English    Türkçe    فارسی   

5
3234-3283

  • Tanrı'da senin bu aklından başka akıllar var ki gökyüzünün sebepleri onlarla tedbire girer.
  • Rızıklarını bu akılla elde dersin. Öbür akla gelince: Onunla yedi kat gökleri, kendine bir döşeme yaparsın. 3235
  • Tanrı sevgisine düşer, aklınla oynarsan Tanrı, sana o aklın onlarca fazlasını, hattâ yedi yüzünü ihsan eder.
  • O kadındır, akıllarıyle oynadılar da Yusuf'un aşk sayvanına sıçradılar.
  • Ömür sakisi, bir an onların akıllarını aldı, ömürlerinin sonuna kadar akla doydular, adını bile anmadılar.
  • Ululuk ıssı Tanrı'nın güzelliğiyse yüzlerce Yusuf güzelliğinin de aslıdır. Ey kadından aşağı adam, o güzelliğe feda ol.
  • Ey can, bahsi ancak akıl keser. Nerde insanı dedikodudan kurtarıp feryada yetişen biri? 3240
  • O söze aşk yüzünden bir hayrettir gelir, macerayı nakletmeye takati kalmaz.
  • Çünkü bir cevap verirse içindeki incinin düşeceğinden korkar.
  • O, hayırdan da adamakıllı dudağını yummuştur,, serden de. Ağzından incinin düşeceğinden ürker.
  • Nitekim Peygamber'in dostu da demiştir ki: Peygamber, bize bir şeyden haber verdi, bir şey söyledi mi..
  • O seçilmiş Peygamber, bu incileri saçtığı sırada bizden yüzlerce huzur, yüzlerce vekar isterdi. 3245
  • Hani başında bir kuş olur da uçmasın diye canin titrer.
  • Yerinden bile kımıldamaz,o güzelim kuş havalanmasın dersin.
  • Nefes alma,öksürüğün bile gelse kendini sıkar,o devlet kuşu uçar diye korkundan öksürmezsin bile.
  • O sırada birisi sana tatlı,yahut acı bir söz söylese ağzına parmağını kor,sus demek istersin.
  • İşte o kuş hayrettir,seni susturur.Tencerenin ağzını kapatır,seni kaynatmaya başlar. 3250
  • Padişahın,Eyaz'ı söyletmek üzere mahsus 'Bunca gamı,neşeyi,cansız bir şey olan çarıkla pöstekiye neden söylersin?'diye sordu
  • Ey Eyaz,bir çarık parçasına şu sevgi nedir?Neden bir put gibi ona aşıksın?
  • Mecnun gibi kendi Leyla’ndan yüzünü çevirmişsin de bir çarığı kendine din,iman edinmişsin.
  • İki eski çarığa niceye kadar bir taze sözler söyleyerek,cansız bir şeye ezeli sırrı açacaksın?
  • Ey ayaz,Araplar gibi sevginden çöllerde kalan çadır yerlerine,oralardaki döküntülere uzun uzun hitap ediyorsun. 3255
  • Çarığın göçüp giden hangi sevgilinden kalma?Pöstekin,sanki Yusuf'un gömleği!
  • Hıristiyan,gibi hani..gider de keşişe bir yıllık suçunu,yaptığı zinaları,kalbinden geçirdiği kötülükleri sayıp döker.
  • Keşiş,suçunu bağışladı mı,onun affını Tanrı affı bilir.
  • Halbuki o papaz,ne suç bilir,ne adalet.Ama aşk ve inanış,pek kudretli bir sihirbazdır.
  • Dostluk ve vehim,yüzlerce Yusuf yaratır.Büyü zaten Harut'la Murat'tan kalmadır. 3260
  • İnsan,sevgilinin hatırasiyle bir suret yaratır.O suretin çekişi,seni dedikoduya sevk eder.
  • Suretin önüne varır,yüz binlerce sır dökersin,dostun dosta sır söylemesi gibi.
  • Halbuki orada ne bir suret vardır ,ne bir heykel.Öyle olduğu halde ondan yüzlerce Elest duyulur,bundan yüzlerce Bela.
  • Nitekim gönlü yaralı bir ana da yeni ölmüş yavrusunun yanına,
  • Candan yürekler sırlar söyler.O cansız toprak,ona diri görünür. 3265
  • O toprağı diri ve canlı sanır,o toprak yığınının gözü,kulağı vardır zannına kapılır.
  • Onca o toprağın her zerresi duyar,o coştu mu,feryadını iştir,anlar.
  • Ana,çocuğunun yeni mezarının toprağına anbean gözyaşlarıyla kapanır,yüzünü,gözünü sürer.
  • Oğlu diriyken bile o canının canına, o can yavrusuna asla böyle yüzünü,gözünü sürmemiştir. 3270
  • Fakat bu ölümden birkaç gün geçti mi sevgisinin ateşi yatışır.
  • Ölüye karşı aşk ebedi olmaz ki.Sen,cana canlar katan diriyi sev.
  • Bu acı geçti mi o mezarın karşısında durmaktan yorgunluk gelir,uykusu gelir.Cansız bir şeyden ancak cansız bir şey doğar.
  • Çünkü aşk,afsununu çalmış,gitmiştir.Ateş sönüverdi mi kül almıştır.
  • Gencin aynada gördüğünü ihtiyar,tamamiyle kerpiçte görür. 3275
  • Pir,senin aşkındır,sakalı da ak olan değil.Pir,yüz binlerce ümitsizin elinden tutandır.
  • Aşk,ayrılık aleminde suretler düzer.Fakat insan,hakiki sevgiliyle buluştu mu tasavvur bile edilmiyen,tasvire bile sığmayan hakikat meydana çıkar da,
  • Der ki:Aklın ve akıllının da aslının aslı benim,sarhoşun da.Suretlerdeki o güzellik,bizim aksimizdir.
  • Şimdi perdelerini kaldırarak,güzelliğimizi vasıtasız gösterdik.
  • Çünkü benim aksimle çok uğraştın,nihayet zatının tecrit kuvvetini buldun. 3280
  • Bu taraftan benim cezbem gelince Hıristiyan,arada papazı görmez.
  • Halbuki o,papaz perdesinin ardındaki Tanrı lutfundan bağışlanmasını,o lutuftan cürüm ve hatanın yargılanmasını,diler.
  • Bir taştan bir kaynak çıkıp aksa taş,artık o akar suyun içinde gizli kalır.