English    Türkçe    فارسی   

5
2421-2470

  • Herkes, bir kazanca yürümüş, başka dostlarına da, yardım ediyor.
  • Bütün kazancı bir kişi elde edemez. Bir kişi, hem dülger, hem saka, hem terzi olamaz ya.
  • Âlemin kararı böyledir. Herkes, yoksulluğundan bir işe sarılmıştır.
  • Ortada bedava yemek şart değildir. Sünnet olan yol, iş işlemek ve bir şey kazanmaktır.
  • Eşeğin, tilkiye Tanrı'ya dayanmak kazançların en iyisidir. Çünkü herkes ona muhtaçtır. Herkes, yarabbi, bana bu işi rasgetir diye dua eder. Duada Tanrı'ya dayanma vardır. Tanrı'ya dayanmak, öyle bir kazançtır ki bu kazancı elde edenin, başka hiç bir kazanca ihtiyacı yoktur ve saire diye cevap vermesi
  • Eşek dedi ki: Ben Tanrı'ya dayanmadan daha iyi bir kâr bilmiyorum. İki âlemde de en iyi kazanç budur. 2425
  • Ona şükretme kazancının eşini göremiyorum. Tanrıya şükür, rızkı artırır.
  • Aralarındaki bahis uzadı. Nihayet sualden de kaldılar, cevaptan da.
  • Tilki, bundan sonra ona "Nefislerinizi, ellerinizle tehlikeye atmayın" emrini söyledi.
  • Kuru ve kayalık bir sahrada sabretmek ahmaklıktır. Tanrı'nın âlemi geniş.
  • Buradan çayırlığa göç. Orada ırmak kenarında yeşil otlar otla. 2430
  • Cennet gibi yemyeşil bir çayırlık. Orada yeşillikler bitmiş, ta bele kadar büyümüş.
  • Ne mutlu o hayvana ki oraya varır. Deve bile o yeşillikte kaybolur.
  • Orada her yanda bir kaynak akmada. Orada hayvanlar, amana kavuşmuş, hepsi rahattaydı.
  • Eşek, eşekliğinden "A melun, sen oradasın da neden böyle zayıfsın?
  • Nerde neşen, semizliğin, nerde nurun, ferin? Neden bu sıkıntılara düşmüş bedenin böyle zayıf? 2435
  • Bu aç gözlülük, bu görmemezlik, senin yoksuzluğundandır, beylerbeyi olduğundan değil.
  • Madem kaynaktan geldin, neden kurusun?
  • Madem misk ceylânısın, nerde sende misk kokusu?
  • Söylediğin, anlattığın şeylerden neden sende bir nişane yok ey yüce kişi?" diyemedi.
  • Bir devleti haber verende o devletin eserini ve nurunu göremezsen onun mukallit olduğuna hükmetmen lâzımdır. Bu hususta bir deve hikâyesini örnek getiriyoruz.
  • Birisi, deveye "Ey izi kutlu, nerden geliyorsun?" dedi. 2440
  • Deve dedi ki: Senin civarında bulunan sıcacık hamamdan. Adam, evet dedi, zaten dizinden belli!
  • İnatçı Firavun, Musa'nın ejderhasını görünce mühlet istedi, yumuşaklık gösterdi.
  • Akıllılar dediler ki: Bu, daha fazla sertleşmeliydi. Hani ya Tanrıydı ya!
  • Mucize ister ejderha olsun, ister yılan. Onun Tanrılık kibri, Tanrılık hışımı ne oldu?
  • Oturunca "Ben yüce Tanrıyım" diyordu. Bir kurtcağız için bu yaltaklanma neden? 2445
  • Senin nefsin, mezeyle, hurma şarabiyle sarhoşsa bil ki gayıp salkımını görmemiştir.
  • Çünkü o nuru görenlerde alâmetler vardır. Onlar, bu gurur yüzünden uzaklaşırlar.
  • Acı suyun etrafında dönüp dolaşan kuş, tatlı suyu görmemiştir.
  • Onun imanı da taklitten ibarettir. Canı, iman yüzünü görmemiştir.
  • Mukallide yoldan da büyük bir tehlike vardır" yol kesen taşlanmış Şeytandan da. 2450
  • Fakat hak nurunu görünce emin olur. Ondaki şüphe ıstırapları yatışır.
  • Denizin köpüğü, aslı olan toprağa gelmedikçe çalkanır durur.
  • O köpük, toprağa aittir, denizde gariptir. Gariplikte de ıstırap çekmesinden başka bir çaresi yoktur.
  • Bir adamın gözü açıldı da o nakşı okudu mu artık Şeytan, bir daha ona el atamaz.
  • Eşek, tilkiye sırlar söyledi ama serserice söyledi, mukallitçe söyledi. 2455
  • Suyu övdü, fakat iştiyakı yoktu. Yüzünü, elbisesini yırttı, fakat âşık değildi.
  • Münafıkın özrü kabul edilmez. Çünkü o özür, dudağındadır, kalbinde değil.
  • Elma kokusuna sahiptir ama elmaya değil. O koku, onda ancak zarar vermek için vardır.
  • Bütün kadınlar, savaşta saf yarmazlar, feryat ve figan ederler.
  • Onu saf içinde aslan gibi görürsün, eline kılıcını almıştır ama eli titrer durur. 2460
  • Vay aklı dişi, kötü ve çirkin nefsi erkek ve atılmaya hazır olana!
  • Nihayet onun aklı alt olur. Ziyandan başka bir yere göçemez.
  • Ne mutlu aklı erkek olana, çirkin nefsi dişi ve âciz bulunana!
  • Cüzi aklı, erkek ve üst olursa dişi nefsini aklı, alt eder.
  • Görünüşte dişinin saldırması da kuvvetlidir ama onun ziyanı, o eşek gibi, eşekliğindendir. 2465
  • Kadında hayvan sıfatı üstündür. Çünkü kadının renge, kokuya meyli vardır.
  • O eşek de çayırlığın rengini, kokusunu duyunca elindeki bütün deliller kaçıp gitti.
  • Yağmura muhtaç bir susuz haline geldi, bulut yoktu, öküz açlığına uğradı, sabrı yoktu.
  • Babam, sabır demir kalkandır. Tanrı, kalkana "Zafer geldi çattı" yazısını yazmıştır.
  • Mukallit, söz arasında yüzlerce delil getirir. Fakat onları kıyas bakımından söyler, açık bir tarzda değil. 2470