Bu yüzden köpeğin, ağzını bile öper. Artık var kıyas et, kapısındaki aslan, vefakârlık etse ona neler yapmaz?
زین چو سگ را بوسه بر پوزش دهد ** گر بود شیری چه پیروزش کند
Yalnız hırsız, kulluklar eder, doğruluğu, cefayı kökünden çekip sökerse..3160
جز مگر دزدی که خدمتها کند ** صدق او بیخ جفا را بر کند
Hani yol kesen Füzeyl gibi. O da oyununu iyi oynadı; bir adam gibi değil, on adam gibi tövbeye sarıldı.. Bu çeşit hırsız da yücelir, devlete erer.
چون فضیل رهزنی کو راست باخت ** زانک ده مرده به سوی توبه تاخت
Nitekim büyücüler, sabır ve vefalariyle Firavun'un yüzünü kararttılar.
وآنچنان که ساحران فرعون را ** رو سیه کردند از صبر و وفا
Evvelce yaptıkları suça karşılık ellerini, ayaklarını feda ettiler. Bu iş, yüzlerce yıl ibadette bulunmaya benzer mi hiç?
دست و پا دادند در جرم قود ** آن به صد ساله عبادت کی شود
Sen, elli yıl ibadette bulunur, kulluk edersin ama nerden böyle bir doğruluğu elde edeceksin?
تو که پنجه سال خدمت کردهای ** کی چنین صدقی به دست آوردهای
Bir yoksul, Herat'ta Horasan Amidi'nin süslenmiş, bezenmiş kullarını gördü. Arap atlarına binmişler, altın sırmalı elbiseler giyinmişler, altınlı külahlar giymişler, daha başka çeşit süslenmişler, bezenmişlerdi. Bunlar hangi beyler, nerenin padişahları diye sordu.Dediler ki: Bunlar bey değil, köle. Horasan Amidi'nin köleleri.Yoksul başını göğe kalırdı da ey Tanrı dedi, kula bakmayı Amid'den öğren. Orada maliye bakanına Amid derler.
حکایت آن درویش کی در هری غلامان آراستهی عمید خراسان را دید و بر اسبان تازی و قباهای زربفت و کلاهای مغرق و غیر آن پرسید کی اینها کدام امیرانند و چه شاهانند گفت او را کی اینها امیران نیستند اینها غلامان عمید خراسانند روی به آسمان کرد کی ای خدا غلام پروردن از عمید بیاموز آنجا مستوفی را عمید گویند
Herat şehrinde bir küstah yoksul, mevkii yüksek bir köleyi gördü.3165
آن یکی گستاخ رو اندر هری ** چون بدیدی او غلام مهتری
Sırtında atlas bir elbise, belinde altın bir kemer vardı. Köle giderken yoksul, yüzünü gökyüzüne kaldırdı da dedi ki:
جامهی اطلس کمر زرین روان ** روی کردی سوی قبلهی آسمان
Tanrı, kula bakmayı neden bu ihsan sahibi efendiden öğrenmezsin?
کای خدا زین خواجهی صاحب منن ** چون نیاموزی تو بنده داشتن
Ey Tanrı, kula bakmayı bu uludan, padişahımızın, seçtiği bu yüce kişiden öğren bari.
بنده پروردن بیاموز ای خدا ** زین رئیس و اختیار شاه ما
Yoksul muhtaçtı, çıplaktı, hiçbir şeyi yoktu. Kışın soğuktan tirtir titriyordu.
بود محتاج و برهنه و بینوا ** در زمستان لرز لرزان از هوا
O kendinden haberi olmıyan adam, bu yüzden böyle bir cürette bulundu.3170
انبساطی کرد آن از خود بری ** جراتی بنمود او از لمتری
Tanrı'nın binlerce ihsanına, onun nedimi olduğuna, onu bilenler arasına katıldığına güveni vardı.
اعتمادش بر هزاران موهبت ** که ندیم حق شد اهل معرفت
Padişahın nedimi bir küstahlıkta bulunursa bu-hareketi, kendine senet yapma.
گر ندیم شاه گستاخی کند ** تو مکن آنک نداری آن سند
Tanrı,bel verdi. Elbette bel, kemerden iyidir. Fakat taç veren adam, baş da verebilir mi?
حق میان داد و میان به از کمر ** گر کسی تاجی دهد او داد سر
Sonunda bir gün padişah, o efendiyi (Amid'i) bir suç altına aldı, elini ayağını bağlattı.
تا یکی روزی که شاه آن خواجه را ** متهم کرد و ببستش دست و پا
Efendinizin definesi nerede? Gösterin diye kölelere işkence etmeye başladı.3175
آن غلامان را شکنجه مینمود ** که دفینهی خواجه بنمایید زود
A aşağılık adamlar, onun sırrını söyleyin bana.. Yoksa dilinizi, boğazınızı keserim diye,
سر او با من بگویید ای خسان ** ورنه برم از شما حلق و لسان
Tam bir ay onlara gece gündüz işkence ettirdi.
مدت یک ماهشان تعذیب کرد ** روز و شب اشکنجه و افشار و درد
Onları paramparça etti. Bir tanesi bile efendilerinin sırrını söylemediler.
پاره پاره کردشان و یک غلام ** راز خواجه وا نگفت از اهتمام
Bu sırada yoksul uyurken hatiften ses geldi: Ey ulu er, gel de sen de kul olmayı bunlardan öğren!
گفتش اندر خواب هاتف کای کیا ** بنده بودن هم بیاموز و بیا
Ey Yusufların derisini paralıyan, seni de bir kurt paralarsa bunu kendinden bil.3180
ای دریده پوستین یوسفان ** گر بدرد گرگت آن از خویش دان
Bütün yıl dokuduğunu giyin, bütün yıl ektiğin" biç!
زانک میبافی همهساله بپوش ** زانک میکاری همه ساله بنوش
Anbean sana gelip çatan bu dertler, senin yaptıklarının cezasıdır. İşte "Kalem yazdı, mürekkebi bile kurudu"nun mânası budur.
فعل تست این غصههای دم به دم ** این بود معنی قد جف القلم
Bizim âdetimiz değişmez, doğru yolu gösteririz. iyiliğe karşılık iyilik,kötülüğe karşılık da kötülük demektir.
که نگردد سنت ما از رشد ** نیک را نیکی بود بد راست بد
Ne yapacaksan düşün de öyle yap, çünkü Süleyman diridir. Sen Şeytan oldukça kılıcı sıyrılmıştır.
کار کن هین که سلیمان زنده است ** تا تو دیوی تیغ او برنده است
Fakat bir adam melek oldu mu kılıçtan emindir, Süleyman'dan hiçbir korkusu yoktur onun.3185
چون فرشته گشته از تیغ آمنیست ** از سلیمان هیچ او را خوف نیست