English    Türkçe    فارسی   

5
2591-2640

  • Ahdi, tövbeyi bozmak, sonunda insanı lanete uğratır.
  • Cumartesi günlerinde iş işlememeye memur olan Yahudiler, tövbelerini bozdular da çarpılıp helak oldular.
  • Tanrı, o kavmi maymun şekline soktu. Çünkü inada girişip Tanrı ahdini bozdular.
  • Bu ümmette beden çarpılması yoktur. Fakat ey akıllı fikirli adam, gönül, çarpılması vardır.
  • Bir adamın gönlü maymun gönlüne döndü mü bedeni de maymunun gönlünden daha aşağı olur. 2595
  • O eşeğin gönlü de hakikatten haberdar olsaydı, bir hünere nail olmuş bulunsaydı sureti yüzünden hor olur muydu hiç?
  • Ashabı kehf'in köpeğinin huyu iyiydi, fakat sureti, köpek suretindeydi. Fakat bu sureti, ona bir noksan verdi mi?
  • Yahudiler, halk zahirî azabı görsün diye zahiren çarpıldılar.
  • Fakat iç âleminden bunlardan başka yüz binlercesi, tövbesini bozma yüzünden domuz ve eşek oldu.
  • Tilkinin, ikinci defa kandırmak üzere o kaçan eşeğin yanına gelmesi
  • Tilki, çabucak eşeğin yanına geldi. Eşek, senin gibi dosttan çekinmek gerek. 2600
  • A adam olmayan dedi, ben sana ne yaptım da beni ejderhanın yanına götürdün?
  • Bana kinlenmene sebep neydi? Yaradılışlıdaki kötülükten başka ne sebep vardı buna a inatçı?
  • Ona hiçbir eziyet vermediği, dokunmadığı halde gencin ayağını sokan akrep gibi hani.
  • Yahut da bizden kendisine bir kötülük gelmediği halde can düşmanımız olan Şeytan gibi.
  • Şeytan, tabiatı bakımından insana düşmandır. İnsanın helak oluşuna sevinir. 2605
  • O, her an adamın peşine düşer, bir türlü bırakmaz. Huyunu, çirkin tabiatını bırakır mı hiç.
  • Çünkü onun içindeki kötülük, sebep yokken onu zulme, düşmanlığa çeker.
  • Her an, seni bir kuyuya atmak için bir otağa çağırır.
  • Baş aşağı havuza yuvarlamak için filân yerde bir havuz var, dereler akıyor der durur.
  • Vahye nail olan, gözü açık bulunan Âdem'i bile o melun, kötülüğe, şerre düşürdü. 2610
  • Âdem'in geçmişte bir suçu yoktu, ona bir zarar vermemişti, bir haksızlıkta bulunmamıştı.
  • Tilki dedi ki: O bir büyü, bir tılsımdı, senin gözüne aslan göründü.
  • Yoksa ben, beden bakımından senden zayıfım, öyle olduğu halde gece gündüz orada otlamaktayım..
  • O çeşit bir tılsım yapmasalar da her obur, doğru oraya koşardı.
  • Fillerle, ejderhalarla dolu aç bir dünya durup dururken hiç tılsım olmadıkça yazı, öyle yemyeşil durur mu? 2615
  • Ben, öyle korkunç bir şey görürsen sakın korkma diyecektim ama,
  • Gönlüm, haline yandı, o derde daldım da aklımdan çıktı.
  • Seni köpek gibi acıkmış, perişan bir hakle görünce koşa koşa gelsin diye seğirttim.
  • Yoksa sana tılsımı anlatacak, sana bir hayal görünür ama aslı yoktur diyecektim.
  • Eşeğin tilkiye cevabı
  • Eşek dedi ki: Hadi ey düşman, çekil önümden, çekil de çirkin suratını görmeyeyim. 2620
  • Seni kötü talihli bir hale getiren Tanrı, çirkin suratını da kerih ve pek berbat bir hale soktu.
  • Bana hangi suratla geliyorsun? Gergedanın yüzü bile bu kadar kalın derili değildir.
  • Seni çayıra götüreyim diye apaçık canıma kastettin.
  • Azrail'i gözlerimle gördüm. Sonra da yine bana düzen kurmaya, beni kandırmaya savaşıyorsun ha!
  • Ben ister eşek olayım, ister eşeklerin kusuru. Nihayet benim de canım var. Bunu nasıl feda edebilirim? 2625
  • O gördüğüm amansız korkuyu çocuk görseydi derhal kocalırdı.
  • O korkudan, o heybetten kendimi cansız, gönülsüz bir halde dağdan baş aşağı attım.
  • O perdesiz azabı görür görmez ayağım, kakıldı kaldı.
  • Tanrıya ahdettim. Yarabbi dedim, ayağımdaki şu bağı çöz.
  • Bundan böyle kimsenin vesvesesine kanmayayım, ey lûtuflar sahibi Tanrı, ey yardımcım, ahtım olsun, nezrim olsun! 2630
  • Tanrı, o anda ayağımın bağını çözdü. O dua ve sızlanma, o niyaz yüzünden ayağım çözüldü.
  • Yoksa o erkek aslan bana yetişseydi halim ne olurdu? Aslanın pençesi altında eşek ne hale gelir?
  • Yine o aç aslan hileyle seni bana yolladı değil mi a kötü arkadaş?
  • Herkesin, kendisine muhtaç olduğu ihtiyacı bulunmayan pâk Tann'nın zatına and olsun ki kötü yılan bile kötü arkadaştan yeğdir.
  • Çünkü kötü yılan, insanın yalnız canını alır. Kötü arkadaşsa insanı cehenneme sürer, orasını adama durak eder. 2635
  • İnsanın, düşüp kalktığı adamla konuşa görüşe, huyiyle huylanır. Gönül arkadaşının huyunu kapar.
  • O sana gölge saldı mı mayasız olduğu için senin mayanı çalar.
  • Aklın, sarhoş bir ejderha bile olsa kötü arkadaş, bil ki zümrüttür.
  • Aklının gözünü çıkarır, kör eder. Onun kınaması, seni taunun eline teslim eder.
  • Tilkinin eşeğe cevap vermesi
  • Tilki dedi ki: Bizim safımızda tortu yoktur. Fakat vehme gelen hayallerde, küçümsenecek şeyler değildir. 2640