English    Türkçe    فارسی   

5
3305-3354

  • Şarap gayb alemindendir,testi bu cihandan,Testi meydandadır,içindeki şarap,gizliden gizli. 3305
  • Namahremlerin gözlerinden pek gizli ama mahremlere meydanda,apaçık
  • Tanrım,gözlerimiz sarhoş bir hale geldi.Yüklerimiz sırtımızı ağırlaştırdı,büktü.Sen bizi affet.
  • Ey gizli Tanrı,o alemde de doldun,bu aleme de.Doğu nurunun da üstüne yüceldin,batı nurunun da.
  • Sen,bir sırsın ki sırrımızı açığa vurur,bilirsin.Sen bir fecirsin,kin nehirlerimizi kaynatır akıtırsın.
  • Ey zatı gizli,ihsanı duyulur Tanrı,sen su gibisin,biz değirmen taşına benzeriz. 3310
  • Sen yel gibisin,biz toz gibi.Yeli gizlersin de tozu meydandadır.
  • Sen bir baharsın,biz bağ gibi yemyeşil,hoş bir haldeyiz.O gizlidir,ihsanı aşikar.
  • Sen can gibisin,biz ele,ayağa benzeriz.Elin tutup koyvermesi,can vasıtasiyledir.
  • Sen akıl gibisin,biz şu dile benzeriz.Bu dil,şu anlatışı akıldan alır,akıldan beller.
  • Sen sevinç gibisin,biz gülme gibi.Yani sevincin sonu güler,neşeleniriz. 3315
  • Bizim hareketimiz,her an sana bir tanıklık vermede;ululuk ıssı Tanrı'ya bir tanıktır.
  • Değirmen taşının ıstıraplarla dönüşü de,suyun varlığına tanıktır.
  • Ey benim vehnimden,dedikodumdan dışarı olan Tanrı,toprak benim de başıma,getirdiğim örneğin de başına!
  • Kul,sabredemez,güzel güzel tasvirlerde bulunur.Her an sana,canım,ayaklarının altına yayılmış döşemedir.
  • Hani o çoban gibi.O da yarabbi,seni arayan çobana gel. 3320
  • Gel de gömleğindeki bitleri ayıklıyayım,kırayım.Çarığımı dikeyim,eteğini öpeyim diyordu ya.
  • Kimse aşk ve muhabbette ona eş olamazdı,fakat Tanrı'yı tesbih etmeyi,ona söz söylemeyi bilmiyordu.
  • Onun aşkı,gökyüzüne çadır kurmuştu.Köpeğe benzeyen can,o çobanın önünde bir köpek kesilmişti.
  • Tanrı aşkının denizi coşunca onun gönlüne vurdu,senin kulağına değdi.
  • Cuha'nın çarşaf giyip kadınlar arasına karışarak vaz dinlemesi ve bir harekette bulunması yüzünden kadının birinin onu tanıyıp erkektir diye nara atması.
  • Sözü kuvvetli,cerbezesi yerinde bir vazeden vardı.Mimbere çıkmış vaız ediyordu.Kadın,erkek herkes mimberin dibine toplanmıştı. 3325
  • Cuha da bir çarşaf giyip yüzünü örttü,kadınlar arasına karıştı.Kimse onu tanımıyordu.
  • Bir kadın,vaız edene gizlice sordu:Kasıktaki kıllar,namazın bozulmasına sebep olur mu?
  • Vaiz dedi ki:Uzun olursa namaz mekruh olur.
  • Ya hamam otuyla,ya ustra ile traş etmen lazım ki namazın tamam olsun,kabul edilsin.
  • Kadın:Ne kadar uzun olursa namazın kabul olmaz dedi. 3330
  • Vaız eden dedi ki:Bir arpa boyu uzun olursa traş etmek farzdır.
  • Cuha,hemen kızkardeş dedi,bak bakalım,benim kasığımın kılı o kadar olmuş mu?
  • Tanrı rızası için elini uzat da bir yokla. Bakalım,mekruh olacak kadar uzamış mı?
  • Yanındaki kadın,Cuhanın şalvarına el atar atmaz eline aleti geldi.
  • Derhal şiddetli bir nara attı.Hoca,sözüm gönlüne tesir etti dedi. 3335
  • Cuha dedi ki:Hayır,gönlüne tesir etmedi,eline tesir etti.A akıllı adam,gönlüne tesir etseydi vay haline!
  • O büyücülerin gönlüne birazcık tesir etti de onlarca sopa da bir oldu,el de.
  • Padişahım,bir ihtiyarın sopasını alsan o sopa,onun eli ayağı olduğu için pek incinir.
  • Halbuki onlar,elleri,ayakları kesileceği halde "Bize zarar olmaz ki"diye nara attılar,naraları gökyüzüne vardı.Hadi,gel kes dediler,can,can çekişmeden kurtulur.
  • Biz bildik ki şu tenden ibaret değiliz.Beden olmaksızın da Tanrı ile yaşarız. 3340
  • Ne mutlu o kişiye ki kendi zatını tanıdı,ebedi emniyet sahasında bir köşk kurdu.
  • Çocuk,ceviz ve kuru üzüm için ağlar.Halbuki bu,büyük adama göre hiçbir şey değildir
  • Gönüle göre de beden,cevizle kuru üzümdür.Çocuk,nerden büyüklerin bilgisine sahip olacak?
  • Kim,perde ardındaysa zaten çocuktur.Er ona derler ki kırılmaz.
  • Bir adam,sakalla,hayayla erkek olsaydı keçinin de sakalı var,tüyü var.O da adam olurdu. 3345
  • Halbuki o keçi,kötü bir kılavuz olur,kendisine uyanları ancak kasaba çeker,götürür.
  • Sakalını tara,ben ilerigelen biriyim demek ister.Doğru ilerigelensin ama ölüme ve gama!
  • Kendine gel de sakaldan vazgeç,kendine bir yol tut,bu benliği,bu teşvişi bırak.
  • Bu suretle de aşıklar için gülsuyu kesil,gül bahçesine kılavuz ol,öne düş.
  • Gül kokusu nedir?Akıl nefesi,ebediyet ülkesinin güzel kılavuzu. 3350
  • Padişahın tekrar Eyaz'a,çarıkla pösteki işini açıkça söyle de kapı yoldaşların bundan öğüt alsınlar,çünkü"Din,öğütten ibarettir"demesi.
  • Eyaz,çarığın sırrı nedir,söyle.Bir çarığa bu kadar niyazın nedeni nedir?
  • Söyle de Sunkur'la arkadasın Bekbaruk duysun,pöstekiyle çarığın sırrının sırrını anlasın.
  • Eyaz,kulluk senden nurlandı.Nurun,aşağılık alemden kurtuldu gökyüzüne yüceldi.
  • Senin yüzünden kulluk,hür kişilerin hasret çektikleri bir şey oldu.Sen,kulluğa hayat vereli hürler bile kulluğa özenir oldular.