, sırattan çabuk geç, nurun ateşimi söndürecek.
  • Ey mümin, nurun eteğini sürüdü mü ateşimi, mahvedecek; hemen geç der. 2710
  • Cehennemlik de nurdan ürker, kaçar, çünkü güzelim, cehennem tabiatlıdır o!
  • Mümin, canla başla nasıl cehennemden kaçarsa, cehennem de müminden öyle kaçar!
  • Çünkü müminin nuru, ateş cinsinden değildir. Nuru arayan, hakikatte ateşin zıddıdır.
  • Hadiste gelmiştir: Mümin duada Allah’a yalvarır, cehennemden aman diler ya..
  • Cehennem de canla başla ondan aman diler Yarabbi, beni falandan uzak et der. 2715
  • Cinsiyet cazibesini şimdi bir gör hele, bakalım sen hangi cinstensin; küfür cinsinden mi, iman cinsinden mi?
  • Haman'a meylin varsa Haman'dansın. Musa'ya meylin varsa Sübhan'dan!
  • İkisine de mailsen, iki cinsten de katışığın var... Nefisle akıl, ikisi de sende karışık!
  • İkisi de savaşta, kendine gel, kendine! Çalış da manalar, suretlere üstün olsun!
  • 2720.Düşmanını her an bozguna uğramış, mağlûp olmuş göresin. Savaş âleminde bu sevinç kâfidir doğrusu! 2720
  • O inatçı suratlı Firavun, nihayet Haman'a kabalıkla bu sözleri söyledi.
  • Allah Kelim' inin vaatlerini anlattı, o sapığı kendisine mahrem etti!
  • Firavun'un, Musa aleyhiselâm'a iman etme hususunda veziri Haman'a danışması
  • Firavun, Haman'ı tenha bulunca bunları anlattı. Haman, sıçrayıp yakasını yırttı.